Hava Durumu

#Dsi

TOURISMJOURNAL - Dsi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dsi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Karareis Barajı Ve Salman Göleti Arıtma Tesisi Çeşme’nin Su Sorununu Çözecek Haber

Karareis Barajı Ve Salman Göleti Arıtma Tesisi Çeşme’nin Su Sorununu Çözecek

İzmir’in Çeşme ilçesinin içme suyunu karşılayacak olan Karareis Barajı ve Salman Göleti iletim hattı arıtma tesisi hizmete alındı. Açılış töreninde konuşan Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider, "İzmir’de toplamda yüzde 30’lara varan bir kayıp-kaçak oranı mevcut. Tüm belediyelerimizin, şebeke altyapısını hızla onarıp yenilemeye geçmesi şarttır" dedi. Çeşme ilçesinin içme suyu temin edecek arıtma tesisi hizmete alındı. Yaklaşık 1.7 milyar TL’ye maliyeti olan Karaburun Karareis Barajı ve Salman Göleti Ortak Deposu, iletim hattı yapımı ve arıtma tesisi kapsamında toplam 33 bin 689 metre uzunluğunda, farklı çaplardaki çelik borular döşendi. Ayrıca, 2 adet 1000 metreküp ve 1 adet 500 metreküp kapasiteli olmak üzere toplam 3 adet yükleme deposu, 3 adet terfi merkezi, sanat yapıları ile birlikte günlük 23 bin 760 metreküp kapasiteli arıtma tesisinin tüm üniteleri tamamlandı. Tesisin performans testlerine başlanmış olup, testlerin sonuçlarına göre en kısa sürede su verilmesi hedefleniyor. Projenin tamamlanmasıyla birlikte İzmir’in Çeşme ilçesine yılda 3.74 milyon metreküp içme suyu temin edilecek. Karareis Barajı ve Salman Göleti iletim hattı arıtma tesisi açılışında konuşan Tarım ve Orman Bakan Yardımcı Ebubekir Gizligider, Bundan sonra barajlarımız yüzde 100 dolu bile olsa, kuraklık olmasa da öncelikle yapılması gereken, kuyu suyu ve diğer kaynakların elektrik faturası düşünülmeden kullanılmasıdır. Sonrasında ise barajların yaz dönemine saklanması gereklidir. Buradan bu uyarıyı yapmak istiyorum. Dünya genelinde Akdeniz Çanağı ve bunun da merkezinde Türkiye yeni bir tehditle karşı karşıyadır. Size iki rakam vereceğim. 30 yıllık ortalamayla bu yılın yağış rakamları karşılaştırıldığında, Türkiye genelinde yüzde 26 oranında gerideyiz. Yani bu yıl, ortalamanın yüzde 26’sı kadar daha az yağmur aldık. İzmir özelinde ise bu oran yüzde 43'e ulaştı. Yani İzmir, alması gereken yağışın yüzde 43 daha azını aldı bu yıl. İşte bu sebeple tüm Türkiye'de, öncelikle mevzuatını hazırlayarak yürürlüğe koyduğumuz ve geçtiğimiz yıl itibarıyla da bitkisel üretimde uygulamaya aldığımız suya göre tarımı başlattık. Çünkü tarım sektörü, suyun yüzde 77’sini kullanmaktadır. Keza sanayi ve içme suyu da büyük paya sahiptir. Artık devlet, kendine düşen kısmıyla gerekli tedbirleri ivedilikle almaktadır. Aynı şekilde, sanayi yatırımlarımızda da artık su tasarrufu esas alınmaktadır" ifadelerini kullandı. Gizligider: "Toplamda yüzde 30’lara varan bir kayıp-kaçak oranı mevcut" Belediyelerde ve tüm Türkiye genelinde kayıp-kaçak oranlarını hızla düşürmesi gerektiğini vurgulayan Bakan Yardımcısı Gizligider, "Toplamda yüzde 30’lara varan bir kayıp-kaçak oranı mevcuttur. İzmir’de tüm belediyelerimizin, şebeke altyapısını hızla onarıp yenilemeye geçmesi şarttır. Aksi takdirde, hangi barajı açarsak açalım, hangi tedbiri alırsak alalım; arıtmak için para harcadığımız, nakliyesi için para harcadığımız ve yine elektrik ile diğer enerji giderleri için para harcadığımız içilebilir su yok olmaktadır. Çeşme’nin yaz dönemi ihtiyacı nedir? Nüfusun ve turizmin en yoğun olduğu bu dönemde, Çeşme’nin günlük ihtiyacı 43 bin 000 metreküptür. Birazdan faaliyete geçireceğimiz bu tahsis ile günlük 24 bin 000 metreküp su vereceğiz. Kaldı ki, diğer kuyularla birlikte çok da hayırlı bir tevafuk olmuştur: Bugün itibarıyla, Çeşme’mizin 2071 yılına kadar su sorunu ortadan kalkmıştır" diye ekledi. İnan: "İzmir'in bazı ilçelerinde yüzde 50'ye varan kaçak oranı bulunuyor" İzmir'in içme suyu şebekesinde çok ciddi kayıplar yaşandığını ifade eden AK Parti Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan ise "Bugün İzmir'in bazı ilçelerinde yüzde 50'ye varan kaçak oranı bulunuyor. Barajdan 10 kamyon su çıkıyor, bunun beş kamyonu daha İzmirli hemşehrilerimize ulaşmadan yolda dökülüp gidiyor. Belediyenin DSİ'ye belirttiği rakamların doğruluğu bile şaibeli durumda. Bu şehirde musluğa gelmeden kaybolan su, bazı ilçelerde yarıya kadar ulaşıyor. Bu ne demek biliyor musunuz? Barajlardan getirilen, arıtılan, enerji ve para harcanan milyonlarca ton su musluğumuza ulaşmadan yok oluyor. Düşünün; paslı borularda, patlamış hatlarda, onarılmayan şebekede heba oluyor. İzmir'in suyu boşa gidiyor, İzmir'in enerjisi boşa gidiyor, İzmir'in parası ve emeği boşa gidiyor. Peki, bunun bedelini kim ödüyor? Tabii ki İzmirliler olarak bizler ödüyoruz. İzmirli hemşehrilerimiz ödüyor" diye ekledi. Karareis Barajı ve Salman Göleti iletim hattı arıtma tesisi açılış programına Tarım ve Orman Bakan Yardımcı Ebubekir Gizligider, Çeşme Kaymakamı Mehmet Maraşlı, AK Parti Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan, Ak Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, İzmir İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Şahin Devlet Su İşleri çalışanları, partililer ve vatandaşlar katıldı.

