Hava Durumu

#Bitlis

TOURISMJOURNAL - Bitlis haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bitlis haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Van Gölü’nde 80 Metrelik Mikrobiyalit Keşfi Heyecan Yarattı Video Galeri

Van Gölü’nde 80 Metrelik Mikrobiyalit Keşfi Heyecan Yarattı

Türkiye'nin en büyük gölü olma özelliğini taşıyan Van Gölü'nde şu ana kadarki en büyük mikrobiyalit keşfedildi. Daha önce Van Gölü'nün Bitlis'in Adilcevaz kısmında 36 metre 40 santimetre boyunda mikrobiyalit bulunmuştu. Bu yıl Adilcevaz'daki Yukarı Deniz Derneği tarafından yapılan sportif dalışlar neticesinde yapı ve şekil bakımından yaklaşık 70-80 metre farklı yeni mikrobiyalitler tespit edildi. Adilcevaz'da gerçekleştirilen dalış sırasında Van Gölü'nün eşsiz sularının dibinde, uzunluk ve çap açısından dikkat çeken yapının keşfi heyecan oluşturdu. Adilcevaz'da yapılan dalış esnasında bulunan ve uzunluk ile çap yönünden dikkat çeken bu devasa mikrobiyalit, Van Gölü'nün barındırdığı eşsiz doğal zenginlikleri bir kez daha gözler önüne serdi. Adilcevaz Yukarı Deniz Derneği Başkanı Cumali Birol, sportif dalışlar neticesinde şu ana kadarki en büyük yatay şekilde mikrobiyaliti keşfettiklerini ve adeta bir mikrobiyalit tarlasına denk geldiklerini belirten Cumali Birol, "Geçen hafta bugüne kadar keşfettiğimiz en güzel ve en kaliteli görüntülerini alabileceğimiz mikrobiyaliti keşfettik. Bugüne kadar keşfettiğimiz 36 metre 40 santimetrelik mikrobiyalitin ardından 16 metre derinlikte yatay şekilde 70-80 metre uzunluğunda yeni bir mikrobiyalit keşfettik. Daha önce hiç dalmadığımız bir bölgeye daldık. Bu bölgedeki görüntüler o kadar harika ki ciddi anlamda bir mikrobiyalit tarlasına denk geldik. Bölgedeki mikrobiyalit 70-80 metre uzunluğunda. Bir yerde kopup yine devam ediyor. Bu da bizim için heyecan verici bir durum. Turizme kazandıracağız. Buraları turizme açmak zorundayız. Adilcevaz ve Van Gölü bakir. Van Gölü'nün en temiz sahilleri Ahlat ve Adilcevaz arasında. Dalış okulumuzdaki verdiğimiz eğitimlerle bunu da destekleyip, önümüzdeki yıllarda Adilcevaz Kalesi Rus batığını da turizme kazandırarak dalış severleri buraya davet edeceğiz" dedi.

Van Gölü’nde Mikrobiyalit Tehlikesi Video Galeri

Van Gölü’nde Mikrobiyalit Tehlikesi

Van Gölü'nde her geçen yıl etkisini artıran su çekilmesi, Bitlis'in Tatvan ilçesinin kıyı şeridini adeta mikrobiyalit tarlasına çevirdi. Dünyanın en büyük sodalı gölü olan Van Gölü, küresel iklim değişikliğine bağlı olarak kuraklık nedeniyle alan kaybetmeye devam ediyor. Geçen yıl bölge, önceki yıllara oranla daha fazla yağış almasına rağmen Van Gölü'nde suyun yükselmesi istenen seviyede olmadı. Göl suyunun çekilmesiyle, göl tabanındaki mikrobiyalitler de gün yüzüne çıkıyor. Bilimsel olarak "biyojenik karbonat yapılar" olarak tanımlanan mikrobiyalitler, suyun dibinde oluşan ve sadece çok az sayıda gölde görülebilen doğal yapılar olarak biliniyor. Van Gölü, bu açıdan dünyada eşine az rastlanır zenginliğe sahip. Ancak göl suyunun gerilemesiyle birlikte daha önce su altında kalan bu yapılar, artık kıyılarda açık şekilde gözlemlenebiliyor. Bitlis'in Tatvan, Ahlat ve Adilcevaz ilçelerinin kıyılarında farklı boyut ve şekillerde ortaya çıkan yüzlerce mikrobiyalit, hem görsel bir şölen sunuyor hem de göldeki değişimin somut bir göstergesi oluyor. Özellikle Tatvan ilçesine bağlı İncekaya köyü kıyılarında, farklı boyut ve şekillerde yüzlerce mikrobiyalit gün yüzüne çıktı. Mikrobiyalitlerin bazıları ise 1 metreyi aşan boylarıyla dikkat çekiyor. İncekaya köyünü ziyaret eden vatandaşlardan Mihriban Sancak, geçen yıl daha az olan mikrobiyalitlerin bu yıl ciddi şekilde çoğaldığını belirterek, "Manzara çok güzel ama gölün bu şekilde çekilmeye devam etmesi bizleri endişelendiriyor" dedi. Mikrobiyalitlerin manzarayı da değiştirdiğini aktaran Mehmet Okay isimli vatandaş da, "Her geçen yıl göl daha da geri çekiliyor. Mikrobiyalitler ortaya çıktıkça manzara değişiyor ama bu değişim, Van Gölü için iyiye işaret değil" ifadelerini kullandı. Bilim insanları tarafından gölün ekolojik dengesinin bozulduğuna işaret edilen bu durum, dalış turizmi açısından yeni alanlar sunarken, bölge halkı için ise kaygı verici bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

