Hava Durumu

#Candemir Zoroğlu

TOURISMJOURNAL - Candemir Zoroğlu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Candemir Zoroğlu haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Antalya’da Turizm Taşımacılığına Güvenlik Odaklı Denetim Haber

Antalya’da Turizm Taşımacılığına Güvenlik Odaklı Denetim

Antalya'da turizm taşımacılığı alanında faaliyet gösteren Safari ve Tur Araçları firmalarına yönelik düzenlenen denetim toplantısı, Antalya Valisi Hulusi Şahin’in katılımıyla gerçekleştirildi. Antalya İl Jandarma Komutanlığı ile İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü iş birliğinde, Antalya'da turizm taşımacılığı alanında görev yapan Safari ve Tur Araçları firmalarına yönelik bilgilendirme toplantısı düzenlendi. "Turizm şoförleri, kritik bir görev üstlenmektedir" Programda yaptığı konuşmada, Türkiye ekonomisinin en önemli sektörlerinden biri olan turizmde Antalya’nın çok önemli bir sorumluluk üstlendiğini ifade eden Vali Şahin, "Antalya sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da sayılı turizm destinasyonlarından birisidir. Geçtiğimiz yıl, yerli misafirlerimizle birlikte 20 milyonun üzerinde turisti ağırladık. Antalya'da turizm sektörünün yıllık hacmi 20 milyar doların üzerindedir. Bu rakam, ülkemizin 60 milyar dolarlık toplam turizm gelirinin üçte birine denk gelmektedir. Bu başarının sürdürülebilirliğini sağlamak için ciddi çalışmalar yürütüyoruz. Bu noktada can güvenliği, en önemli önceliklerimizden biridir. Şoförlerimiz, bu konuda büyük bir vicdani, ahlaki ve hukuki sorumluluğa sahip olmanın yanı sıra turizm güvenliğinde de kritik bir görev üstlenmektedirler" ifadelerini kullandı. Emniyet kemeri konusunda taviz vermeyeceğiz Adrenalin sporlarının yapıldığı safari ve tur araçlarının bakımı ile emniyet kemerlerinin kullanımının hayati önem taşıdığını vurgulayan Vali Şahin, "Turizm sektörü, son derece hassas ve kaygan bir zemine sahiptir. Antalya'ya tatil yapmak için gelen misafirlerimizi sağlıklı bir şekilde ağırlayıp mutlu bir şekilde evlerine uğurlamak en temel hedefimiz olmalı ve tüm faaliyetlerimizi bu doğrultuda planlamalıyız. Safari araçlarında güvenliğin en temel unsurlarından biri emniyet kemeridir. Hem şoförlerimiz hem de misafirlerimiz mutlaka emniyet kemeri takmak zorundadır. Çünkü yaşanabilecek bir kaza, sadece o anla sınırlı kalmayıp çok daha büyük etkiler oluşturabilir" dedi. Konuşmaların ardından Vali Hulusi Şahin, 2024 yılında güvenli sürüş kurallarını eksiksiz uygulayan üç turizm şoförüne plaket takdim etti. Plaket takdiminin ardından, katılımcılarla birlikte safari ve tur araçlarına; İngilizce, Rusça, Türkçe ve Almanca olmak üzere dört dilde hazırlanan güvenli sürüş kurallarını içeren uyarı etiketleri yapıştırıldı. Programın devamında Vali Hulusi Şahin, trafik güvenliği ve turizm taşımacılığı alanında ilgili kurum ve kuruluşlarca yürütülen çalışmaları yerinde inceleyerek yetkililerden bilgi aldı. İl Jandarma Komutanlığında düzenlenen toplantıya Vali Hulusi Şahin, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Tarık Hekimoğlu, İl Emniyet Müdürü İlker Arslan, İl Kültür ve Turizm Müdürü Candemir Zoroğlu, Antalya Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Planlama ve Raylı Sistem Daire Başkanı Nurettin Şengül, Antalya Şoförler Odası Başkanı Mehmet Ali Alkan, STK temsilcileri, emniyet ve jandarma personelleri ile turizm taşımacılığı yapan firma temsilcileri katıldı.

