Hava Durumu

#Doğa Turizmi

TOURISMJOURNAL - Doğa Turizmi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Doğa Turizmi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kastamonu'dan UNESCO'ya Jeopark Başvurusu Haber

Kastamonu'dan UNESCO'ya Jeopark Başvurusu

Kastamonu Güney Karadeniz Jeoparkı UNESCO Yolunda Önemli Adım Attı Kastamonu'nun 11 ilçesini kapsayan Güney Karadeniz Jeoparkı'nın UNESCO Küresel Jeoparklar Ağı'na katılımı için hazırlanan resmi başvuru dosyası, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu'na sunuldu. 2021 yılında Kastamonu İl Genel Meclisi kararıyla ilan edilen ve 11 ilçeyi kapsayan Kastamonu Güney Karadeniz Jeoparkı için KASTAB koordinasyonunda sürdürülen çalışmalar kritik bir aşamaya ulaştı. Yaklaşık dört yıllık hazırlık sürecinin ardından, Ekim ayı sonunda UNESCO Türkiye Milli Komisyonu'na teslim edilen başvuru dosyası, bilimsel, kültürel ve yönetsel açıdan kapsamlı bir şekilde hazırlandı ve UNESCO'nun belirlediği tematik ile teknik kriterleri karşılayacak nitelikte. Başvurunun onaylanması durumunda Abana, Ağlı, Azdavay, Bozkurt, Cide, Çatalzeytin, Doğanyurt, İnebolu, Küre, Pınarbaşı ve Şenpazar ilçelerini içeren bölge, ilk aşamada ulusal jeopark statüsü kazanacak. Küresel jeopark ağına dahil olunması halinde ise 11 ilçede kırsal kalkınma desteklenirken, turizmde mekansal yayılma ve hareketlilik artışı bekleniyor. Zengin Jeolojik ve Kültürel Miras Kastamonu'nun kuzeyinde, Karadeniz kıyı şeridinde yaklaşık 4.400 kilometrekare alanı kapsayan bölge, jeolojik oluşumları, kanyonları, denizel ekosistemleri ve kültürel mirasıyla dikkat çekiyor. Tethys Okyanusu'nun kalıntılarından Karadeniz'in bugünkü haline uzanan jeolojik geçmişi, kültürel mimarisi ve doğal yaşam biçimleriyle ziyaretçilere eşsiz bir deneyim sunuyor. Kapsamlı Çalışmalar Tamamlandı KASTAB koordinasyonunda paydaş kurumların desteğiyle yürütülen jeopark çalışmaları disiplinli bir şekilde sürdürüldü. Bu kapsamda kurumsal kimlik, alan sınırları, harita, web sitesi ve sosyal medya hesapları oluşturuldu. Ayrıca jeositlere ilişkin ön inceleme raporları, tanıtım materyalleri, bisiklet ve trekking haritaları, hediyelik eşya tasarımları, gezici ziyaretçi merkezi ve jeolojik unsurların tespiti gibi çalışmalar hayata geçirildi. Birlik, jeolojik mirasın korunması, eğitsel ve turistik faaliyetlerin geliştirilmesi, yerel kalkınma ve sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda çalışmalarını sürdürüyor. KUZKA'dan Ziyaretçi Merkezi Desteği Karadeniz'in doğal, jeolojik ve kültürel zenginliklerinin görünür kılınması amacıyla "Ana Ziyaretçi Merkezi ve Müzesi" kurulması planlanıyor. Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı'nın (KUZKA) 2025 Yılı Destinasyon Geliştirme Teknik Destek Programı kapsamında "Ziyaretçi Merkezi ve Müze Konsepti Tasarım Danışmanlığı Projesi'ne destek sağlanacak. Kastamonu il merkezinde kurulacak ziyaretçi merkezi, jeoparkın tanıtım, eğitim ve sergileme işlevlerini bir araya getirerek bölgenin jeolojik ve kültürel mirasını modern yöntemlerle sunacak. Merkez, UNESCO Küresel Jeopark Ağı kriterlerini karşılamanın yanı sıra Kastamonu'nun marka değerini ve doğa temelli turizmini güçlendirecek. UNESCO Türkiye Milli Komisyonu'nun değerlendirmesi sonucunda başvurunun uygun bulunması halinde, Kastamonu Güney Karadeniz Jeoparkı "Ulusal Jeopark" unvanı alacak ve bu adım, UNESCO Küresel Jeopark Ağı'na dahil olma sürecinde önemli bir temel oluşturacak.

