Hava Durumu

#Dijitalleşme

TOURISMJOURNAL - Dijitalleşme haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dijitalleşme haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Türk-Alman İş Dünyasında Vize Engeli Gündemde Haber

Türk-Alman İş Dünyasında Vize Engeli Gündemde

Türk-Alman Yatırım ve İşbirliği Programında konuşan Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci, "Vize süreçleri, Türkiye ve Almanya arasındaki ekonomik ilişkilerin gerçek potansiyelinin ortaya çıkmasının önünde ciddi bir engel oluşturmaktadır. Bizler, iki ülke iş dünyası arasındaki bu güçlü bağın daha hızlı, daha kolay ve karşılıklı güven çerçevesinde ilerlemesi gerektiğine inanıyoruz" dedi. KAYSO Konferans Salonu'nda; Almanya Federal Cumhuriyeti Büyükelçisi Sibylle Katharina Sorg'un katılımıyla Türk - Alman Yatırım ve İşbirliği Programı düzenlendi. Programın açılışında konuşan KAYSO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci; Kayseri hakkında Alman heyete bilgiler verdi. İş dünyası olarak en büyük beklentilerinden birinin vize konusu olduğunu kaydeden Başkan Büyüksimitci; "Vize süreçleri, Türkiye ve Almanya arasındaki ekonomik ilişkilerin gerçek potansiyelinin ortaya çıkmasının önünde ciddi bir engel oluşturmaktadır. Takdir edesiniz ki, iş dünyası için zaman, en kritik unsurdur. Üretimi, tedariki, fuar ziyaretlerini, makine kurulumlarını, eğitim programlarını ve ticari görüşmeleri etkileyen bu gecikmeler, firmalarımızın rekabet gücünü zayıflatmakta; kimi zaman da ticaretin tamamen aksamasına neden olmaktadır. Bugün aramızda bulunan değerli Büyükelçimiz ve Schengen Vize Bölümü yetkililerinin bu konudaki hassasiyetimizi bizzat duyması bizim için çok önemli. Bizler, iki ülke iş dünyası arasındaki bu güçlü bağın daha hızlı, daha kolay ve karşılıklı güven çerçevesinde ilerlemesi gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenle vize süreçlerinde iş insanlarına yönelik öngörülebilirlik, hız ve kolaylaştırıcı uygulamaların artırılmasını talep ediyoruz. Bu, sadece Türk iş dünyasının değil, Alman şirketlerinin Türkiye'deki yatırımlarının da daha etkin yönetilebilmesi için karşılıklı bir ihtiyaçtır" dedi. Kayseri'nin Türk ekonomisine katkı sunan nadir şehirlerden bir tanesi olduğunu vurgulayan Başkan Büyüksimitci; "2024 yılında 4 milyar dolar ihracat, 2 milyar dolar ithalat gerçekleştiren şehrimiz, ithal ettiğinin iki katını ihraç ederek Türkiye ekonomisine net katkı sunan nadir illerden biri olmuştur. Sektörel olarak Kayseri; mobilya ve mobilya yan sanayi üretiminde açık ara 1. sırada, elektrikli ev aletleri ihracatında Türkiye'de 2. sırada, mobilya ve kabloda ise 3. sıradadır. Almanya, Irak ve ABD en çok ihracat yaptığımız ülkeler arasında yer almaktadır. Kayseri olarak toplam ihracatımızın yüzde 20'den fazlasını sadece Almanya'ya yaptığımızı özellikle belirtmek isterim. Ayrıca 2024 yılı verilerine göre İSO İlk 1000 listesinde 23 firmamızla Türkiye'de 8. sıradayız. 16 Ar-Ge Merkezi ve 4 Tasarım Merkezi ile yenilikçi, verimli ve teknoloji odaklı üretimi güçlendirmeye devam ediyoruz. Kayseri sanayisinin bugün ulaştığı güçlü ölçek; şehir yönetimimizle kurduğumuz yakın iş birliğinin, ortak aklın ve birlik beraberliğin önemli bir sonucudur. Bu doğrultuda, sanayimize verdikleri destekler ve üretim ile yatırım ortamının geliştirilmesine sağladıkları katkılar için Valimiz Gökmen Çiçek'e ve Büyükşehir Belediye Başkanımız Memduh Büyükkılıç'a gönülden teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu. Kayseri Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Emre Sönmez ise programda yaptığı konuşmada; "Türkiye ve Almanya arasındaki ilişkiler yalnızca ekonomik değil; insani bağları, kültürel etkileşimi ve karşılıklı güveni içinde barındıran çok katmanlı bir yapıdadır. Almanya'da yaşayan milyonlarca vatandaşımız ve Türkiye'de faaliyet gösteren Alman şirketleri, bu ilişkinin en değerli köprüleridir. Kayseri, Almanya için güvenilir, üretken ve vizyoner bir ortak şehirdir. Almanya ile iş birliğinde önümüzde geniş bir potansiyel bulunmaktadır. Özellikle; makine ve metalde ortak üretim, mobilya ve tasarım odaklı kümelenme, enerji verimliliği ve yeşil dönüşüm, sanayide dijitalleşme ve otomasyon, tedarik zinciri entegrasyonu Kayseri'nin üretim kapasitesi ile Almanya'nın ileri teknoloji tecrübesi birleştiğinde sürdürülebilir ve yüksek katma değerli projeler ortaya çıkacaktır" ifadelerini kullandı. Almanya Federal Cumhuriyeti Büyükelçisi Sibylle Katharina Sorg ise; Kayseri ile ekonomik işbirliğinin önemine değinerek, ticari ilişkilerinin daha da güçlenmesinin iki ülke ekonomisine değer katacağını kaydetti.