Turizmciler, AKTOB’un nisan ayı toplantısında buluştu Haber

Turizmciler, AKTOB’un nisan ayı toplantısında buluştu

Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kavaloğlu, turizmciler olarak zor bir kış geçirdiklerini belirterek, "Bu konuda çok dirayetli davrandık, çok zor bir kıştı ama nisan ayının gelmesi ve Paskalya tatilinin başlaması ile dünkü verilere göre Antalya'ya gelen kişi sayısı geçen seneyi geçti." dedi Kavaloğlu, AKTOB'un kentteki bir otelde düzenlenen nisan ayı geleneksel toplantısında, Antalya Büyükşehir Belediyesinin destekleriyle düzenlenen gastronomi festivalinde ünlü şefler, gastronomi profesyonelleri, Türkiye'nin önemli yatırımcıları ve gurmelerini ağırladıklarını ve bunun da turizme katkı sağladığını söyledi. Küresel gastronomi turizminde pazar büyüklüğünün 2024'te 13,83 milyar dolar olarak hesaplandığını belirten Kavaloğlu "2034 yılına kadar yaklaşık 85 milyar dolara ulaşacağız. Seyahat ve turizm faaliyetlerine yönelik artan çekim ve yerel yemek ve kültürünü keşfetmeye olan ilgi, gastronomi turizm pazarının büyümesini yönlendiriyor." diye konuştu. Günümüzde gıda ve sosyal medyanın beraber hareket ettiğini kaydeden Kavaloğlu, "Z" ve "Y" kuşağının seyahatlerini planlamak için sosyal medyayı yoğun bir şekilde kullandığını ve birçok alışılmadık ve göze hitap eden mutfak deneyimlerini aradığını dile getirdi. - "Antalya'ya gelen kişi sayısı geçen seneyi geçti" Antalya'nın turizmde ilk 3 aylık verilerinde ciddi anlamda ekside olduğunu anlatan Kavaloğlu, sözlerine şöyle devam etti "Nisan ayına yüzde 20 eksi ile girdik. Fakat nisan ayında çok büyük bir ivme kazandık. Paskalyanın nisan ayında olması, açıkçası marttan nisana kayması özellikle hepsini çok büyük bir ümitle beklemiştik. Nevruz tatilinde yaklaşık yüzde 40 İranlı turistin az gelmesi, mart ayının da çok zor şartlarda geçmesini sağladı. Tabii biz hep iyi şeyler söylemeyi arzu ediyoruz ama realite de şu son dönemlerin en zor kışını geçirdik otelciler olarak. Bu konuda çok dirayetli davrandık, çok zor bir kıştı ama nisan ayının gelmesi ve Paskalya tatilinin başlaması ile dünkü verilere göre Antalya'ya gelen kişi sayısı geçen seneyi geçti. Bunun büyük bir ümitle devam etmesini diliyoruz, bununla ilgili de çalışmalara devam ediyoruz." Avrupa Birliği ülkelerinin vatandaşlarının varış yerinin süresine bakılmaksızın geceleme 1,1 milyardan fazla seyahat gerçekleştirdiğini anlatan Kavaloğlu, en fazla seyahatin Almanlar, Fransızlar ve İspanya vatandaşları tarafından yapıldığını kaydetti. Toplantıya Antalya Valisi Hulusi Şahin, Antalya Kültür ve Turizm İl Müdürü Candemir Zoroğlu ve turizm temsilcileri katıldı.