Kültür Ve Turizm Bakanı Ersoy, Türkiye 2024’Te Rekor Turizm Geliri Elde Etti Haber

Kültür Ve Turizm Bakanı Ersoy, Türkiye 2024’Te Rekor Turizm Geliri Elde Etti

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Türkiye'nin 2024 yılında 62,3 milyon ziyaretçiyi ağırladığını ve 61,1 milyar dolar turizm geliri elde ettiğini açıkladı. Bakan Ersoy, İstanbul'da düzenlenen 18. Verona Avrasya Ekonomi Forumu'nda yaptığı konuşmada 2024 yılında Türkiye'nin 62,3 milyon ziyaretçiyi ağırladığını ve 61,1 milyar dolar turizm geliri elde ettiğini açıklayarak, bu rakamların her yıl kendi rekorunu kırdığını söyledi. Bu yılın ilk verilerinin de hedeflerin yakalanacağını gösterdiğini ifade eden Ersoy, elde edilen başarının yalnızca Türkiye'nin tarihi ve kültürel mirasıyla açıklanamayacağını belirterek, "Bu başarıda ülkemizin son yıllarda ve özellikle pandeminin ardından tanıtım stratejileri ile güvenli ve sürdürülebilir turizm konularında sarf ettiği yoğun çabanın haklı bir getirisi olmuştur" dedi. TGA stratejik hedeflerde kilit rol üstleniyor Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı'nın (TGA) Bakanlık tarafından belirlenen turizm strateji ve politikaları doğrultusunda Türkiye'nin turizm hedeflerine ulaşmasına, turizm imkanlarının dünyada tanıtılmasına ve pazarlanmasına ilişkin stratejiler geliştirerek, her mecrada ve tüm dünyada başarılı tanıtım faaliyetleri yürüttüğünü aktaran Ersoy, Güvenli Turizm Sertifikası ile Sürdürülebilir Turizm Belgesi'ne sahip konaklama tesisleri ve turizm işletmelerinin, gece müzeciliği ve ‘Geleceğe Miras' projesi kapsamında tüm yıla yayılan kazı ve restorasyon çalışmaları gibi uygulamaların sektöre büyük katkı sunduğunu ifade etti. Stratejik bir yaklaşım ve kurumsal sahiplenme ihtiyacına dikkati çeken Ersoy, bu noktada ‘sürdürülebilir turizm' anlayışının önem kazandığını vurguladı. Sürdürülebilir turizmin doğal kaynakların korunmasından atıkların azaltılmasına, kültürel ve sosyal çeşitliliğin muhafazasından yerel toplumun sürece dahil edilmesine kadar geniş bir hedef yelpazesi sunduğunu belirten Ersoy, turizm faaliyetlerinin yalnızca ekonomik kazanç değil, çevreye, doğaya ve insana saygılı bir kalite anlayışıyla yürütülmesi gerektiğinin altını çizdi. Türkiye yabancı ziyaretçi ağırlayan 5 ülke arasında 2024 yılı verilerine göre uluslararası turizm hareketliliğinin 1,5 milyar seviyesine ulaştığını ve bu hareketliliğin 747 milyonunun Avrupa'da, 316 milyonunun ise Asya'da gerçekleştiğini ifade eden Bakan Ersoy, Türkiye'nin bu veriler ışığında Fransa, İspanya ve İtalya gibi ülkelerle birlikte dünyada en fazla yabancı ziyaretçi ağırlayan ilk 5 ülke arasında yer aldığını belirtti. Bakan Ersoy, dünya üzerinde hem çok sayıda uygarlığa ev sahipliği yapmış hem de doğal ve beşeri şartları sayesinde mevcut tüm turizm çeşitlerinin rahatlıkla hayata geçirilebildiği ülke sayısının oldukça az olduğuna dikkati çekerek, Türkiye'nin bu alandaki ayrıcalıklı konumunu vurguladı. Türkiye alternatif turizm türlerinde de güçlü bir aktör Deniz turizminin yanı sıra termal turizm, kış sporları, doğa turizmi, dalış ve eko turizm, kongre, fuar ve düğün turizmi, kruvaziyer ve yat turizmi, golf turizmi ve inanç turizmi gibi birçok alternatif alanda da Türkiye'nin çok geniş ve eşsiz imkanlara sahip olduğunu belirten Ersoy, bu çeşitliliğin sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle entegre biçimde geliştirildiğini ifade etti. "Turizm herkes için bir haktır" Turizmin ekonomik katkılarının yanı sıra kültürel ve sosyal yönünün de göz ardı edilmemesi gerektiğini ifade eden Ersoy, "Turizmin sadece bir kesim ve zümre değil, tüm insanlar için bir hak ve gereklilik olduğu gerçeği önem kazanmaktadır. Çünkü kültürlerarası diyalog, toplumsal ve sosyal yakınlaşma, ancak tüm grup ve sınıfların turizme dahil olmasıyla mümkün olabilmektedir" diye konuştu. "Turizm, doğru yönetildiğinde kalkınmanın itici gücüdür Türkiye'nin turizmde elde ettiği bilgi, birikim ve deneyimi Avrasyalı paydaşlarla her platformda paylaşmaktan memnuniyet duyduklarını kaydeden Ersoy, "Sonuç itibarıyla turizm, bilinçli bir şekilde uygulandığında ne yerel ekonomiye ve çevreye zarar verecek bir etken, ne de sosyal ve kültürel değerleri bozacak bir kirlilik haline gelecek, ekonomik kalkınmanın arkasındaki en önemli itici güçlerden biri olma işlevini artırarak devam ettirecektir" şeklinde konuştu. 18. Verona Avrasya Ekonomi Forumu, bu yıl ‘New Energy for New Economic Realities' temasıyla Avrasya ülkeleri arasında ekonomi, enerji, ulaşım, dijital teknoloji, tarım, finans ve turizm alanlarında iş birliğini geliştirmek amacıyla düzenleniyor.

