Hava Durumu

#Bitlis

TOURISMJOURNAL - Bitlis haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bitlis haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bitlis Avşor Çorbası Coğrafi İşaret Tescili Aldı Haber

Bitlis Avşor Çorbası Coğrafi İşaret Tescili Aldı

Bitlis Eren Üniversitesi'nin girişimleriyle Avşor Çorbası da tescillendi. Yüz yıllardır sofralarda yer alan bu geleneksel lezzet, artık coğrafi işaretli ürünler arasında yerini aldı. Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescil edilen son ürün ise "Bitlis Avşor Çorbası" oldu. 18 Ekim 2023 tarihinden itibaren koruma altına alınan çorba, 14 Ağustos 2025 itibariyle resmen coğrafi işaret tesciline kavuştu. BEÜ Rektörü Elmastaş, "Bitlis gastronomisi oldukça önemli" Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, kentin gastronomi alanındaki önemine dikkat çekerek, "Bitlis gastronomisi oldukça önemli. Sadece Bitlis iline özgü çok kıymetli yemekler var. Daha önce Bitlis Büryan'ı coğrafi işareti almıştı. Üniversitemizin başvurularıyla son iki yıl içerisinde dört yemek daha coğrafi işaret aldı. Bunlar; ciğer taplaması, katıklı dolma, içli köfte ve son olarak Avşor çorbası oldu. Avşor, yapılış şekliyle ve tadıyla başka yerde olmayan, kendine özgü çok özel bir yemek. Büryanla da bağlantısı var; büryanın suyuyla ve et parçalarıyla hazırlanıyor. Dolayısıyla bu yemeğin coğrafi işaret alması gerekiyordu ve hak ettiği tescili aldı. İnşallah diğer yemeklerimizin de başvurularını yaparak aynı şekilde koruma altına alınmasını sağlayacağız" dedi. Bitlis'in tanınmış büryan ustalarından Hasan Akıntı ise Avşor çorbasının yörede yüz yıllardır yapıldığını belirterek, "Avşor kemik suyu ve kırmızı etten yapılan, oldukça faydalı ve geleneksel bir yemek. Bu tescil, yemeğimizin değerini daha da artırdı" dedi. Böylece Bitlis, kültürel mirası olan geleneksel yemeklerini koruma altına alarak hem tanıtımına hem de gastronomi turizmine katkı sağlamayı sürdürüyor.

Gezgin Hoca Yollarda: Karavanıyla Türkiye’yi ve Ötesini Geziyor Video Galeri

Gezgin Hoca Yollarda: Karavanıyla Türkiye’yi ve Ötesini Geziyor

Sosyal medyada "Gezgin Hoca Yollarda" adıyla bilinen Servet Doğan, 1 buçuk ay önce karavanıyla İstanbul’dan başladığı Türkiye turu kapsamında Van Gölü’nün Bitlis’in Tatvan ilçesindeki sahillerine ulaştı. Bitlis’e ulaşan ve Van Gölü kıyısında karavanıyla konaklayan Doğan, bölgedeki doğal güzelliklerin karavan turizmine büyük katkı sağlayabileceğini belirtti. Doğan, "Buradaki insanlara karavan hayatını tanıtmak istiyorum. Bu bölgede karavanla seyahat edilebilir mi, bunu göstermek istiyorum. Van Gölü çevresi karavanla gezmek için harika bir yer" dedi. Yolculuğu boyunca Bolu, Sakarya, Ankara, Konya, Niğde, Nevşehir, Adana, Gaziantep, Diyarbakır ve Bitlis gibi birçok şehri gezen Doğan, otostop çeken yolcuları aracına alarak onlara da bu deneyimi yaşatıyor. Kamp yaptığı alanlarda ise sohbetler edip misafirlerine çay, kahve ve bisküvi ikram eden Doğan, "Karavan sevdalılarına bu hayatı mutlaka tavsiye ediyorum. Bu yaşam tarzı, tatil anlayışı ve özgürlük hissi bambaşka. İnsanlara bunu göstermek, yaşatmak istiyorum" dedi. Sıradaki hedefinin Türkiye turunu tamamladıktan sonra Balkanlar, Avrupa, Orta Asya ve Orta Doğu'yu da karavanla keşfetmek olduğunu kaydeden Doğan, "Sosyal medyada Gezgin Hoca Yollarda diye bilinirim. Karavanla Türkiye turu hikayesi kurdum kendimce ve yaklaşık 15 şehir gezdim. Ne kadar sürede? Bir buçuk aylık sürede. Bu karavan hikayesindeki asıl amacım hem karavanla şehir şehir, ilçe ilçe gezmek, hem de özellikle Doğu ve Güneydoğu'ya karavan kültürünü aşılamak. Şu an Bitlis'teyim. Buradaki insanlara karavan hayatını, karavan kültürünü göstermek, tanıtmak istiyorum. Bir de turizme katkısının olduğunu düşünüyorum. Özellikle karavanla gezen turistlerin bu bölgede karavanla gezilebilir mi? Bunu da göstermek istiyorum. Van Gölü kenarında, Bitlis'te, Van'da, bu civarlarda muhteşem karavan gezme yerleri var. Bu şekilde insanlara bunu aşılamak istiyorum karavan hayatını. Asıl hedefim Türkiye'yi gezmek. Akabinde Balkanlara, Avrupa turuna, Orta Asya'ya, Orta Doğu'ya karavanla gezmek istiyorum. İstanbul'dan yola çıktığımdan beri Bolu, Sakarya, Ankara, Konya, Niğde, Nevşehir, Adana, Gaziantep, Diyarbakır, Bitlis gibi birçok şehirde otostop çeken insanları karavanıma aldım ve kamp yaptığım yerlerde de insanlarla karavan sohbetleri yaptım. Karavanıma gelen herkese de kahve, çay, bisküvi ikram ettim. Bu şekilde çok güzel yol hikayeleri, yol maceraları yaşadım. Çok şükür şu ana kadar hiçbir yerde bir sorun yaşamadım. Bu yüzden karavan sevdalarına, karavan hayatını herkese tavsiye ediyorum. Böyle bir hayatın, böyle bir tatil kültürünün, böyle bir eğlence alanında olduğunu göstermek istiyorum" diye konuştu.