Sinop’ta Akliman-Hamsilos Yoluna İki Yeni Köprü Yapılıyor Haber

Sinop’ta Akliman-Hamsilos Yoluna İki Yeni Köprü Yapılıyor

Sinop’ta sık sık ölümlü ve yaralamalı kazaların yaşandığı, tur otobüslerinin ise güçlükle geçtiği Akliman-Hamsilos yolundaki Karasu Çayı üzerine yapılacak iki yeni köprü için ilk kazma vuruldu. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından başlatılan 80 milyon TL’lik proje kapsamında Akliman ve Karasu köprüleri, daha güvenli ve geniş hale getirilecek. Vali Mustafa Özarslan, AK Parti Sinop Milletvekili Dr. Nazım Maviş, İl Genel Meclisi Başkanı Ersin Yaman, AK Parti İl Başkanı Yakup Üçüncüoğlu ve beraberindeki heyetle birlikte köprü yapım alanını yerinde inceledi. Heyet, DSİ Sinop Şube Müdürü Göktuğ Yılmaz’dan teknik bilgiler alırken, sahadaki çalışmaları da değerlendirdi. "Turların en yoğun kullandığı güzergâh artık daha güvenli olacak" İncelemelerin ardından açıklama yapan Vali Özarslan, uzun süredir çözüm bekleyen köprü sorununun çözülmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Sinop’a gelen turlar Tarihi Cezaevi’nden sonra en çok Akliman ve Hamsilos’u ziyaret ediyor. Ancak yol güzergâhındaki köprüler hem dar hem de standart dışıydı. Bu nedenle karşılıklı araç geçişi büyük sorun oluşturuyor, trafik kazaları yaşanıyordu" dedi. Vali Özarslan, 24 Kasım 2023’te Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın Sinop ziyaretinde projeye dair müjde verdiğini hatırlatarak, "Proje ve ihale süreçleri tamamlandı. 80 milyon TL’lik yatırımla iki modern köprünün yapımına başlandı. Projenin tamamlanmasıyla turizm ve ulaşım açısından önemli bir sorunu ortadan kaldırmış olacağız" ifadelerini kullandı.