Düzce, Aydınpınar Şelaleleri’ne 19 Bungalov Ekliyor Haber

Düzce, Aydınpınar Şelaleleri’ne 19 Bungalov Ekliyor

Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, Aydınpınar Şelaleleri Tabiat Parkı içindeki konaklama alanlarının ikinci etabına ilişkin açıklamada bulundu. Konaklama kapasitesi ve alanının genişletileceğini daha önce duyuran Başkan Özlü, altyapı çalışmaları başlayan alanda incelemelerde bulundu. Düzce'nin turizm yatırımlarını artırmak ve doğa turizmi konusunda tercih edilen bir lokasyon haline getirmek amacıyla özverili çalışmalarını sürdüren Başkan Faruk Özlü, yeni çalışmalar hakkında bilgi verdi. Şehir merkezine en yakın noktalardan biri olan Aydınpınar Şelaleleri Tabiat Parkı'nda Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile yapılan iş birliği kapsamında konaklama tesislerinin ikinci etabı için çalışmalar başladı. Aydınpınar Şelaleleri Tabiat Parkı içinde mevcutta bulunan 9 adet dome çadırda yaşam başlarken, tesisin iç kısmında bulunan alanda inşa edilmesi planlanan 19 adet bungalov için altyapı çalışmaları ve zemin düzenleme işlemi yapılıyor. Alanda incelemelerde bulunan Başkan Özlü, daha büyük kapasiteli konaklama alanlarının, bölgenin doğasına uygun şekilde planlanarak en kısa sürede tamamlanmasını hedeflediklerini belirterek "Şu anda Aydınpınar Şelaleleri'nin olduğu bölgedeyiz. Buradaki konaklama alanımızı büyütüyoruz, ikinci etaba başladık. Bu etapta 19 adet bungalov inşa edeceğiz. Şu anda altyapısını yapıyoruz. Bu kapsamda içme suyu, yolu ve kanalizasyon inşaatı devam ediyor. İnşallah en kısa zamanda buraya 19 adet bungalov tarzında ev yapacağız. Bunlar diğerlerine göre daha büyük metrekarelerde olacak. Buranın mülkiyet sahibi olan Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile koordineli şekilde çalışıyoruz. Önümüzdeki yıl, 2026 yılında burada mevcutlara ilaveten 19 adet bungalov evimiz olacak" dedi.