Sabiha Gökçen’de Yapay Zeka Asistanı SAVVy Bir Yaşında Haber

Sabiha Gökçen’de Yapay Zeka Asistanı SAVVy Bir Yaşında

İstanbul Sabiha Gökçen (ISG) Uluslararası Havalimanı'nda, çağrı merkezi iş yükünü önemli ölçüde hafifleten ve yolcu iletişiminde önemli bir dönüşüm gerçekleştiren yapay zeka destekli dijital asistan SAVVy’nin 1'inci yaşı terminaldeki yolcuların da katılımıyla kutlandı. Türkiye’nin yolcu sayısında en büyük 2’nci, Avrupa’nın ise en yoğun 9’uncu havalimanı olan İstanbul Sabiha Gökçen (ISG) Uluslararası Havalimanı, dijitalleşme alanında attığı sağlam adımlarla sürdürülebilir büyüme ve yolcu memnuniyetinde başarısını ortaya koyuyor. Avrupa Havalimanları Konseyi verilerine göre geçen yıla kıyasla yüzde 28,1’lik yolcu büyümesiyle Ekim ayında Avrupa’nın en hızlı büyüyen havalimanı olan ISG, 2026’da 47 milyon yolcuyu ağırlamayı hedefliyor. Art arda yolcu ve uçuş rekorları kıran İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nın bu başarısının ardında 2025 yılı hedeflerinin ilk sırasında yer alan dijitalleşme hedefleri yer aldı. Kasım 2024’te Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü’nün (ICAO) "Gökyüzünde Yapay Zeka" etkinliğinde ilk kez tanıtılan SAVVy, havalimanlarında kullanılan ilk üretken yapay zeka tabanlı dijital asistan olarak zaman içinde gelişti ve ISG operasyonlarında çağrı merkezi yükünün önemli bölümünü üstlendi. "SAVVy gerçek bir ekip üyesi haline geldi" SAVVy’nin 1. yaş günü etkinliği için bir araya gelen ISG yönetimi ile çalışanlar, yapay zeka asistanının özellikle CRM faaliyetlerine yönelik faydasını Müşteri Deneyimi Şefi Özen Çakır Özel’den dinledi. SAVVy’nin yalnızca bir dijital asistan değil, Sabiha Gökçen Havalimanı’nın iletişim biçimini, hizmet anlayışını ve süreçlerini dönüştüren gerçek bir ekip üyesi haline geldiğini belirten Özel, "Üretken yapay zekayı hayata geçirirken en çok önemsediğimiz noktalardan biri, yolcularımıza ‘bir robotla konuşuyorum’ hissi vermeden, karşılarında sohbet eden, anlayan ve doğal bir dille yanıt veren bir yardımcı sunmaktı. İnsanların bir konuda destek alırken aslında birebir bir asistanla konuşmak istediğini biliyoruz. SAVVy, tam da bu ihtiyacı sıcak ve insana yakın bir yüzle karşılayarak yolcularımızın teknolojiyi sevmesini ve tekrar tekrar kullanmayı tercih etmesini sağladı." dedi. "Havalimanlarında kullanılan ilk üretken yapay zeka tabanlı dijital asistan" Törende konuşan IT Direktörü İsmihan Baysal Anderson ise konuyla ilgili olarak şu ifadelere yer verdi: "7/24 yaşayan ve yolcu yoğunluğu ile öne çıkan havalimanımızda, havacılık sektöründeki global eğilimlerle uyumlu olarak yolcu deneyimini daha akıllı, hızlı ve temassız hale getirmeye odaklanıyoruz. Yapay zeka teknolojilerinin gelişimiyle birlikte biz de bu alandaki gelişmeleri merkezimize aldık. Dijitalleşme vizyonumuz kapsamında yolcu memnuniyetini artırmak, daha hızlı, doğru bir kişisel deneyim sunmak hedefiyle hayat bulan SAVVy, havacılık sektörünün özgün projelerinden biri olarak Doğal Dil İşleme (NLP) teknolojisiyletasarlandı. SAVVy, misafirlerimizin soru ve taleplerine sohbet ortamında Türkçe ve İngilizcenin yanı sıra Almanca ve Fransızca olarak da gerçek bir kişiyle konuşuyormuş gibi anlık yanıt ve çözümler üretebiliyor. SAVVy, müşteri deneyimi noktasında havalimanlarında kullanılan ilk üretken yapay zeka tabanlı dijital asistan olarak kısa sürede beklenenin üzerinde bir etki oluşturdu. Yapay zekayı bugün pek çok şirket iş çözümlerine entegre etmek için çalışıyor ancak başarı oranının yüzde 4’lerde olduğunu öğrendik. SAVVy ile bu yüzde 4’lük başarı diliminin içerisinde yer almanın gurunu yaşıyoruz." Yolcu sayısında yüzde 19 artış - Çağrı yükünde dijital denge İsmihan Baysal Anderson, binlerce insanın aynı anda bulunduğu havalimanında yapay zekanın operasyonları destekleyici gücünü yansıtması için SAVVy’nin 6 aylık performans verilerini de paylaştı: "SAVVy’i aktif olarak sistemlerimize entegre ettiğimiz 2024 yılının 1 Nisan - 31 Ekim döneminde Sabiha Gökçen Havalimanı’nda 25 milyon yolcu ağırlanırken, 2025’in aynı döneminde bu sayı yaklaşık 29,7 milyona ulaştı. Yüzde 19’luk bu artış, operasyonel yoğunluk açısından önemli bir büyümeye işaret etti. Aynı dönemde çağrı merkezimiz 2024 yılında 48 bin 381, 2025 yılında 68 bin 690 çağrı karşıladı. Nisan ayından itibaren çağrıları karşılamaya başlayan SAVVy, yolculardan gelen 53 bin 736 mesajı dijital kanalda yanıtlayarak büyük bir yükü üstlendi. Toplamda 122 bin 426 yolcu etkileşiminin yaşandığı 2025 döneminde, bu temasların yüzde 56’sı çağrı merkezi, yüzde 44’ü SAVVy üzerinden gerçekleşti. Bu süreçte ekip sayımızı büyütmeden; yalnızca aynı kadroyla ve yanımıza +1 ekip arkadaşı olarak SAVVy’yi alarak bu yoğunluğu başarıyla yönettik. Bu da teknolojinin doğru kullanıldığında nasıl bir fark ortaya koyabileceğimizi en net şekilde gösteriyor" şeklinde konuştu. Yolcu etkileşimlerinin neredeyse yarısının artık dijital ortamda yönetildiğini belirten Anderson, "Bu etki, hem bekleme sürelerini kısaltarak yolcu memnuniyetine katkıda bulundu hem de çağrı merkezi kaynaklarının daha verimli kullanılmasına imkan tanıdı. Dijital etkileşim oranının büyüklüğü yolcuların hızlı, kolay ve dijital çözümleri benimsediğini açıkça gösteriyor" değerlendirmesinde bulundu. Havalimanında tebessüm ettiren etkinlik SAVVy’nin doğum günü kutlamaları kapsamında performans sanatçısı Serdar Atsak, kendi keşfi olan tekerlekli müzik aletiyle mini bir konser verdi. Şarkı söyleyerek terminali dolaşan Atsak’a SAVVy maskotu eşlik etti. Dikkat çeken etkinliğe yolcular da şarkı söyleyerek ve dans ederek katıldı. Misafirlere SAVVy konsepti ile hazırlanan doğa dostu bez çanta ve seyahat yastığı hediye edildi. SAVVy, danslarıyla ve sempatik tavırlarıyla özellikle çocukların ilgisini çekti. Yapay Zeka ile daha akıllı bir havalimanı deneyimi SAVVy, yolcuların uçuş, yönlendirme, ulaşım, hizmet noktaları ve sık sorulan sorularla ilgili taleplerine anlık yanıtlar veriyor. Geliştirilen altyapı sayesinde sistem, her geçen gün daha fazla konu başlığında daha doğru ve kişisel çözümler sunuyor. Bugün 54 ülkede 39 iç hat, 113 dış hat olmak üzere toplam 152 destinasyonu bağlayan Sabiha Gökçen Havalimanı, önümüzdeki dönemde SAVVy’nin yeteneklerini genişleterek, yolcu deneyiminin her aşamasında yapay zeka destekli dijital çözümleri entegre etmeyi hedefliyor.