Bodrum’un İçme Suyu Sorununa Çözüm Geliyor Haber

Bodrum’un İçme Suyu Sorununa Çözüm Geliyor

MUĞLA (İHA) - Muğla Büyükşehir Belediyesi MUSKİ Genel Müdürlüğü, Bodrum’da sık sık arızalanan ve uzun süreli su kesintilerine yol açan içme suyu hatlarını yenilemek için çalışmalara başlıyor. Hazırlanan proje kapsamında, mevcut borular dayanıklı çelik ve duktil borularla değiştirilecek. Dünyaca ünlü turizm merkezi Bodrum’da, yıllardır patlayan içme suyu hatları nedeniyle büyük sıkıntılar yaşanıyordu. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın talimatıyla bu sorun çözülüyor. DAYANIKSIZ BORULAR DEĞİŞTİRİLECEK 2012’de DSİ tarafından yapılan ve uygun malzeme kullanılmadığı için sık sık arızalanan içme suyu hattı, bilirkişi incelemesi sonrası yenilenme kararı aldı. MUSKİ’nin hazırladığı proje ile sürekli patlayan hatların yerine daha dayanıklı çelik ve duktil borular döşenmesine karar verildi. 20 BİN METRELİK HATTIN YENİLENMESİ PLANLANIYOR MUSKİ ekipleri, 56 kilometrelik ana isale hattının 20 bin metresinin yenilenmesi için proje hazırladı. Daha önce kısmen yenilenen 18 bin metrelik bölümle birlikte, toplamda 38 bin metrelik kısım değiştirilecek. Torba, Gümbet, Kargı-Oyder ve Turgutreis-Yaka Mahalleleri’nde eski borular yeni malzemelerle değiştirilecek. Ayrıca 18 vantuz, 22 tahliye vanası, 4 terfi merkezi ve 2 yeni içme suyu deposu inşa edilecek. BAŞKAN ARAS: "ÖZ KAYNAKLARIMIZI KULLANACAĞIZ" MUSKİ Genel Müdür Yardımcısı Nuri Kali, Başkan Ahmet Aras’a proje hakkında detaylı bir sunum yaptı. Aras, 62,5 milyon Euro’luk Fransız Kalkınma Ajansı kredisine rağmen, Cumhurbaşkanlığı yatırım programına alınmadığı için bu fonu kullanamadıklarını belirtti. "Buradan gelecek parayı su kayıp kaçağıyla mücadelede kullanarak birçok sorunu ortadan kaldırabilirdik ancak maalesef bu mümkün olmuyor. Ancak biz Bodrum için kendi öz kaynaklarımızı kullanacağız. Kredi çıkmasa da finansmanımız hazır. Burada CTP boruları duktil borularla değiştiriyoruz. Bodrum bölgesinde basınç kaynaklı patlama sorununu çözeceğiz. Önceliğimiz kayıp kaçağı en aza indirmek" açıklamasında bulundu. Kasım 2025 itibarıyla başlayacak çalışmalarla, Bodrum’un içme suyu altyapısındaki basınç kaynaklı patlamaların önüne geçilecek ve kayıp-kaçak oranı en aza indirilecek.