21. Yüzyılda Antalya Çalıştayları: Turizmin Geleceği ve Sürdürülebilirlik Konuşuldu Haber

21. Yüzyılda Antalya Çalıştayları: Turizmin Geleceği ve Sürdürülebilirlik Konuşuldu

Turizm profesyonelleri, akademisyenler ve kamu temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen panelde, turizmin çevre ile ilişkisi, sürdürülebilir turizm hedefleri, sektörün dönüşüm ihtiyacı, turizmin geleceği, rakip analizleri ve overtourism tehlikesi gibi önemli konular ele alındı.  “Kararların Takipçisi Olacağız” Panelin açılışında konuşan Antalya Kent Konseyi Başkanı Sema Kurt, “50 yıl sonra Antalya turizmi nasıl var olur, nasıl sürdürülebilir ve gelecek nesillere aktarılır, bu çalıştayda ortaya konulacak konularla buna yanıt arıyoruz. Burada alacağımız kararlara sadık kalacağımızın sözünü veriyoruz” dedi. “Gündemimiz Antalya’nın Geleceğidir” Açılışın ardından, şehrin turizmcilerinin toplantıya ilgisine teşekkür ederek ilk oturumu başlatan Antalya Kent Konseyi Turizm Grubu Başkanı Recep Yavuz, "Ana gündemimiz Antalya'nın geleceğidir" ifadesini kullandı. Recep Yavuz‘un moderatörlüğünde düzenlenen “Çevre ve Aşırı Turizm (Over Tourism)” konulu ilk oturuma Tuncay Neyişçi, Lokman Atasoy, Hüseyin Çağlar İnce ve Antalya Büyükşehir Belediyesi Turizm Danışmanı Osman Ayık konuşmacı olarak katıldı. Yavuz, 'Dünyada turizm sektörü nereye evriliyor? Antalya’yı kısa ve orta vadede nerede tasavvur ediyoruz? Antalya’nın turistik başarısının altında ne yatıyor?' gibi merak edilen soruları gündeme getirdi. “Kontrollü Büyüme Olmazsa Tehlike Kaçınılmaz” Antalya Büyükşehir Belediyesi Turizm Danışmanı Osman Ayık, sürdürülebilir turizm planlamasının önemine dikkat çekti. Antalya’nın Türkiye’nin toplam yatak kapasitesinin yaklaşık yarısını barındırdığını hatırlatarak, yatırımların da bu ölçekte planlanması gerektiğini söyledi. Ayık, “Antalya dünyada en çok misafir alan 6'ncı şehirdir, Türkiye'nin 100 milyar dolara yakın turizm geliri bulunuyor. Türkiye'nin yatak kapasitesinin yarısına yakını Antalya'da, dolayısıyla sürdürülebilir turizm için yatırımın yaklaşık yüzde 50'si Antalya'ya olmalıdır. Antalya'nın büyümesi çok kıymetli ama kontrollü büyümek önemlidir. Bundan sonrasını iyi planlamaz, kontrolsüz büyümeye devam edersek bu kanser gibi yayılacak ve elimizdeki değerleri kullanamayacağız. Bu konuda sürdürülebilirlik önemli. Bakanlık sürdürülebilirlik sertifikası başlattı, sürdürülebilir destinasyon sertifikası da verileceği söyleniyor. Su arıtma faaliyetlerimiz ve mavi bayraklı plajlarımız bunu var olan değerleri aktarmaya yöneliktir. Büyükşehir olarak master plan yaptık. Overturizme karşı altyapı yatırımları ve planlamaları doğru olmalıdır.” ifadelerini kullandı. “Otel Merkezli Değil, Kültür Merkezli Turizm” Panelin ilk oturumunda konuşan Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, turizmin özüne dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Neyişçi, “Turizmcilik ile otelcilik farklıdır. Bu ayrımı netleştirmek lazım. Türkiye turizme 100 milyar dolar yatırım yapmıştır, bu müzedeki kültürel değerler dahi 100 milyar dolardan fazlası eder. Turizm bakımından en karizmatik coğrafyada yaşıyoruz. Bizim otel yatırımlarımız için değil kültürel ve doğal miraslarımız için turizm var. İnsanlar oteller için gelmiyor. Otel sadece bir araçtır. Eğer maddi bakacaksak bir sikke değeri dahi 650 bin dolar. Oteli merkeze koyarak turizm yapılmaz, insanlar kültürel değerlere bakarak burayı tercih ediyorlar. Bunu tanımalı ve korumalıyız. Yerel halk, yemek