Bitlis’in Gizli Doğa Harikaları Doğaseverlere Yeni Rotalar Sunuyor Video Galeri

Bitlis’in Gizli Doğa Harikaları Doğaseverlere Yeni Rotalar Sunuyor

Bitlis'in gizli kalmış doğa harikaları, şehir yaşamının stresinden uzaklaşmak isteyen doğaseverlere adeta bir sığınak sunuyor. Yüksek dağları, berrak gölleri ve serin su kaynaklarıyla dikkat çeken Bitlis, alternatif bir doğa turizmi rotası olarak öne çıkıyor. Bitlis'te yıllardır doğa gözlemi yapan Dr. Cihan Önen, ilin yalnızca tarihi yapılarıyla değil, aynı zamanda doğal zenginlikleriyle de dikkat çektiğini belirtti. Önen, "Nemrut Kalderası ve Süphan Dağı gibi volkanik dağlara ev sahipliği yapan Bitlis, dağlık yapısıyla öne çıkıyor. Van Gölü, Aygır Gölü ve Nazik Gölü gibi sulak alanlarıyla da oldukça zengin bir coğrafyaya sahip" dedi. Bitlis'in su kaynaklarıyla da doğaseverlerin ilgisini çektiğini ifade eden Önen, "Uzun yıllardan beri doğa gözlemi yapıyorum ve gözlemlerimi kayıt altına alıyorum. Bitlis yüzlerce yıllık tarihinin yanında pek çok doğal güzelliğe sahiptir. Nemrut Kalderası ve Süphan Dağı gibi volkanik dağların yanı sıra Van Gölü, Aygır Gölü ve Nazik Gölü gibi büyük göller var. Bunun yanında dağlık bölge olması münasebeti ile pek çok akarsu ve şelaleye sahiptir. Bunlardan biri olan Gümüşkanat Şelalesi, Türkiye'nin en yüksek şelalelerinden biri. Duav Yaylası'ndaki şelaleler, Mutki Beyazsu ve Budaklı kaplıcaları da bu zenginliğin önemli parçaları. Bu alanlar, yılın her mevsiminde farklı bir güzelliğe bürünüyor. Temiz havası ve berrak sularıyla ziyaretçilerini cezbediyor" diye konuştu. Dr. Önen, Bitlis'in henüz geniş kitleler tarafından keşfedilmemiş olsa da, sakinliği ve doğallığıyla doğa turizmi açısından büyük bir potansiyel taşıdığını vurguladı. Doğal alanları ziyaret edenler, su sesi eşliğinde yürüyüş yaparak ve tırmanışlarla vakit geçirerek hem fiziksel hem de ruhsal olarak yenilendiklerini dile getiriyor.