THY İştiraki TKPAY Dijital Ödeme Platformunu Tanıttı Haber

THY İştiraki TKPAY Dijital Ödeme Platformunu Tanıttı

Türk Hava Yolları'nın (THY) iştiraki olarak kurulan TKPAY'in lansmanında konuşan THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat, "Türk Hava Yolları olarak sadece seyahat deneyimini değil, bu deneyimin temas ettiği tüm süreçleri dönüştürmeyi hedefliyoruz. TKPAY ile ödeme süreçlerinin sadeleşmesini, operasyonel verimliliğin artmasını ve misafirlerimizin dijital ihtiyaçlarına tek noktadan yanıt verebilmeyi amaçlıyoruz. Bu platformun gelecekte havacılık ve seyahat sektörü için yeni hizmet modellerinin de önünü açacağına inanıyoruz" dedi. Türkiye'nin bayrak taşıyıcı hava yolu Türk Hava Yolları'nın yüzde 100 iştiraki olarak finansal teknolojiler alanında kurulan TKPAY, Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen lansmanla tanıtıldı. Programa Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat'ın yanı sıra üst yöneticiler ve iş ortakları katıldı. Program, aile fotoğrafı çekimiyle sona erdi. Türk Hava Yolları'nın dijitalleşme vizyonunun önemli bir adımı olan TKPAY, bireysel misafirlere TKPAY Cüzdan, kurumsal iş ortaklarına ise TKPAY Ödeme Platformu üzerinden hızlı, güvenli ve avantajlı ödeme çözümleri sunuyor. Turkish Airlines mobil uygulamasına entegre çalışan TKPAY Cüzdan, misafirlerin bilet alımlarından günlük harcamalarına kadar birçok işlemi tek bir noktadan yönetmesini sağlıyor. TKPAY Cüzdan ile gerçekleştirilen işlemlerde TK Para kazanılırken, restoran, konaklama, giyim ve ulaşım gibi anlaşmalı markalarda yapılan harcamalardan nakit iade elde ediliyor. Ayrıca 7 gün 24 saat ücretsiz para transferi, karekod ile ödeme, dijital veya fiziki kart kullanımı, anlık kur dönüşümü ve mil çevrimi gibi hizmetlerle misafirler seyahat boyu kesintisiz bir deneyim yaşıyor. Türk Hava Yolları'nın bilet iadesi ve bagaj tazminatı gibi işlemlerinin de artık doğrudan TKPAY Cüzdan üzerinden yapılacak olması, süreçleri hızlandırarak misafir memnuniyetini artırmayı hedefliyor. Kurumsal misafirler için geliştirilen TKPAY Ödeme Platformu ise başta Türk Hava Yolları ve AJet olmak üzere havacılık ve seyahat ekosisteminin tüm oyuncularına yüksek başarı oranına sahip, güvenilir, hızlı ve sade bir tahsilat altyapısı sunuyor. Platform, havayolları, seyahat acenteleri, konaklama ve araç kiralama şirketleri ile seyahatle bağlantılı diğer sektörlere yönelik kapsamlı çözümler sağlayarak, sektöre bütünsel bir finansal teknoloji yaklaşımı kazandırıyor. Türk Hava Yolları'nın seyahat alanındaki güçlü konumunu fintek dünyasına taşıyan TKPAY, yerli ve milli teknolojilerle geliştirdiği altyapı sayesinde düşük maliyetli ve güvenli ödeme hizmetleri sunmayı, yabancı misafirlere sağladığı kullanıcı dostu kur servisleriyle de Türkiye'nin turizm deneyimine katkı sağlamayı amaçlıyor. Lansmana özel olarak TKPAY Cüzdan üzerinden yapılan tüm bilet alımlarında yüzde 10 TK Para kazanma fırsatı sunuluyor. "Bu platformun gelecekte havacılık ve seyahat sektörü için yeni hizmet modellerinin de önünü açacağına inanıyoruz" TKPAY'in ödeme dünyasındaki konumuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat, "Türk Hava Yolları olarak sadece seyahat deneyimini değil, bu deneyimin temas ettiği tüm süreçleri dönüştürmeyi hedefliyoruz. TKPAY, bu vizyonun en somut adımlarından biri olarak misafirlerimize hız, güven ve avantaj sunarken seyahat ekosistemindeki iş ortaklarımız için de güçlü bir teknoloji altyapısı oluşturuyor. Yerli ve milli bir fintek markasının Türk Hava Yolları gücüyle dünyaya açılması hem kurumumuzun hem de ülkemizin rekabetçiliğine katkı sağlayacaktır. TKPAY ile ödeme süreçlerinin sadeleşmesini, operasyonel verimliliğin artmasını ve misafirlerimizin dijital ihtiyaçlarına tek noktadan yanıt verebilmeyi amaçlıyoruz. Bu platformun gelecekte havacılık ve seyahat sektörü için yeni hizmet modellerinin de önünü açacağına inanıyoruz" dedi. Türk Hava Yolları'nın yüzde 100 iştiraki olan TKPAY, Ağustos 2023'te kuruldu ve Mart 2025'te Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'ndan lisans alarak faaliyetlerine başladı.