kültürü dahi turizmin bir ürünüdür. Türk kahvesi, Türk hamamı gibi dünya çapında markalarımıza sahip çıkarak, kendi turizm unsurlarımıza sahip çıkarak sürdürülebilir turizmi sağlarız” dedi. Neyişçi, kültürel değerlerin korunmasının sürdürülebilir turizmin temel koşulu olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Neyişçi, "Biz farklılıklarımızı ortaya çıkaracak şekilde turizm yaparsak ön plana çıkabiliriz. Bunlara sahip çıktıkça turizmi sürdürülebilir kılacağız" sözlerini vurguladı. “Biyoçeşitlilik Otel Peyzajlarına Yansımıyor” Biyomühendis Hüseyin Çağlar İnce, panelde yaptığı konuşmada Antalya’nın doğal zenginliklerine dikkat çekti. Antalya’nın yalnızca turistik altyapısıyla değil, özgün doğası ve biyolojik çeşitliliğiyle de öne çıktığını belirten İnce, “Dünyada sadece Antalya’da görülebilecek yaklaşık 250 bitki türü bulunuyor. Kelebek çeşitliliğimiz Avrupa ülkelerinin üzerinde. Fakat bu zenginliği otel peyzajlarında göremiyoruz. Bunun yerine, ithal ve alerjen riski yüksek peyzaj öğeleri tercih ediliyor” dedi. İnce, sürdürülebilir turizmin temel bileşenlerinden biri olarak suya ve biyoçeşitliliğe sahip çıkılması gerektiğini vurguladı. “Tüm medeniyetler suya yakın kurulmuştur. Su varsa yaşam vardır. Otel dışındaki sahipsiz alanlarda, peyzaj müdahalesi olmadan gelişen doğanın sürdürülebilirliği bu anlamda yol gösterici olmalıdır” ifadelerini kullandı. “Antalya Taşıma Kapasitesinin Üzerinde” Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Danışmanı Lokman Atasoy ise konuşmasında turizmin altyapı ve kaynak kullanımı üzerindeki baskılarına dikkat çekti. Antalya’nın mevcut turist sayısıyla taşıma kapasitesinin üzerine çıktığını belirten Atasoy, “Buna rağmen hedefler hâlâ turist sayısının artırılması üzerine kurulu. Bizi bekleyen en büyük tehdit, doğal kaynaklarımızın tükenmesidir” dedi. Kentte her yıl artan su ihtiyacına ve atık yönetimine ilişkin verileri paylaşan Atasoy, “770 bin metreküp su arıyoruz, 600 ton çamur çıkıyor. 4 bine yakın içme suyu altyapısı ve 850 kilometre kanalizasyon hattı oluşturduk. Kentte 1,5 milyondan fazla 07 plakalı araç var. Bu araçların kişi başına ortalaması 1,7. Trafik ciddi bir sorun. Yerel yönetimlerin bu yükü karşılayabilmesi için konaklama vergilerinden daha fazla pay alması şart. Bu destek olmadan sürdürülebilir turizm planlaması eksik kalacaktır” şeklinde konuştu. Oturumun sonunda Moderatör Recep Yavuz konuşmacılara, "Sürdürülebilir turizm için önerileriniz nedir?" diye sordu. Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, öncelikle tasarruf ve farkındalık gerektiğini dile getirdi. Neyişçi, "Turist kalitesinin artırılması, overturizm yerine nitelikli turistin Türkiye'ye gelmesi gerekiyor" diyerek benzersiz ürünlerin önemli olduğunu ve bunun korunması gerektiğini söyledi. Overtourism Gölgesinde Geleceği Planlamak Katılımcılar, Amsterdam, Venedik, Barselona, Santorini gibi şehirlerin yaşadığı overtourism krizlerinden örnekler vererek Antalya için benzer tehditlerin altını çizdi. Kentin taşıma kapasitesinin belirlenmesi, ziyaretçi profiline göre planlama yapılması ve alternatif destinasyonların geliştirilmesi gerektiği vurgulandı. Turizmde Rekabet Gücümüz: Sektörün Güçlü Yönleri ve Geleceği Tartışıldı “Turizmde Rekabet Gücümüz” başlığı altında gerçekleşen ikinci oturumun moderatörlüğünü GM Center Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Meral üstlendi. Oturumda konuşmacı olarak Hamit Kuk ve Hüseyin Baraner yer aldı. Katılımcılar, Türkiye’nin ve Antalya’nın küresel