Feke’de Kadınların Lavanta Bahçeleri Turizmi Canlandırıyor Video Galeri

Feke’de Kadınların Lavanta Bahçeleri Turizmi Canlandırıyor

Adana'nın Feke ilçesinde, 5 yıl önce devlet desteği ile desteklenen kırsal kalkınma projesiyle köy kadınları kullanılmayan arazilerini lavanta bahçelerine dönüştü. Feke'ye bağlı 9 mahallenin bulunduğu Tapan Bölgesi'nde kadın girişimciler, iki farklı lavanta türüyle hem yağlık hem de görsel üretim gerçekleştiriyor. Hasat döneminde lavanta yağı, sabun, kolonya, mum ve tohum gibi ürünler üreten kadınlar, lavanta bahçelerini ziyaretçilere açarak kırsalda Adana'da turizm ile ekonomilerine katkı sağlıyor. "Çiçekleri çok severdim, şimdi emeğimin karşılığını alıyorum" Tenkerli Mahallesi'nden Bedia Arı devlet desteği ile 5 dönümlük arazide lavanta üretimi yaptıklarını belirterek, "Devlet desteğiyle lavanta bahçesi kurduk. Her gün yüzlerce kişi geliyor. Gelen bir daha geliyor. Çiçekleri çok severdim. Bu iş emek istiyor ama çok güzel. Lavanta demetlerini 30 TL'den satıyoruz. Çok mutluyuz" dedi. "Bahçemiz adeta kafe gibi oldu" Bahçesini Türk bayraklarıyla süsleyen Sıla Başer ise lavanta üretimiyle birlikte sabun, mum ve lavanta çayı yaptıklarını ifade ederek, "Köyde böyle bir turizm hayal etmezdik ama şu an çok güzel. Ziyaretçiler geliyor, mutlu oluyoruz" diye konuştu. "Türkiye'nin dört bir yanından gelenler var" Gaziantep'ten lavanta bahçelerini gezmeye gelen Rahil Çeren, "Köyde bu kadar güzel bir ortam oluşturulması bizleri çok mutlu etti. Hem tatil yapıyoruz hem de lavantaların mis kokusunda dinleniyoruz" dedi. Esat Ersin ise kendi köyünde de benzer projelerin yapılmasını isteyerek, "Çok güzel yapmışlar. Çocuklar için de alanlar var. Çok beğendim" diye konuştu. Kozan'dan Feke'ye gelen Özlem Gür ise lavanta şerbetine hayran kaldıklarını, bahçelerin görselliğinden çok etkilendiklerini söyledi. Daha önce de bölgeyi ziyaret ettiğini belirten Özlem Yılmaz ise, "5 yıl önce de gelmiştim. Köyün turizme kazandırılması harika olmuş. Bahçeler görsel bir şölen sunuyor" dedi.