Tarsus, Festivalin İkinci Gününde Yoğun İlgi Topladı Haber

Tarsus, Festivalin İkinci Gününde Yoğun İlgi Topladı

Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ‘4. Uluslararası Tarsus Festivali’, ikinci gününde de bilgi, tarih ve kültür dolu etkinliklerle ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim yaşattı. Festival kapsamında gerçekleştirilen söyleşilerde; Dr. İspir Kırbeci, Radyo Programcısı Nihat Sırdar, Radyo Sunucusu Güçlü Mete, Gazeteci-Yazar Mehmet Serdar Kuzuloğlu, Dağcı-Yazar Nasuh Mahruki ve Doğa Aktivisti Güven İslamoğlu gibi isimler, farklı konularda vatandaşlarla bir araya geldi. Renkli sohbetler ve bilgi dolu paylaşımlar, izleyicilerden yoğun ilgi gördü. Sürdürülebilir yaşam Tarsus Müzesinde konuşuldu Tarsus Müzesinde düzenlenen 'Sürdürülebilir Yaşam Mümkün mü?' başlıklı söyleşide Nasuh Mahruki ve Güven İslamoğlu, doğayla uyumlu yaşam biçimleri, çevre bilinci, iklim kriziyle mücadele ve bireysel sorumluluklar üzerine görüşlerini paylaştı. Dağcı ve yazar Nasuh Mahruki, "Bireyden başlayarak herkesin sürdürülebilir bir yaşamı hedeflemesi çok önemli. Aksi halde ekolojik yıkım, savaşlar, göçler gibi sonuçlar doğabilir" dedi. Doğa aktivisti Güven İslamoğlu ise "Sürdürülebilir yaşam bilinçlenmeyle mümkündür. Bu tür festivaller farkındalık oluşturmak açısından çok kıymetli" diye konuştu. Radyo ustalarından medya dönüşümü üzerine söyleşi Festivalin dikkat çeken bir diğer etkinliği, Radyo Programcısı Nihat Sırdar ve Radyo Sunucusu Güçlü Mete’nin katıldığı 'Yeni Medya + Geleneksel Medya' başlıklı söyleşi oldu. Tarsus Müzesinde gerçekleştirilen söyleşide, dijitalleşme sürecinde radyo yayıncılığının geçirdiği dönüşüm ele alındı. Sırdar, "Festival alanlarında çok güzel bir ortam var. Şehre canlılık kazandırmak açısından bu etkinlikler çok değerli" dedi. Güçlü Mete ise "Mersin Büyükşehir Belediyesinin ilgisini hep üzerimizde hissediyoruz. Festivalin her yıl daha da geliştiğini görmek çok sevindirici" ifadelerini kullandı. Yapay zekalı organik insan Tarsus’ta tartışıldı Gazeteci Mehmet Serdar Kuzuloğlu, Tarsus Müzesinde gerçekleştirdiği 'Yapay Zekalı Organik İnsan' başlıklı söyleşisinde, yapay zekanın insan yaşamındaki etkilerini değerlendirdi. Kuzuloğlu, "Festivalde çok önemli isimler ve projeler bir araya getirilmiş. Hem Tarsus’un tanıtımı hem de bilgi paylaşımı açısından çok kıymetli bir organizasyon" diye konuştu. Tarsus’un bağcılık geleneği konuşuldu Festivalin bir diğer söyleşisi Dr. İspir Kırbeci tarafından TADEKA binasında gerçekleştirilen 'Bağcılık Ürünleri' etkinliği oldu. Kırbeci, üzümün tarihi, bağcılığın Tarsus’taki yeri ve şarap üretiminin turizmle ilişkisi üzerine bilgiler verdi. TADEKA Turizm ve Gastronomi Kurulu Sözcüsü Murat Topçuoğlu da Tarsus mutfağının yöresel lezzetlerinden örnekler sundu. Dr. Kırbeci, "Katılım oldukça iyiydi. İnsanlar merak ettikleri soruları sordu, verimli bir söyleşi oldu. Festivalin içeriği her yıl daha da zenginleşiyor" şeklinde konuştu.