turizm pazarındaki konumunu, rekabet avantajlarını ve gelecekte karşılaşılması muhtemel dönüşüm dinamiklerini ele aldı. Selçuk Meral, “Bugün burada sadece bir sektörü değil hepimizin hayalini, emeğini ve geleceğe dair beklentilerini konuşacağız. Hepimiz büyük bir ekosistemin parçasıyız. Ülkemizdeki her dağın, her yaylanın, antik kentteki her bir taşın hikayesi ve büyük bir değeri var. Bu hikayeleri ürünleştirebiliyor muyuz, tanıtabiliyor muyuz ve sürdürülebilirlikle bütünleştirebiliyor muyuz? Bugün burada bu soruların konuşulmasını arzu ediyoruz” dedi. “Antalya turizmi hiç bu kadar yorgun olmamıştı” Selçuk Meral'in "Dünyada turizm nereye gidiyor?" sorusunu Hüseyin Beraner yanıtladı. Baraner, “Antalya turizminin ilk gününden bu yana meslekteyim, buradayım, bölge turizminin kara kutusuyum. Antalya turizmi hiç bu kadar yorgun olmamıştı. 2025 yılı kadar belirsiz ve tehlikeli bir yıl olmamıştı. Antalya aslında bir turistik destinasyon değil, tatilci destinasyonu. Turistler buraya gezmeye değil, dinlenmeye geliyor. Turizm, sanat ve kültür ile değil para ve rekabet ile kontrol ediliyor, ilerliyor” ifadelerini kullandı.  “Kruvaziyer turizmi çevre kirliliğine yol açıyor” Yüksek gelirli ve farkındalığı yüksek turistin kruvaziyer turizmini reddettiğini söyleyen Baraner, “Gemi ve uçağı tercih etmeyen, bilinçli milyonlarca turist var ve gittikçe çoğalıyor. Avrupa'da yeni bir hareket başlıyor” dedi. Turizmde ilk ilkenin şeffaflık olduğunu belirten Baraner, ikinci kuralın ise güvenilirlik ve sürdürülebilirlik olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Biz de buna uygun olmalıyız.”  Rusların 30 yıldır Antalya'ya geldiğini hatırlatan Baraner, “Artık sunduğumuz ürünlere aşinalar, yeterince ilgi çekici değil. Bakış açısını değiştirmek, dünya turizminde rekabeti güçlendirmek için gereklidir. 2025 yılı Antalya turizmi için tehlikeli, Antalya'nın rakibi artık İspanya değil Mısır. Türkiye'nin en büyük rakiplerinden birisi de Suudi Arabistan, çünkü korkunç paraları var. Antalya'yı kopyalıyorlar ve daha uygun fiyatla turisti alıyorlar. Bunu fark etmeli ürünü isteğe göre vermeliyiz. Aile turizmine yönelmeliyiz. Çocukların en mutlu olduğu destinasyon Antalya. Rezervasyon iptallerine bakıldığında ailelerin iptal etmediğini görüyoruz, bunu korumalıyız” yorumlarını paylaştı. Varlıklı ve zengin insan profilinin radikal bir değişime uğradığını belirten Baraner, “Bu insanların yemek talepleri azaldı. Sağlıklı beslenmek istiyorlar, bu taleplere uygun revizyonlar gerekiyor” diyerek turistlerin değişen beklentilerini vurguladı. “Avrupa formatlanırken Antalya’nın sadece turizmle anılmaması gerekiyor” Hüseyin Baraner, Trump kararlarının Avrupa'ya ve dolayısıyla turizme etkilerini değerlendirirken, "Avrupa şu ana kadar ABD gölgesinde durağan ve stabil bir yapıdaydı. Trump'ın kararları Avrupa'da uyanışa neden oldu. Yeniden formatlanacak olan Avrupa toplumunda Türk insanının rolü ve geleceği büyük olacak. Avrupa, Türkiye'ye ciddi ekonomik katkı sağlayacak. Antalya'nın bu noktada sadece turizmle anılmaması gerekiyor" dedi. Antalya'nın Rekabet Gücü ve Sürdürülebilirlik İhtiyacı Hamit Kuk Antalya'nın rekabet gücünü artırmak için doğru adımlar atılması gerektiğini vurgulayarak, "Dünyada dördüncü turizm ülkesiyiz ama en gelişmiş ülkeler sıralamasında 29. sıradayız. Bu makasın daralması lazım. Turizmde rekor kırıyoruz ama buna odaklanarak sorunların çözümünü kaçırıyoruz. Rekabet gücümüz için güçlü yönlerimizi artırmalıyız. Çok büyük turizm potansiyelimiz var. Los Angeles ile Antalya kıyaslanır ama burada 163 antik kent var. Bu taklit edilemez bir avantaj. Ancak Antalya'nın su sorunu var, bunun çözülmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.  