Lavanta Kokulu Kuyucak Köyü Bu Sezonu Sakin Geçiriyor Video Galeri

Lavanta Kokulu Kuyucak Köyü Bu Sezonu Sakin Geçiriyor

Isparta'nın lavanta kokulu köyü olarak bilinen Keçiborlu ilçesine bağlı Kuyucak köyü, yeni sezona sakin başladı. Önceki yıllarda yüz binlerce misafiri ağırlayan lavanta bahçelerine bu yıl ilgi az. Isparta'da ‘lavanta kokulu köy' olarak Türkiye'ye nam salan Keçiborlu ilçesine bağlı Kuyucak köyünde lavanta tarlaları mora büründü. Mor şölen ziyaretçilerine adeta açık hava fotoğraf stüdyosu imkanı sunuyor. Lavanta tarlalarını ziyaret eden misafirler, hatıra fotoğrafı çektirerek unutulmaz anlar yaşıyor. Kuyucak köyü halkı da lavantada ürettikleri cilt bakım ürünlerinden hediyelik eşyalara kadar birçok ürünün satışını yapıyor. Önceki yıllarda 1 milyona yakın ziyaretçi sayısına ulaşan Kuyucak köyünde bu yıl sezon 20 Haziran itibariyle başladı. Temmuz ayının sonuna kadar sürmesi beklenen mor şölen sezonu bu yıl oldukça sakin geçiyor. Hafta sonlarının hafta içine göre daha yoğun olduğu belirtilirken, önceki yıllarda yapılan lavanta festivalinin bu yıl düzenlenmeyeceği öğrenildi. Kuyucak'ta lavanta ürünleri için oluşturulan satış alanında da bu yıl sessizlik yaşanıyor. Birçok satış alanının sezon açılmasına rağmen kapalı olduğu görüldü. Kuyucak'ta lavanta ürünleri satan Gülsüm Acar, lavanta turizm sezonunun bu yıl ölü geçtiğini belirterek, "Önceki yıllarda kalabalık oluyordu" dedi. Lavanta bahçelerini görmek için ailesiyle birlikte İstanbul'dan geldiğini ifade eden Ahmet Arıkan, "Lavanta çiçeklerinin açtığını öğrenince geldik. Bahçelerin güzelliğini sosyal medyadan gördük. Eşim de merak ediyordu, ailecek geldik. Sezon boş. Kuyucak köyünün girişinden itibaren tarlalar var ancak her taraf boştu. Biz de şaşırdık aslında yoğunluk bekliyorduk" dedi. Kuyucak'a lavanta bahçelerini görmek için gelen Bülent Güzeller ise, "İstanbul'dan geldik, akrabamıza misafir olduk, onun aracılığıyla buraya geldik. Yer çok güzel. İstanbul ile kıyasladığımızda temiz havası var buranın. İnsan burada nefes aldığını hissediyor" diye konuştu. Emirhan Güzeller, lavanta bahçelerinin güzel bir ortama sahip olduğunu ifade ederek, Kuyucak'ı çok beğendiğini söyledi. Sümeyra Uluocak da Isparta'ya ilk kez geldiğini, lavanta bahçelerinin çok fotojenik olduğunu ve beğendiğini dile getirdi.

Divriği’nin Şeytan Şehri Kayalıkları Turizme Kazandırılmak İsteniyor Haber

Divriği’nin Şeytan Şehri Kayalıkları Turizme Kazandırılmak İsteniyor

Sivas'ın Divriği ilçesinde bulunan ‘Şeytan Şehri' olarak bilinen kayalıklar, binlerce yıllık doğal süreçler sonucu oluşan etkileyici yapısıyla doğaseverlerin ilgisini çekiyor. Sivas'ın Divriği ilçesine bağlı Maltepe köyüne 3 kilometre uzaklıkta bulunan Şeytan Şehri Kayalıklarının, yaklaşık 23 milyon yıl önce oluşan sedimanter kayaçların zamanla erozyon, yağmur ve sel sularıyla aşınması sonucu ortaya çıktığı düşünülüyor. Kum taşı yapısına sahip olan kayalıklar, zaman içinde insan ve hayvan figürlerine benzeyen şekiller oluşturdu. Güneşin batışı sırasında ortaya çıkan gölgeler ise bu figürleri daha belirgin hale getirerek, kayalıklara ‘Şeytan Kayalıkları' adının verilmesine neden oldu. Yaz aylarında özellikle doğa tutkunlarının ziyaret ettiği bölge, ay ışığının kayalıklara yansıması ve rüzgârın çıkardığı sesle birleşince yöre halkı tarafından ‘Şeytan Şehri' olarak adlandırılıyor. Her ne kadar ismi ürkütücü olsa da kayalıklar sahip olduğu farklı jeolojik yapısı, rengi ve asimetrik görünümüyle görenleri etkiliyor. Havadan da görüntülenen bu doğal mirasa olan ilgi ise her geçen gün artıyor. "Divriği'nin Şeytan Şehri, turizme kazandırılmalı" Bölgenin doğa turizmine kazandırılması gerektiğini vurgulayan yöre halkından Nuri Budak, "Divriği'de turizmin sadece Ulu Camii olarak algılanmaması gerekir. Divriği'nin doğal güzellikleri ve tarihi yapısı itibariyle de turizmin şehri olan bir ilçemizdir. Bu kayalıkların tanıtılması ve turizme kazandırılması ilçemize ekonomik olarak ekstra gelir sağlayacaktır. Umarım en kısa süre içerisinde memleketimize daha çok fayda sağlayabilmesi için yollar daha güzel yapılır. Peri Bacaları yani Şeytan Kayalıkları Sivas'ımız içinde ciddi bir potansiyel oluşturacaktır" dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.