Van Gölü’nde 80 Metrelik Mikrobiyalit Keşfi Heyecan Yarattı Video Galeri

Van Gölü’nde 80 Metrelik Mikrobiyalit Keşfi Heyecan Yarattı

Türkiye'nin en büyük gölü olma özelliğini taşıyan Van Gölü'nde şu ana kadarki en büyük mikrobiyalit keşfedildi. Daha önce Van Gölü'nün Bitlis'in Adilcevaz kısmında 36 metre 40 santimetre boyunda mikrobiyalit bulunmuştu. Bu yıl Adilcevaz'daki Yukarı Deniz Derneği tarafından yapılan sportif dalışlar neticesinde yapı ve şekil bakımından yaklaşık 70-80 metre farklı yeni mikrobiyalitler tespit edildi. Adilcevaz'da gerçekleştirilen dalış sırasında Van Gölü'nün eşsiz sularının dibinde, uzunluk ve çap açısından dikkat çeken yapının keşfi heyecan oluşturdu. Adilcevaz'da yapılan dalış esnasında bulunan ve uzunluk ile çap yönünden dikkat çeken bu devasa mikrobiyalit, Van Gölü'nün barındırdığı eşsiz doğal zenginlikleri bir kez daha gözler önüne serdi. Adilcevaz Yukarı Deniz Derneği Başkanı Cumali Birol, sportif dalışlar neticesinde şu ana kadarki en büyük yatay şekilde mikrobiyaliti keşfettiklerini ve adeta bir mikrobiyalit tarlasına denk geldiklerini belirten Cumali Birol, "Geçen hafta bugüne kadar keşfettiğimiz en güzel ve en kaliteli görüntülerini alabileceğimiz mikrobiyaliti keşfettik. Bugüne kadar keşfettiğimiz 36 metre 40 santimetrelik mikrobiyalitin ardından 16 metre derinlikte yatay şekilde 70-80 metre uzunluğunda yeni bir mikrobiyalit keşfettik. Daha önce hiç dalmadığımız bir bölgeye daldık. Bu bölgedeki görüntüler o kadar harika ki ciddi anlamda bir mikrobiyalit tarlasına denk geldik. Bölgedeki mikrobiyalit 70-80 metre uzunluğunda. Bir yerde kopup yine devam ediyor. Bu da bizim için heyecan verici bir durum. Turizme kazandıracağız. Buraları turizme açmak zorundayız. Adilcevaz ve Van Gölü bakir. Van Gölü'nün en temiz sahilleri Ahlat ve Adilcevaz arasında. Dalış okulumuzdaki verdiğimiz eğitimlerle bunu da destekleyip, önümüzdeki yıllarda Adilcevaz Kalesi Rus batığını da turizme kazandırarak dalış severleri buraya davet edeceğiz" dedi.

Van Gölü’nde Mikrobiyalit Tehlikesi Video Galeri

Van Gölü’nde Mikrobiyalit Tehlikesi

Van Gölü'nde her geçen yıl etkisini artıran su çekilmesi, Bitlis'in Tatvan ilçesinin kıyı şeridini adeta mikrobiyalit tarlasına çevirdi. Dünyanın en büyük sodalı gölü olan Van Gölü, küresel iklim değişikliğine bağlı olarak kuraklık nedeniyle alan kaybetmeye devam ediyor. Geçen yıl bölge, önceki yıllara oranla daha fazla yağış almasına rağmen Van Gölü'nde suyun yükselmesi istenen seviyede olmadı. Göl suyunun çekilmesiyle, göl tabanındaki mikrobiyalitler de gün yüzüne çıkıyor. Bilimsel olarak "biyojenik karbonat yapılar" olarak tanımlanan mikrobiyalitler, suyun dibinde oluşan ve sadece çok az sayıda gölde görülebilen doğal yapılar olarak biliniyor. Van Gölü, bu açıdan dünyada eşine az rastlanır zenginliğe sahip. Ancak göl suyunun gerilemesiyle birlikte daha önce su altında kalan bu yapılar, artık kıyılarda açık şekilde gözlemlenebiliyor. Bitlis'in Tatvan, Ahlat ve Adilcevaz ilçelerinin kıyılarında farklı boyut ve şekillerde ortaya çıkan yüzlerce mikrobiyalit, hem görsel bir şölen sunuyor hem de göldeki değişimin somut bir göstergesi oluyor. Özellikle Tatvan ilçesine bağlı İncekaya köyü kıyılarında, farklı boyut ve şekillerde yüzlerce mikrobiyalit gün yüzüne çıktı. Mikrobiyalitlerin bazıları ise 1 metreyi aşan boylarıyla dikkat çekiyor. İncekaya köyünü ziyaret eden vatandaşlardan Mihriban Sancak, geçen yıl daha az olan mikrobiyalitlerin bu yıl ciddi şekilde çoğaldığını belirterek, "Manzara çok güzel ama gölün bu şekilde çekilmeye devam etmesi bizleri endişelendiriyor" dedi. Mikrobiyalitlerin manzarayı da değiştirdiğini aktaran Mehmet Okay isimli vatandaş da, "Her geçen yıl göl daha da geri çekiliyor. Mikrobiyalitler ortaya çıktıkça manzara değişiyor ama bu değişim, Van Gölü için iyiye işaret değil" ifadelerini kullandı. Bilim insanları tarafından gölün ekolojik dengesinin bozulduğuna işaret edilen bu durum, dalış turizmi açısından yeni alanlar sunarken, bölge halkı için ise kaygı verici bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.