Yapay Zeka ile Turizmde Verimlilik Panelin son oturumunda ise “Turizmde Yapay Zeka ve Dijitalleşme” konusu ele alındı. Alternatif Turizm Etkinlikleri ve İşletmeleri Birliği (ATİB) Başkanı Cem Karaca‘nın yönetiği son oturumda, Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürü Candemir Zoroğlu ile Alper Özcan, Kemal Oral, Ümit H. Çolak ve Ümit Deniz Ulaşer konuşmacı olarak yer aldı.  Yeni Tanıtım Stratejileri ve Yapay Zekanın Rolü Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürü Candemir Zoroğlu, Bakanlığın TGA (Türkiye Turizm Geliştirme Ajansı) sayesinde yeni tanıtım sistemleri ve stratejileri geliştirdiklerini belirtti. "Bakanlığımızın yeni sistemi ile dinamik bir şekilde tanıtım yapabileceğiz" dedi. Yapay zekanın tanıtımda etkin kullanımına yönelik gelişmelere de değinen Zoroğlu, "Örneğin, Antakya depreminin Antalya'da olduğu söylentisini yapay zeka ile tespit ederek doğru bilginin yayılımını sağladık ve durumun turizmi olumsuz etkilemesini önledik" ifadelerini kullandı.  Zoroğlu, özellikle sağlık ve spor turizminde yapay zeka alanına Ticaret Bakanlığı'nın önemli destekler verdiğini iletti. Zoroğlu, GoTürkiye ve Turkish Riviera markalarıyla Türkiye'nin etkili bir şekilde tanıtıldığını da sözlerine ekledi. Yapay Zeka ile Sürdürülebilir Otel Yönetimi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümit H. Çolak ise, yapay zekanın otellerin sürdürülebilirlik önlemlerini tespit edip çözüm sunduğu bir sistemden bahsederek sorunların bu yolla çözüme kavuşabileceğini dile getirdi. Çolak, çalışmalarının bir ürün haline geldiğini ve ülke turizmi için önemli bir ürün olduğunu ifade etti. Veri analisti olarak karşılaştığı veri analizi sorunlarını bu sistemle çözebileceklerini belirten Çolak, otellerden enerji, su, tüketim verilerini alarak sistemi eğittiklerini ve bu ürünün bir çok soruna karşı çözüm sunabileceğini söyledi. Ümit Deniz Ulaşer, yapay zekanın karbon emisyonunu azaltma, verimliliği artırma ve acentelerin turist transferini yönetmesini sağladığını ifade etti. Akdeniz Üniversitesi'nden 5 akademisyenin bu ürün için çalıştığını ve ürünün ihraç edilebilir bir potansiyele sahip olduğunu belirtti. Alper Özcan ise yapay zeka ile itibar yönetimi üzerine uzmanlaştıklarını söyledi. Twitter'daki Grok benzeri bir çalışma yaparak oteller hakkındaki şikayet ve memnuniyet yorumlarını toplayan bir sistem geliştirdiklerini açıkladı. Özcan, sistemin otomatik cevap verme ve sorunu ilgili departmana aktarma gibi işlevleri olduğunu belirtti. Turizm Teknolojilerinde Türkiye'nin İlerleyişi ve Yapay Zekanın Rolü Kemal Oral, 6000'e yakın otele hizmet verdiklerini belirterek Türkiye'nin turizm teknolojilerinde oldukça ileride olduğunu ifade etti. 60 milyon turist ağırlayan Türkiye için en az tüketimi sağlamak ve tasarruf etmek amacıyla yapay zekanın elzem olduğunu vurguladı. Yeni projelerinden bahseden Kemal Oral, yapay zeka kullanarak otel içi teşviklerle turistlere tasarruf yaptırdıkları bir sistem oluşturduklarını açıkladı. Oral, tasarruf sağlayan turistleri ödüllendirerek karbon ayak izini ve tüketimi azaltmayı hedeflediklerini belirtti. Turizmde yapay zeka ve dijitalleşmenin kaçınılmaz önemine dikkat çekilen oturumda, turistik tesis ve işletmelerin dijitalleşmeye gerekli önemi göstermesinin zorunluluğu vurgulandı.