Saros Körfezi’nde Kaçak Yapılara Geçit Yok Haber

Saros Körfezi’nde Kaçak Yapılara Geçit Yok

EDİRNE (İHA) - Edirne Valisi Yunus Sezer, Saros Körfezi’nde kaçak yapılaşma ve ruhsatsız turizm işletmelerine kesinlikle izin verilmeyeceğini vurguladı. Devecihan Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen toplantıda konuşan Sezer, "Dünyada az bulunan bir bölgeye sahibiz. Saros Körfezi'nin kıyı şeridi ve köylerindeki yapılaşma faaliyetlerinde ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Birinci meselemiz kaçak yapılaşmadır. Gelecek nesillere güzel bir doğa, çevre ve tabiat bırakmamız gerekiyor. Kaçak yapılaşma, tarım arazilerinin ve doğal güzelliklerin geri döndürülemez şekilde yok olmasına neden oluyor" ifadelerini kullandı. "TARIM ARAZİLERİ BÜYÜK TEHDİT ALTINDA" Plansız yapılaşmanın tarım alanlarına verdiği zarara dikkat çeken Sezer, "Hazreti Adem'den beri tarım arazisi olan bir alan, birkaç kişi tarafından plansız şekilde yapılandırılıyor ve tarım arazisi olmaktan çıkıyor. Bu sadece yasal değil, aynı zamanda vicdani bir sorumluluk. Herkesin bu konuda duyarlı olması gerekiyor" dedi. KAÇAK YAPILAR YIKILIYOR Sezer, geçen yıl çok sayıda kaçak yapının yıkıldığını hatırlatarak, vatandaşları doğru bilgilendirmenin önemine dikkat çekti. "Doğayla iç içe yaşama hayaliyle yer satın alan insanlar, yanlış yönlendirmeler sonucu mağdur oluyor. Binlerce insan cezai yaptırımlarla karşılaşıyor ve yapılar yıkılıyor. Bu sürecin önüne geçmek için hep birlikte çalışmalıyız" diye konuştu. DENETİMLER SIKILAŞACAK Kaçak yapılaşmayla mücadele için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve diğer ilgili kurumlarla birlikte çalıştıklarını belirten Sezer, 2024 yılında denetimlerin artarak devam edeceğini söyledi. Amaçlarının hem doğayı korumak hem de vatandaşların mağdur olmasını engellemek olduğunu ekledi. RUHSATSIZ İŞLETMELERE TAVİZ YOK Vali Sezer, ruhsatsız turizm işletmelerinin hem güvenlik hem de kalite açısından ciddi riskler taşıdığını belirtti. "İlçe kaymakamlıkları ve İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüz aracılığıyla tespitlerimizi yapıyoruz. İşletme sahipleri ya ruhsat alacaklar ya da işletmelerini kapatacaklar. Kaçak işletmelerle ilgili mahkeme kararları doğrultusunda kaldırma işlemlerini gerçekleştireceğiz" dedi. YEREL İŞ BİRLİĞİYLE KAÇAK YAPILARA ENGEL Kaçak yapılaşmayı önlemek için muhtarlar ve yerel yönetimlerle iş birliği yapacaklarını söyleyen Sezer, "Yapılaşma daha başlamadan önce muhtarlar ve belediyelerden bilgi alınacak, izinsiz yapıların inşasına müsaade edilmeyecek. TREDAŞ elektrik bağlarken kaymakamlık onayı alacak, DSİ de aynı hassasiyeti gösterecek. İnsanlarımızı meşru ve yasal alanlara yönlendirerek destek olmalıyız" dedi. Doğal güzellikleri korumak için herkesi duyarlı olmaya davet etti.