ATF25’TE KÜRESEL PAZARLAR, ORTAK GELECEK: SKAL DÜNYA LİDERLERİ TURİZMİN GELECEĞİNİ KONUŞTU Haber

ATF25’TE KÜRESEL PAZARLAR, ORTAK GELECEK: SKAL DÜNYA LİDERLERİ TURİZMİN GELECEĞİNİ KONUŞTU

ATF25’in ikinci gününde, ana sahnede gerçekleşen oturumun başkanlığını Skal International Geçmiş Dönem Dünya Başkanı Salih Çene üstlendi. Panelin konuşmacıları arasında Skal International Dünya Başkanı Denise Scrafton, Skal Asya Başkanı Mohan N.S.N, Skal Türkiye Geçmiş Dönem Başkanı Hülya Aslantaş ve Skal International Incoming Başkanı Andres Hayes yer aldı. Turizmin yalnızca ekonomik bir faaliyet değil, kültürler arası anlayışı, barışı ve sürdürülebilir kalkınmayı destekleyen bir güç olduğu vurgulanan panelde, dünyanın farklı bölgelerinden gelen liderler; dijitalleşmeden sürdürülebilirliğe, yeni pazar trendlerinden küresel iş birliği fırsatlarına kadar geniş bir perspektif sundu. Uluslararası Antalya Turizm Fuarı, 22–23–24 Ekim 2025 tarihlerinde Antalya ANFAŞ Uluslararası Fuar Merkezi’nde gerçekleştirildi. Türkiye İş Bankası ana sponsorluğunda ve Kilit Hospitality Group ana partnerliğinde düzenlenen ATF25, dünya turizminin öncü isimlerini Antalya’da buluşturdu. ATF26 ise 26–27–28 Ekim 2026 tarihlerinde gerçekleştirilecek. Mohan N.S.N: “Turizm, Sınırları Aşan Bir Küresel Hareket” Panelin ilk konuşmacısı Skal Asya Başkanı Mohan N.S.N, turizmin sadece bir eğlence ya da tatil endüstrisi değil, kültür, diplomasi ve ekonomiyi birleştiren küresel bir hareket olduğunu söyledi. Dünyanın en büyük ekonomik sektörlerinden biri olan turizmin, istihdam ve kalkınma açısından vazgeçilmez bir güç olduğuna dikkat çeken Mohan, küresel rakamlarla bu gücü somutlaştırdı: “Turizm, dünya GSYİH’sinin yüzde 9’unu oluşturuyor. Bu da yaklaşık 9,5 trilyon dolarlık bir ekonomik güç anlamına geliyor. Turizm sektörü, 330 milyon kişiye doğrudan ya da dolaylı istihdam sağlayan bir yapı. Bu sektör, sadece bir gelir kapısı değil; aynı zamanda beceri geliştirme, inovasyon ve kültürler arası etkileşimin de öncüsüdür.” Mohan, turizmin çarpan etkisini anlatırken ulaşım, yiyecek-içecek ve konaklama sektörlerinin küresel ekonomiye katkısına değindi. Havacılıkta Emirates, Lufthansa, Turkish Airlines; otelcilikte Marriott, Kempinski, Ritz-Carlton gibi markaların dünya ekonomisinde turizmi şekillendirdiğini belirtti. Konuşmasında Hindistan örneğine geniş yer ayıran Mohan, ülkesinin dijitalleşme, altyapı ve teknoloji yatırımlarıyla turizmi sürdürülebilir büyümenin merkezine yerleştirdiğini ifade etti: “Hindistan bugün sadece bir turizm ülkesi değil, bir startup ve teknoloji merkezi. Dijital altyapımız sayesinde 20 milyardan fazla UPI (dijital ödeme) işlemi gerçekleşti. Bu, 7.8’lik bir ekonomik büyümenin parçası. Turizm, diplomasi ve kalkınmanın köprüsüdür. Fikirleri, insanları ve ekonomileri birleştirir. İnsanları sınırlar arasında değil, zihinler arasında hareket ettirebilirsek, turizmin gerçek potansiyeline ulaşabiliriz.” Mohan konuşmasını, turizmi bir “barış diplomasisi” olarak tanımlayarak sonlandırdı: “İdeolojilerin ve politik ayrılıkların bölündüğü bir dünyada turizm, barışın dili olabilir. Çünkü turizm başladığında, ekonomi uçar.” Denise Scrafton: “Asya, Orta Doğu ve Afrika Turizmin Yeni Güçleri” Skal International Dünya Başkanı Denise Scrafton, “turizmin küresel ekonomilerdeki rolü ve yükselen pazarlar” üzerine yaptığı kapsamlı konuşmasında Asya, Orta Doğu ve Afrika’nın geleceğin büyüme merkezleri olduğuna dikkat çekti. Scrafton, turizmin artık sadece gelişmiş ülkelerin değil, kalkınmakta olan ekonomilerin de stratejik önceliği haline geldiğini söyledi: “Asya ve Hindistan, artık yalnızca gelişen değil, yön veren pazarlardır. Çin, Kore, Malezya, Filipinler, Tayland ve Hindistan gibi ülkeler; altyapı, dijital pazarlama ve marka yatırımlarıyla turizmi ekonomik kalkınmanın merkezine yerleştiriyor.” Scrafton, Afrika’nın turizmde hızla yükselen bir bölge olduğuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: “Botswana, Kenya, Nijerya, Uganda ve Gana gibi ülkeler, turizmde büyük adımlar atıyor. Bu ülkelerde hükümetler finansal teşvikler, yatırım programları ve güvenlik altyapısı ile turizmi büyümenin ana eksenine koyuyor.” Lüks turizmin dönüşümüne de değinen Scrafton, modern gezginin beklentilerinin artık yalnızca ürün değil, deneyim odaklı hale geldiğini belirtti: “Bugün lüks, sahip olduklarımız değil, zamanı nasıl ve kimlerle geçirdiğimizle ilgilidir. Deneyim, gastronomi ve kişiselleştirilmiş hizmetler, yeni lüks anlayışını belirliyor.” Scrafton ayrıca SKAL International’ın 86 ülkede kurulu güçlü ağı sayesinde sürdürülebilir turizmin yaygınlaşmasında kritik bir rol üstlendiğini vurguladı: “SKAL, sürdürülebilirlik konusunda farkındalık yaratmak, yerel ağlar kurmak ve genç profesyonelleri desteklemek için eşsiz bir platform sunuyor. Turizmin geleceği, teknolojinin rehberliğinde ama insan dokunuşunu koruyarak şekillenmeli.” Hülya Aslantaş: “Yeşil Turizm, Artık Sektörün Kurtuluş Reçetesi” Skal Türkiye Geçmiş Dönem Başkanı Hülya Aslantaş, konuşmasında sürdürülebilirliğin artık bir seçenek değil, zorunluluk olduğunu vurguladı. Turizmin küresel karbon salımının yüzde 8’ini oluşturduğunu belirten Aslantaş, sektörün geleceğinin “yeşil dönüşüm”den geçtiğini söyledi: “Yeşil turizm artık yalnızca bir trend değil, varoluşsal bir gereklilik. Bugün gezginlerin yüzde 80’i çevre dostu seyahat seçenekleri arıyor. Bu yalnızca gezegen için değil, iş modeli açısından da akıllıca bir yönelimdir.” Aslantaş, Skål International’ın 2002’den bu yana düzenlediği Sürdürülebilir Turizm Ödülleri programının küresel ölçekte büyük ilgi gördüğünü belirterek 2025’te 30 ülkeden 106 projenin yarışmaya katıldığını açıkladı. Türkiye’nin yeşil dönüşüm hedeflerini de paylaşan Aslantaş, binden fazla otelin sürdürülebilirlik sertifikasına sahip olduğunu söyledi: “Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın hedefi, 2030 yılına kadar tüm otellerin yeşil sertifikaya sahip olması. Antalya’da bugün 245’in üzerinde tesis enerji, su ve atık yönetimi kriterlerini aktif biçimde uyguluyor. Bu dönüşüm hem çevre hem işletmeler için kazanç demek.” Aslantaş, teknolojinin seyahat acentelerini yeniden şekillendirdiğini belirterek sözlerine devam etti: “Yapay zekâ tabanlı platformlar rezervasyon süreçlerini kolaylaştırırken, acenteler artık sadece aracı değil, deneyim tasarımcısı konumuna geliyor. Kişiye özel, anlamlı seyahatler öne çıkıyor. Türkiye bu dönüşümü yakalarsa, sadece sürdürülebilir değil, aynı zamanda yenilikçi bir turizm merkezi olur.” Andres Hayes: “Turizm, Küresel Vatandaşlık ve Barışın Anahtarı” Skal International Incoming Başkanı Andres Hayes, turizmin kültürel etkileşim, diplomasi ve barış için en etkili araçlardan biri olduğunu vurguladı. Konuşmasına, “Turizm yalnızca bir hareket değil, bir ivmedir.” sözleriyle başlayan Hayes, turizmin insanları, ekonomileri ve kültürleri bir araya getirdiğini ifade etti: “Turizm, insanlığı birleştiren en güçlü araçtır. Her seyahat, her karşılaşma, her kültürel etkileşim empatiyi artırır. Empati barışı, barış da anlayışı doğurur.” Hayes, turizmin sadece tatil amaçlı değil, eğitim ve iş dünyası açısından da büyük bir rol oynadığını vurguladı: “Eğitim, iş seyahatleri ve uluslararası kongreler, ülkeler arasında kalıcı bağlar oluşturuyor. Turizm, öğrencilerden yatırımcılara kadar herkes için bir bilgi alışverişi platformudur.” Vize kolaylığı, altyapı yatırımları ve erişilebilirliğin küresel bağlantıları güçlendireceğini söyleyen Hayes, teknolojinin de insan merkezli kullanılmasının altını çizdi: “Yapay zekâ verileri analiz edebilir, süreçleri kolaylaştırabilir; ancak turizmin özü insandır. Biz yüz yüze gülümsemeyi, misafirperverliği ve insani bağı korumalıyız. Turizm yalnızca ekonomiyi değil, kalpleri de birleştirir.” Salih Çene: “Turizm, Barış ve Dostluğun Ortak Dili” Panelin kapanış konuşmasını yapan Skal International Geçmiş Dönem Başkanı Salih Çene, turizmin yalnızca ticaret değil, dostluk ve güvene dayalı bir etkileşim olduğunu vurguladı: “Turizmin en değerli yönü, barış ve dostluğu beslemesidir. Biz Skal olarak yıllardır ‘Turizm, barıştır ve dostluktur’ diyoruz. Ticaret, arkadaşlıkla güçlenir; güven varsa iş de kolaylaşır.” Çene, Skal International’ın bu değerleri korumak ve dünyada turizmin barış elçisi olma misyonunu sürdürdüğünü belirtti.