Antalya, 2025 D-8 Turizm Şehri Unvanını Aldı Haber

Antalya, 2025 D-8 Turizm Şehri Unvanını Aldı

ANTALYA (İHA) - Antalya’nın turizm alanındaki küresel konumunu daha da ileriye taşımak amacıyla düzenlenen 2025 D-8 Turizm Şehri Strateji Toplantısı, Antalya Valisi Hulusi Şahin’in başkanlığında yapıldı. D-8 üyesi ülkeler tarafından 2025 yılı turizm şehri olarak seçilen Antalya, bu prestijli unvanı alan ilk şehir oldu. Ödül kapsamında düzenlenecek spor, gastronomi, müzik, tiyatro etkinlikleri ve kültürel faaliyetlerin ele alındığı toplantıda, Antalya’nın uluslararası turizmdeki yerini daha da güçlendirecek projeler masaya yatırıldı. TURİZME YÖN VERECEK STRATEJİLER KONUŞULDU Antalya Valiliği’nde gerçekleştirilen toplantıya Vali Hulusi Şahin, Vali Yardımcısı Ayhan Yazgan, İl Kültür ve Turizm Müdürü Candemir Zoroğlu, ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman, Antalya Tanıtım Vakfı Başkanı Emir Gürdal, D-8 Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 1. Direktörü Ahmar İsmail, D-8 Ekonomik İşbirliği Teşkilatı İdari Asistanı Muhammad Bilal Khan ile Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı Çok Taraflı İlişkiler Koordinatörü Enis Uğur ve diğer yetkililer katıldı. Toplantıda sürdürülebilir turizm politikaları, Antalya’nın uluslararası popülaritesini artıracak adımlar ve D-8 ülkeleri ile iş birliği imkanları değerlendirildi. "ANTALYA’NIN POPÜLARİTESİNİ DAHA GENİŞ ALANLARA TAŞIYACAĞIZ" Toplantının açılış konuşmasını yapan Antalya Valisi Hulusi Şahin, Antalya’nın D-8 Turizm Şehri unvanını alan ilk şehir olduğunu belirterek, "Dünyanın turizm başkenti olan Antalya’da önümüzdeki yıl çok sayıda kültür ve sanat programı düzenleyeceğiz. Yörük Festivali, Food Fest ve Kültür Yolu Festivali gibi birçok etkinliğe D-8 teşkilatına üye ülkeleri de davet ederek, Antalya’nın uluslararası popülaritesini daha geniş coğrafyalara taşımayı hedefliyoruz. Ayrıca, 2025 D-8 Turizm Şehri kapsamında kamu kurum ve kuruluşlarımız da çeşitli faaliyetler düzenleyecek. Bu doğrultuda, mart ayında ön hazırlık çalışmalarını tamamlayarak nisan ayı itibarıyla etkinliklerimize hız kazandıracağız. Tüm kurum ve kuruluşlarımız da çalışmalarını bu hedef doğrultusunda sürdürüyor" ifadelerini kullandı. D-8 TURİZM ŞEHRİ ÖDÜLÜ NEDİR? D-8 üyesi Türkiye, Bangladeş, Mısır, Endonezya, İran, Malezya, Nijerya ve Pakistan'dan turizm yetkilileri, 28 Ağustos 2024’te düzenlenen toplantıda aday şehirleri değerlendirdi. Türkiye’den Antalya, İran’dan Kerman ve Pakistan’dan Lahor şehirlerinin aday olduğu seçimde Antalya, en yüksek oyu alarak 2025 yılı D-8 Turizm Şehri olarak belirlendi.

Muhittin Böcek: “Turizme Hizmet İçin Daha Fazla Pay Almak Antalya'mızın Hakkıdır”   Haber

Muhittin Böcek: “Turizme Hizmet İçin Daha Fazla Pay Almak Antalya'mızın Hakkıdır”  