Antalya’da 9 mahallenin HES isyanı Haber

Antalya’da 9 mahallenin HES isyanı

Antalya’nın Konyaaltı ilçesinde bulunan Doyran Deresi üzerinde kurulmak istenen Hidroelektrik Enerji Santrali (HES) Projesi için 8 Ekim’de (yarın) ÇED (Halkı bilgilendirme) Toplantısı yapılacak. Doyran (Merkez) Mahallesi’nde yapılacağı duyurulan toplantı öncesi yöre halkı ortak bir açıklama yaparak projenin sonlandırılmasını talep etti. Doyran ve Geyikbayırı ile su kaynağı çevresindeki 9 mahalleden vatandaşlar adına ortak açıklama yapan Geyikbayırı Yaşam Platformu, enerji üretmek için yeterli su bulunmayan Doyran Deresi’ndeki projenin iptal edilmemesi durumunda hukuki süreç başlatılacağını duyurdu.  Antalya’nın Konyaaltı ilçesi sınırlarındaki Doyran Deresi, bölgenin can damarlarından biri. İçme ve sulama suyu rezervlerinin bulunduğu bölgede yer alan Doyran Deresi’nde HES yapılmak istenmesi bölgede yaşayanları ayağa kaldırdı. Doyran bölgesine büyük zararlar veren mermer ve taş ocaklarının ardından şimdi de enerji bahanesiyle Doyran Deresi Vadisi’nin kilometrelerce tahrip edilmesine yöre halkı karşı çıkıyor.  DSİ geçen yıl teklif toplantısı yaptı DSİ, 3 Ağustos 2023 tarihinde 6,61 MW kapasiteli Doyran Regülatörü ve HES projesi için Hidroelektirik Kaynak Katkı Payı Teklif Toplantısı yaptı. Toplantıda, projenin en yüksek teklifi veren Ankara merkezli Doyran Enerji A.Ş. adlı şirkete verildiği açıklandı.  ÇED süreci başlatıldı Doyran Deresi’nde projelendirilen HES için 27 Ağustos 2024 tarihinde ÇED süreci başlatıldığı duyuruldu. Ardından ise 9 Eylül 2024 tarihinde yayımlanan duyuru ile 8 Ekim’de projeyle ilgili halkı bilgilendirmek amacıyla ÇED toplantısı yapılacağı duyuruldu. Doyran Merkez Mahallesi’nde yapılacağı bildirilen toplantı öncesinde Geyikbayırı Yaşam Platformu’ndan yapılan açıklamada, projenin iptali istendi.  ‘Yılda yalnızca bir ay enerji üretebilecek suya sahip' Doyran Deresi’nin yılın 6 ayı kurumaya yüz tuttuğuna dikkat çekilen açıklamada, “849 metre rakımdan bir noktadan sularımız boru içine alınmak isteniyor. Yaklaşık 9 km boyunca boru içine hapsedilmek istenen bu sularımızın, Doyran Göleti dibine kurulmak istenen santral binasına taşınması planlanmaktadır. Bu santral binasına yerleştirilmesi planlanan 8 MW’lık tribünü çevirmek ve bu yolla elektrik üretmek için, suyun saniyede 1.300 litre debi ile düşürülmesi planlanmış, ‘proje debisi’ olarak adlandırılmıştır. Fakat DSİ’nin verilerine göre Doyran Deresi yılın 7 ayı 1 m3/s den az bir debiyle akmakta, hatta neredeyse kuruyacak seviyede azalmaktadır. Oysa HES projesinde, elektrik üretebilmek için en az 1,34 m3/s miktarında suya ihtiyaç vardır. Hâlbuki Doyran Deresi yılda yalnızca 1 ay (Nisan veya Mart) bu kadar bol suya sahip olmaktadır. Bu bilgiyi DSİ’nin Doyran Regülatörü Akış Verileri tablosundan elde ediyoruz” ifadelerine yer verildi.  Elektrik Mühendisleri Odası 'sürdürülebilir değil' dedi DSİ verilerine göre Doyran Deresi’nde can suyu, tarımsal sulama suyu ve içme suyu gibi miktarlar ayrıldıktan sonra kalan suyun HES’e verileceği kaydedilen açıklamada, “Sonuçta HES’i çalıştırabilmek için can suyu ve halkın ihtiyacı olan sular verilemeyecektir. Su, günlerce-haftalarca kesilecek, dere yatağı haftalarca kurutulacaktır. Ancak bu şekilde şirketin kâr edebileceği miktarda elektrik üretilebilecektir. Bu arada bölgedeki haneler ve tarla-bahçeler susuz kalacaktır. TMMOB Elektrik Mühendisleri Antalya Şubesi de yakın zaman önce açıklama yapmış, kar sularıyla beslenen bir dere olan Doyran Deresi üzerine kurulacak böyle bir HES’in sürdürülebilir olmayacağını belirtmiştir” denildi. 'HES için ağaçlar kesilecek, arazi tahrip edilecek' HES yapılmak istenen vadi boyunca sera ve bahçelerin bulunduğuna işaret edilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi: “Bu tarım alanlarında kullanılan sular, Doyran Deresi’nin beslediği kaynak ve artezyen kuyularından gelmektedir. Doyran Deresinin boru içine hapsedilmesi, bölgedeki kaynak ve artezyen kuyularının kurumasına, tarımın bitmesine neden olacaktır. Aynı zamanda HES’i yapabilmeleri için ormanlık alanda ağaçlar kesilecek ve alanı düzlemek için toprak tahrifata uğratılacaktır. Bu da toprağın su tutmasını engelleyerek erozyon ve su baskınını arttıracak, ekosistemdeki yaban hayatının azalarak yok olmasını sağlayacaktır. Ayrıca dere suyunun 8-10 km boyunca boru içine alınarak toprakla temasının kesilmesi, dere etrafındaki ağaç ve bitkilerin kurumasına, ormanın yok olmasına ve kısa süre sonra da bölgenin yağmur düzeninin tamamen bozulmasına yol açmaktadır. Zaten yağış sıkıntısı ve su yokluğu yaşayan bir bölgede tam bir kuraklığa sebep olacaktır.  'Proje belirsizliklerle dolu' "ÇED başvurusu yapılmış olan Doyran HES projesi belirsizliklerle dolu bir projedir. Halkın Bilgilendirilmesi toplantısı yapılacaktır ancak, ortada hiçbir bilgi yoktur. HES projesi için hiçbir izin alınmamıştır. Daha EPDK enerji üretim lisansı bile yoktur. Projenin yüzde 95’i ormanlık alandadır ve 15 bin m2’yi bulan inşaat alanı için kaç ağaç kesileceği belli değildir. Bölgedeki canlıların bu inşaattan nasıl etkileneceği incelenmemiştir. Köylülerimizin topraklarına el konulacağı anlaşılmaktadır ancak bunların hangi araziler olduğu ve büyüklükleri projede belli değildir. Bu şartlar altında nasıl ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi’ (ÇED) yapılacağı anlaşılamamaktadır.” ‘Bölgenin doğa sporları ve turizm potansiyeli yok edilecek' Geyikbayırı Yaşam Platformu’nun açıklamasında, ayrıca bölgenin doğa sporları ve turizm potansiyeline de değinilerek şöyle denildi: “Geyikbayırı ve Doyran bölgesi, kaya tırmanıcılığı, doğa yürüyüşü ve piknik için yoğun olarak kullanılan, hem Antalya halkına hem de yerli yabancı turistlere doğa deneyimi sağlayan bir bölgedir. Yerel halk bu turistlere pazarlar ve küçük işletmeler yoluyla turizm hizmeti vermekte ve gelir elde etmektedir. HES projesi doğayı tahrip edecek, bölgenin turistik potansiyelini yok edecektir. Yapılmak istenen HES projesinin bu şartlar göz önüne alındığında halka ve kamuya yararı olmadığı açıkça görülmektedir.  ÇED süreci sonlandırılmazsa hukuki süreç başlatılacak "Düzenli elektrik üretmesi mümkün olmayan yetersiz bir HES için bölgenin doğası, tarımı, turizmi ve köy hayatı yok edilecektir. Biz Doyran, Geyikbayırı ve çevre köyler olarak bu projenin iptal edilmesini, ÇED sürecinin derhal sonlandırılmasını talep ediyoruz. Bu korkunç HES projesinin uygulanmasında ısrar edilmesi durumunda hukuki süreç başlatacağımızı ve yasal bütün platformlarda hakkımızı arayacağımızı ilan ederiz.”