“Nemrut’un develeri” tahrip oluyor Haber

“Nemrut’un develeri” tahrip oluyor

Bitlis'in Tatvan ilçesinde bulunan ve halk arasında "Nemrut'un develeri" olarak bilinen kaya blokları, her geçen gün tahrip oluyor. Volkanik Nemrut Dağı'nın patlaması sonucu oluşan lav taşları zamanla deve ve insan figürlerine benzer şekiller almış ve bölge halkının efsaneleri arasında yer edinmişti. Ancak bölge, yeterli korunma sağlanamadığı için yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. 2010 yılında birinci derece doğal sit alanı ilan edilen "Nemrut'un develeri"nin korunması için alınan kararlar, uygulamada yeterli sonuç vermedi. Hem doğal şartlar hem de insan etkisi nedeniyle taşların bir kısmı tahrip edilirken, bazıları yol tahkimat çalışmalarında kullanıldı. Konuya ilişkin açıklama yapan Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Demirtaş, sit alanı ilan edilmesinin yeterli olmadığını belirterek, "Halk arasında Nemrut'un develeri olarak bilinen taşların sayısı çok daha fazlayken son yıllarda sayılarında ciddi bir azalma var. Zaman içinde bu taşların bazıları kırıldı, tahrip edildi ve yol çalışmalarında kullanıldı. Taşların yer aldığı bu bölgenin sit alanı ilan edilmesi, korunması için yeterli değil, pratikte de koruma önlemleri alınması gerekiyor. Tatvan-Ahlat yolu üzerinde, Tatvan şehir merkezine dönerken kavşağın hemen üst kısmında 'Nemrut'un develeri' olarak bilinen dikili taşlar yer almaktadır. Efsaneye göre bu taşlar, Nemrut'un, zulmünden dolayı taşlaşan develerini temsil etmektedir. Hayvan ve insan figürlerini andıran bu oluşumlar, zamanla bu ismi almıştır. Eskiden bu taşların sayısı çok daha fazlaydı. Ancak zaman içinde hem doğal nedenler hem de insan eliyle oluşan tahribatlar sonucunda büyük oranda azalmıştır. Şu anda sayıları azalmış olmakla birlikte, bulundukları alan sit alanı ilan edilmiştir. Ne yazık ki, sit alanı statüsü bu bölgenin tam anlamıyla korunması için yeterli olmamıştır. Bir yerin korunması için sadece sit alanı ilan edilmesi yeterli değildir; bu nedenle ek tedbirler alınması şarttır. Nemrut'un develeri, turizm açısından son derece önemli bir oluşumdur. Bu taşlar, Bitlis ve Tatvan turizmine ciddi katkılar sunabilecek potansiyele sahiptir. Ancak mevcut koruma tedbirlerinin yetersizliği, bölge için büyük bir handikap oluşturmaktadır. Yetkililere buradan çağrıda bulunuyoruz, Nemrut'un develerinin ve diğer tüm tarihi alanların korunması ve geleceğe aktarılması için gerekli adımlar atılmalıdır. Eğer gereken önlemler alınırsa, bu eşsiz mirası gelecek nesillere de aktarabiliriz" diye konuştu.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
TOURISMJOURNAL En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.