ETİK Başkanı Mehmet İşler, Turizm Sektöründe Yeniden Yapılanma Çağrısı Yaptı Haber

ETİK Başkanı Mehmet İşler, Turizm Sektöründe Yeniden Yapılanma Çağrısı Yaptı

ETİK Başkanı Mehmet İşler, ülkemiz ve dünyadaki güncel gelişmelerin turizme etkilerine yönelik değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’de turizm sektörünün son yılların en zorlu dönemlerinden birini yaşadığını savunan İşler, kapsamlı bir yeniden yapılanmanın zorunlu hale geldiğini söyledi. Mehmet İşler; “Türkiye turizm sektörü son yılların en zorlu dönemlerinden birini yaşıyor. Yüksek faiz oranları, artan enerji ve personel giderleri, SGK primleri ve vergi yükleri otellerin kârlılığını ciddi biçimde zorluyor. Sektörün bu baskı altında ayakta kalabilmesi için acilen kapsamlı bir yeniden yapılanmaya gereksinimi var. Birçok bölgede doluluklar yüksek. Ancak, işletmeler maliyet baskısı altında eziliyor. Enerji, gıda, içecek, işgücü, bakım ve finansman maliyetleri son iki yılda olağanüstü arttı. Faiz oranları yatırım yapmayı neredeyse imkânsız hale getirdi. Doluluk var ama kârlılık yok. Bu sürdürülebilir bir tablo değildir. Sektörün artık verimlilik, dijitalleşme ve enerji tasarrufu temelli bir modele geçmesi gerekiyor. Her işletme kendi içinde tasarruf, planlama ve verimlilik kültürünü oluşturmalı, enerji yönetiminden personel planlamasına, satın almadan dijital pazarlamaya kadar tüm süreçleri yeniden gözden geçirmelidir. Artık ‘dolu olsun yeter’ dönemi bitmiştir. Kârlı doluluk devrine geçmemiz gerekiyor.” “TURİZM TÜRKİYE’NİN VİTRİNİDİR” “Turizm; ülkeye döviz kazandıran, cari açıkları kapatan, ekonomiye can suyu veren, stratejik bir sektördür. Yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda diplomatik bir değerdir. Dünya insanının, ülkemize bakış açısını yönlendiren, vitrinidir, yüzüdür. Bu vitrin güçlü kalmalıdır. Turizm işletmeleri bu nedenle sadece finansman değil, kamusal yükümlülükler açısından da yeniden desteklenmelidir. Bugün otellerin gelirlerinin büyük bir bölümü vergi, prim ve enerji maliyetlerine gidiyor. Eğer sektör maliyet yükü altında ezilirse, yalnızca oteller değil, tedarikçiler, taşeronlar, ulaşım sektörü ve yerel esnaf da zarar görecektir.” “SGK PRİMLERİ VERGİLER HARÇLAR EN AĞIR YÜK” “SGK primleri, vergiler ve yerel harçlar otelcinin sırtındaki en ağır yük haline gelmiştir. Devletin ve özel sektörün el ele verip gerçekleştireceği bir turizm reformuna acilen ihtiyaç vardır. Faiz yükü, SGK primleri, stopaj, KDV ve konaklama vergisinde kalıcı düzenlemeler zaman kaybetmeksizin yapılmalıdır. Bu sadece turizmci için değil, Türkiye ekonomisi için de bir zorunluluktur. Erken hareket edilmeli, 2026 sezonuna hazırlık bugünden başlamalıdır. Sektörün nefes alabilmesi için yapısal bir dönüşüm artık kaçınılmaz hale gelmiştir. Aksi halde birçok tesis önümüzdeki sezonu çıkaramayacaktır.” Dedi.