Проект, который соединит древний город Эфес с морем, продолжается Haber

Проект, который соединит древний город Эфес с морем, продолжается

В своем письменном заявлении 2-й региональный директор DSI Саадеттин Джейлан заявил, что работы по первой части проекта «Древний Эфесский канал», внесенного в список «Всемирное наследие ЮНЕСКО», находятся на стадии завершения. Подчеркнув, что они завершат первую фазу в начале мая, Джейлан сказал: «Первая фаза проекта, целью которого является объединение древнего города Эфес с морем через 2500 лет, завершена на 99 процентов. В рамках первой фазы проекта имеется вход в канал между побережьем Памуджак и дорогой Измир-Кушадасы длиной 250 м и шириной 100 м. Мы строим пристань для яхт. Мы забили 1430 буронабивных свай в площади под проект. Мы выполнили 9000 квадратных метров из 10 тысяч квадратных метров работ по покрытию мрамором." использовали фразы. Путешествие в Эфес на лодках через 2500 лет Проект Древнего канала, который соединит древний город Эфес с морем, состоит из 2-х этапов. На первом этапе проекта 2-я региональная дирекция DSI построит входной канал длиной 600 метров и пристань для яхт. На втором этапе будет расчищена территория от побережья Памукак до гавани Эфеса, вдоль канала будут уложены тесаные камни, соответствующие исторической фактуре, и выполнено озеленение. Древний город Эфес и его порт были удалены от моря на 9 километров за 2500 лет из-за аллювия, принесенного потоком Кючук Мендерес и Марнас, и древний город принял свой нынешний вид. Через 2500 лет после завершения проекта снова появится возможность путешествовать в древний город на специальных лодках.