ANTALYA (İHA) - Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, kentin nüfusunun 10 katı kadar yerli ve yabancı turisti ağırlayan Antalya’nın, sağladığı büyük katkıya rağmen konaklama vergisinden pay almadığını belirtti. Böcek, “Büyükşehir Belediyemizin turizm sektörüne daha fazla hizmet etmesi için bu kaynaklardan pay alması gerekmektedir. Bu Antalya'mızın hakkıdır” dedi. Antalya’daki konaklama sektörünün önde gelen temsilcileri, Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği'nin (AKTOB) geleneksel Ekim ayı buluşmasında bir araya geldi. Toplantıda Vali Hulusi Şahin, Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Tarık Hekimoğlu, İl Emniyet Müdürü İlker Arslan, İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Candemir Zoroğlu, TÜROFED Başkanı Erkan Yağcı, AKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu ve turizmciler hazır bulundu. "KALİTE VE GÜVEN İLE HEDEFLERİMİZE ULAŞACAĞIZ"  Toplantının açılışında konuşan Vali Hulusi Şahin, turizmdeki hedeflere ulaşmanın ancak güvenli ve kaliteli bir ortam sunarak mümkün olacağını vurguladı. Şahin, "Bu yıl yaklaşık 17,5 milyon turisti ağırlamayı hedefliyoruz. Ancak bu rakamların artması için turizmde güvenliğin en üst düzeyde sağlanması şart. Turizmde başarının temelinde kalite ve güven yatıyor. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında, kısa vadede altmış milyon turist sayısı ve altmış milyar dolar turizm geliri hedefliyoruz. Türkiye'nin turizm gelirini artırarak iki trilyon dolarlık milli gelire ulaşmasını sağlamak istiyoruz" diye ekledi. "TURİZM GELİRİNİN YARISI ANTALYA’DAN" Toplantıya katılan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Antalya’nın turizm gelirine sağladığı büyük katkının altını çizdi. Böcek, Antalya'nın her yıl 10 kat fazla misafiri ağırladığını, geçen yıl 55 milyar dolar olan turizm gelirinin 25 milyar dolarının Antalya’dan sağlandığını açıkladı. Turizm potansiyeli, göçle artan nüfus ve ulaşım gibi sorunlara çözüm için önemli yatırımlar yapıldığını belirterek, yeni raylı sistem hatları, akıllı kavşaklar ve köprülerle ulaşıma katkı sağlandığını ekledi. Bakanlıklardan hızlı tren ve çevre yolları projelerinin tamamlanması konusunda da destek beklediğini ifade etti. TURİZM ALT YAPISINA YATIRIM   Alt yapı yatırımlarına önem verdiklerini belirten Böcek, çevre koruma ve sürdürülebilirlik çalışmalarını da anlattı. "Serik ve Kemer merkezi arıtma tesislerimizin yenilenmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı ile iş birliği protokolü yaptık. Serik'te atık su gelirimizi 20 yıl, Kemer'de 27 yıl süresince bakanlığımıza devrettik. İş birliğimiz ile arıtma tesislerimizi faaliyete geçiriyoruz. 36 merkezi arıtma tesisimizin tamamı biyolojik arıtma olup birçoğu ileri arıtma ve derin deniz deşarjına sahiptir. Belek turizm bölgemizde 2 yıl içerisinde Tigem içme suyu tesisleri revizyonu ve Scada sistemi için 500 milyon TL yatırım gerçekleştirdik. Ayrıca Serik Karadayı içme suyu temin projesine başladık. Böylece Belek turizm bölgesinin önümüzdeki 50 yıllık su ihtiyacını karşılayacak 1 milyar 561 milyon TL yatırım yapıyoruz" sözleriyle bu kapsamda yapılan projelerden bahsetti. "KONAKLAMA VERGİSİ ANTALYA’NIN HAKKIDIR"   Konaklama vergisine değinen Böcek, "Toplanan kaynağa yüzde 40 oranında en büyük katkıyı Antalya'mız yapmaktadır. Yerleşik nüfusla yaklaşık 30 milyona hizmet ederken, biz genel bütçeden sadece yerleşik nüfus 2 milyon 696 bin kişiye göre pay almaktayız. Büyükşehir belediyemizin turizm sektörümüze daha fazla hizmet etmesi için bu kaynaklardan pay alması gerekmektedir. Bu para Antalya'mızın hakkıdır" dedi. Başkan Böcek, Avrupa’da, örneğin Roma’da, konaklama vergisinin yerel yönetime aktarıldığını vurgulayarak, "Uluslararası şehirlerde olduğu gibi biz de konaklama vergisinden pay alabilirsek turizmde daha güçlü oluruz" ifadelerini kullandı. "TURİZMDE BİRİZ VE DİRAYETLİYİZ"  AKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu ise Cumhuriyet'in 101. yılına değinerek, "Yörük çocuğu Muhittin Böcek, kalkıp da Avrupa'nın en önemli şehirlerinden biri olan Antalya'yı idare edebiliyorsa, Akdeniz Belediyeler Birliği başkanlığı yapabiliyorsa, belediyeciliği Avrupa'da en özel timsalden birini gerçekleştirebiliyorsa bu Cumhuriyet sayesinde. Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Atatürk!" diye başladığı sözlerini turizmde birlik ve dirayet mesajlarıyla tamamladı. 

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
TOURISMJOURNAL En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.