Koray Kocabalkan: Sürdürülebilirlik Dijitalleşmeyle Güçlenmeli Haber

Koray Kocabalkan: Sürdürülebilirlik Dijitalleşmeyle Güçlenmeli

Koray Kocabalkan: "Sürdürülebilirlik Belgelerle Sınırlı Kalmamalı" Turizm sektöründe çevreci belgeler, sürdürülebilirlik sertifikaları ve yeşil tanıtım materyalleri giderek yaygınlaşırken, işletmelerin temel operasyonel süreçlerinde büyük ölçüde kâğıt kullanımına devam edildiği görülüyor. Yapılan analizlere göre, Türkiye’de orta ve büyük ölçekli her otel, aylık ortalama 30.000 sayfa kâğıt tüketiyor. Bu da yıllık yaklaşık 360.000 sayfa, yani yalnızca bir otel için 4 yetişkin ağaç ve 15.000 litre su kaybı anlamına geliyor. Bilişim Uzmanı ve Kolaytik Kurucu Ortağı Koray Kocabalkan, turizm sektöründe sürdürülebilirlik ve dijitalleşme konusunda yaptığı değerlendirmede, “Sürdürülebilirlik yalnızca sertifikalar almakla sınırlı kalmamalı. İşletmelerin kağıt tüketimini azaltarak dijital dönüşümü hızlandırması, hem çevresel fayda sağlayacak hem de operasyonel verimliliği artıracaktır.” dedi. Çevresel Etkiler ve İşletmelere Yansıyan Maliyetler Kâğıt tüketiminin yalnızca çevresel etkilerle sınırlı kalmadığını belirten Kocabalkan, otel işletmelerinin zaman, iş gücü ve maliyet kaybına uğradığını vurguladı. “Kağıda dayalı form, kayıt ve raporlama süreçleri, çalışanlara ciddi bir operasyonel yük getiriyor. Dijital sistemlerle bu işlemler saniyeler içinde tamamlanabilirken, hâlâ geleneksel yöntemlerin tercih edilmesi sürdürülebilirlik hedefleriyle çelişiyor.” dedi. Sürdürülebilirlik Belgelerle Değil, Gerçek Uygulamalarla Ölçülmeli Turizmde sürdürülebilirlik sertifikasyon süreçlerini yöneten Turizm Geliştirme Ajansı (TGA) başta olmak üzere, birçok resmi prosedür hâlâ kâğıt tabanlı olarak yürütülüyor. Kocabalkan, “Sürdürülebilirlik ancak süreçlerin ölçülebilir, raporlanabilir ve optimize edilebilir hale gelmesiyle sağlanabilir. Belgeler almak tek başına yeterli değil, günlük operasyonlarda da çevresel etkileri azaltacak adımlar atılmalı.” şeklinde konuştu. Turquality Programı Dijitalleşmeye Önem Veriyor Devletin işletmeleri desteklediği markalaşma ve ihracat programı Turquality, dijital dönüşüm ve sürdürülebilir altyapıların kurulmasını öncelikli hedefler arasında görüyor. Turizm sektörünün bu desteklerden maksimum fayda sağlaması için, fiziksel evrak yükünü dijitale taşımaya yönelik yatırımların kritik önem taşıdığı vurgulanıyor.