Göller Bölgesi yakında çöller bölgesi olabilir Haber

Göller Bölgesi yakında çöller bölgesi olabilir

Meteoroloji Genel Müdürlüğünün standart yağış indeksi metoduyla hazırlanan kuraklık analiz grafiklerinde 2021'de "olağanüstü kurak", çevresi de "çok şiddetli kurak" olarak gösterilen Burdur'da geçen yıl da az yağışlı geçti. "Üzülerek ifade ediyorum Göller Bölgesi yakında çöller bölgesi olabilir" Belediye meclisinde su kullanımını azaltmaya yönelik karar aldıklarını belirten Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, halktan yer altı sularını doğru kullanmalarını istediklerini vurguladı. Bölgenin Göller Yöresi olarak anılsa da son dönemde ciddi su sıkıntı yaşadıklarına dikkati çeken Ercengiz, "Havzamızda sulu tarım ve büyükbaş hayvancılığın güçlenmesi nedeniyle yer altı sularında önemli kaybımız oluyor. Suyumuz hızla çekiliyor. Kentin su teminini yaptığımız Gökpınar'da 2014'te yer altından 55 metrede içme suyu çıkartırken şu anda sondaj mesafesi 210 metre derinliğe ulaştı. Bu durumun kaygı verici." diye konuştu. Ercengiz, yazın su sıkıntısı çekmemek adına vatandaşların suyu israf etmemeleri gerektiğini ifade etti. Burdur Gölü'nün hazin öyküsüne tanıklık etiklerini dile getiren Ercengiz, "Göl yüzey alanının neredeyse yarısını kaybetti. Çok dikkatli olmamız gerekiyor, suyu dikkatli kullanmalıyız. Üzülerek ifade ediyorum Göller Bölgesi yakında çöller bölgesi olabilir." dedi. "Kuraklık çiftçimizi çok etkiledi" Burdur Ziraat Odası Başkanı Kemal Kubilay da il genelinde güz yağışlarının yeterli olmadığına dikkati çekerek, kırsal kesimdeki gölet ve barajlarda yeterli su olmadığından birçok çiftçinin kuru araziye ekim yaptığını söyledi. Yağmur ve kar olmayınca çiftçilik ve hayvancılığın sekteye uğrayacağını kaydeden Kubilay, "Üretim olmadan tüketim olmaz. Kuraklık çiftçimizi çok etkiledi. Yeterli yağış olmadığından ekilemeyen çok arazimiz var." dedi. Kuraklığın etkilediği Gölhisar ilçesinin Belediye Başkanı İbrahim Sertbaş da vatandaşların su tasarrufuyla kuraklıkla mücadeleye destek olabileceklerini söyledi. Sertbaş, "Kuraklık devam ettiği müddetçe önümüzdeki günlerde su sıkıntısı yaşayacağımız kesin." ifadesini kullandı. Barajlarda su seviyesi geçmişe göre düşük Devlet Su İşleri Burdur Şube Müdürlüğünün 2013-2023 döneminde mart ayı verilerine göre, tarımsal sulamada kullanılan bölgedeki birçok barajın su seviyesi geçmiş yıllara oranla son 3 yılda oldukça düştü. Söz konusu dönemde barajların en yüksek doluluk oranına ulaştığı yıl baz alındığında, 2013'te yüzde 100 dolu olan Çavdır Barajı'nda doluluk, 2021'de yüzde 30, 2022'de yüzde 15, 2023'te yüzde 19 olarak ölçüldü. Yapraklı Barajı'nda 2013'te yüzde 69 olan doluluk, 2021'de yüzde 23, 2022'de yüzde 20, 2023'te ise yüzde 15'te kaldı. Karamanlı Barajı'nın doluluk oranı 2013'te yüzde 67 iken 2021'de yüzde 12, 2022'de yüzde 8, 2023'te yüzde 17 oldu. Karaçal Ali Kılcı Barajı'nın doluluk oranı ise 2016'da yüzde 63 iken, 2021'de yüzde 13, 2022'de yüzde 1, 2023'te yüzde 14 olarak ölçüldü.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.