Türkiye'nin Kadın Girişimcisi Yarışması'nda Ödüller Sahiplerini Buldu Haber

Türkiye'nin Kadın Girişimcisi Yarışması'nda Ödüller Sahiplerini Buldu

İSTANBUL (İHA) - Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’nda ödüller sahiplerini buldu. Dijital güvenlik ve kimlik doğrulama alanında faaliyet gösteren Özlem Kahramaner, "Türkiye’nin Kadın Girişimcisi" ödülüne layık görüldü. Garanti BBVA, Ekonomist Dergisi ve KAGİDER iş birliğiyle düzenlenen yarışmanın 18. yılına özel ödül töreni 27 Şubat’ta gerçekleşti. Beş kategoride verilen ödüllerde Arksigner kurucusu Özlem Kahramaner "Türkiye’nin Kadın Girişimcisi" seçildi. Diğer kategorilerde ise Tuba Toprakçı Yılmaz (Gaia Oliva) "Sürdürülebilir Fark Yaratan Kadın Girişimci", Ayşe Aslı Başak (Shipsider Denizcilik) "Teknolojide Gelecek Vadeden Kadın Girişimci", Alev Ertem ve Cansu Ertem Paoletti (Studio Potato) "Kadın Sosyal Etki Girişimcisi" ödülünü aldı. "Kadın Kooperatifi" ödülü ise Trakyam Üreten Kadın Kooperatifi adına Aynur Çeşmeliler’e verildi. Kazanan girişimciler, başarılarını ve girişimcilik yolculuklarını paylaşırken, kadınların iş dünyasında güçlü bir yer edinmesi gerektiğini vurguladı. Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, "Kadınların her sektörde güçlü bir şekilde yer alması, toplumun ve ekonominin geleceği için büyük bir umut taşıyor. Özellikle son dönemde sadece geleneksel sektörlerde değil, dijitalleşme, yapay zeka ve inovasyon gibi ileri düzey alanlarda da kadın girişimcilerimizin güçlü işlerine şahit oluyoruz. Finans alanında inovasyona yön veren bir kurum olarak, bu alandaki gelişmeleri görmekten büyük mutluluk duyuyoruz. 2007 yılında 103 başvuru ile başladığımız yarışmamız, bu sene 1800 başvuru ile 48 bin girişimciye ulaştı ve yarışma bugün, girişimcilerin birbirinden ilham aldığı, her sektörden kadın girişimciyi kapsayan, ekosistemi güçlendiren bir platform haline geldi" dedi.  KAGİDER Başkanı Esra Bezircioğlu da kadın girişimciliğinin toplumsal dönüşümdeki rolüne dikkat çekti. "Garanti BBVA ve Ekonomist dergisinin kadın girişimciliğine duyduğu inanç ve verdiği destekle, 18 yıldır dünyaya örnek olan sürdürülebilir bir iş birliğine imza atmanın gururunu yaşıyoruz. ‘Türkiye'nin Kadın Girişimcisi' yarışmasıyla bugüne kadar 48 bin başvuru aldık; on binlerce kadın, ‘Benim de bir hikayem var' diyerek hayallerini paylaştı. Bu ödül töreni, yalnızca başarıları takdir ettiğimiz bir gece değil; aynı zamanda girişimci kadınların cesaretini, kararlılığını ve azmini hep birlikte kutladığımız bir an. Çünkü bir girişimciyi sadece rakamlar ve kârlılık değil, hayalleri, cesareti ve oluşturduğu etki tanımlar. Bugüne kadar bu ödülü kazanan kadın girişimcilerin birçoğu, yıllar içinde yalnızca Türkiye'de değil, dünyada büyük başarılara imza attı. Kazananlarımız küresel girişimcilik ekosisteminde ülkemizi başarıyla temsil eden, bizleri gururlandıran rol modellere dönüştüler" ifadelerini kullandı. Ekonomist Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Talip Yılmaz, "Türkiye'de kadının iş hayatının içinde olması, öncelikli konularımızın başında geliyor. 18 yıldır Garanti BBVA ve KAGİDER ile birlikte Türkiye'nin Kadın Girişimcisi Yarışması'nı düzenliyoruz. Bu sayede Türkiye'de kadının iş hayatında daha aktif rol alabileceğini görüyoruz, kadın girişimcilerimizi destekliyoruz. Bu yarışma kaybedeni olmayan bir platform. Bu yarışmaya tek kategoride başlamıştık. Kadın girişimcilerin bizi yönlendirmesiyle bugün beş farklı kategoriden girişimci kadınlarla yola devam ediyoruz. Yine tekstil, gıda gibi geleneksel sektörlerden gelen kadın girişimciler varken bugün teknoloji, yapay zeka, döngüsel ekonomi, global büyüme gibi işleri konuşuyoruz. Yarışmaya katılan tüm kadın girişimcilerimizi tebrik ediyorum" dedi. Ödül kazanan girişimler arasında Arksigner, kimlik doğrulama ve e-imza çözümleri sunarak uluslararası pazarda büyümeye devam ediyor. Gaia Oliva, sürdürülebilir tarımsal üretimle yüksek kaliteli zeytinyağı ihraç ediyor. Shipsider Denizcilik, yapay zeka destekli çözümleriyle denizcilik sektörüne yenilikler sunuyor. Studio Potato, tasarım alanındaki sosyal etkisiyle öne çıkarken, Trakyam Üreten Kadın Kooperatifi bölgesel üretimi destekleyen projeleriyle fark yaratıyor. Kadın girişimcilerin iş dünyasındaki gücünü artırmayı hedefleyen yarışma, her yıl daha geniş bir kitleye ulaşarak Türkiye’de kadın girişimciliğini desteklemeye devam ediyor.

Türkiye, 2024’te 11,3 Milyar Dolar Yatırım Aldı Haber

Türkiye, 2024’te 11,3 Milyar Dolar Yatırım Aldı

İSTANBUL (İHA) - Türkiye’ye 2024 yılında gelen uluslararası doğrudan yatırımlar 11,3 milyar dolara yükseldi. Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) verilerine göre, en fazla yatırım Hollanda, Almanya ve ABD’den yapıldı. YATIRIMLARDA ARTIŞ SÜRÜYOR 2002’den bu yana Türkiye’ye giren doğrudan yatırımların toplamı 274 milyar doları geçti. BankPozitif Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Erkan Kork, Türkiye’nin yatırımcılar için cazip bir pazar olmaya devam ettiğini belirterek, 2024’te doğrudan yatırımların geçen yıla göre yüzde 5,6 arttığını vurguladı. Dr. Kork, "Uluslararası sermayeli şirketlerin Türkiye'ye büyük ölçekli yatırımları 2025 yılı içerisinde de artarak devam edecek. Avrupa bölgesi ağırlıklı olmak üzere dünyanın birçok ülkesinden yatırım alıyoruz. Bu sene finansal teknolojiler başta olmak üzere bankacılık, dijitalleşme ve yeşil teknolojiler alanlarında hem yeni hem de genişleme yatırımlarının geleceğini düşünüyorum. Gelen yatırımlar Türkiye'yi teknoloji ve üretim merkezi olma yolundaki hedeflerine daha çok yaklaştıracak" dedi. TÜRKİYE KÜRESEL GÜÇ OLMA YOLUNDA Türkiye’nin uluslararası yatırımcılar için sunduğu fırsatlara dikkat çeken Dr. Kork, son 22 yılda 274 milyar doların üzerinde yatırım çekildiğini ve uluslararası sermayeli şirket sayısının 80 bini aştığını belirtti. "Ülkemiz, birkaç yıl önce 100 milyon dolar seviyelerinde teknoloji yatırımı çekerken, bugün milyar dolar ölçeğine ulaşmış. Şimdiye kadar 29 fintech şirketine 194 milyon dolar yatırım yapıldı. Fintech alanında da yeni rekorlar ve yatırımlar gelmeye devam edecek. Yatırım iştahı 2025 içerisinde de sürecek. Türkiye gelişen ve büyüyen bir ülke. Bu rolünü Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek ve ekonomi yönetiminin uyguladığı ekonomik programlarla devam ettirecektir" diye ekledi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.