Hava Durumu

#Avrupa Birliği

TOURISMJOURNAL - Avrupa Birliği haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Avrupa Birliği haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Safranbolu’da Safran Çiçek Açtı Turizm Sezonu Canlanıyor Haber

Safranbolu’da Safran Çiçek Açtı Turizm Sezonu Canlanıyor

UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ve Karabük'ün Safranbolu ilçesiyle özdeşleşen safran, havaların erken soğumasıyla çiçek açmaya başladı. Yaz mevsiminin kurak geçmesinin ardından ekimine geç başlanan ve fiyatı nedeniyle "dünyanın en pahalı baharatı" olarak adlandırılan safran bitkisi, hava sıcaklıklarının istenilen seviyede olması dolayısıyla beklenenden erken çiçek açtı. Gıda, ilaç, kozmetik gibi birçok alanda kullanılan, 3 bin 500 yıllık geçmişe sahip olan, Bizans döneminde Batı Anadolu'da ticareti yapılan, Osmanlı döneminde de önemini koruyan safranı erken çiçek açması üreticileri sevindirdi. Ağustos ayında ekimi yapılırken, ekim-kasım aylarında boyu 15-30 santimetre uzunluğa geldiğinde toplanan safran kanser, öksürük, astım, bronşit, cilt, bağışıklık, hormon bozukluğu gibi hastalıklara iyi geliyor. Avrupa Birliği Komisyonu tarafından coğrafi işaretle tescillenen 'milli bitki' ilçe turizmine de katkı sağlıyor. Yukarıçiftlik köyünde 25 dönüm alanda üreticilik yapan İsmail Yılmaz İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine yaptığı açıklamada, yazın kurak geçmesi nedeniyle safran soğanı dikimini geç yaptıklarını belirtti. Yılmaz, havanın soğuması ve yağışla birlikte safranda çiçeklenmenin başladığını ifade ederek, "Bu hafta itibarıyla çiçeklerimizi toplamaya başladık. Tahminim Kasım ayının 15'ine kadar çiçeklenme devam eder" dedi. Önümüzdeki hafta düzenlenecek olan Safran Festivali ile birlikte hem yurt içinden hem yurt dışından on binlerce vatandaşın safran tarlalarını ziyaret edeceğini düşündüklerini kaydeden Yılmaz, rekoltenin güzel olacağını söyledi. Yılmaz, kilosu 450 bin TL'den satılan safranın yeni fiyatının rekolteye göre sezon sonunda belli olacağını dile getirdi.

AB’DEN İSRAİLLİ BAKANLARA YAPTIRIM Haber

AB’DEN İSRAİLLİ BAKANLARA YAPTIRIM

Avrupa Komisyonu, aşırı sağcı İsrailli bakanlara yaptırımlar ve İsrail'le ticareti askıya alacak önlemler teklif edeceğini açıklamasınına ardından art arda yasaklar geldi. Hollanda, "istenmeyen kişi" ilan ettiği İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ile aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in bugün itibarıyla Schengen Bölgesi'ndeki 29 ülkeye girişini yasakladı. İspanya da "Gazze'de soykırım, insan hakları ihlalleri ve savaş suçlarına doğrudan karışan tüm kişilerin İspanya topraklarına girişinin yasaklanması" kararı kapsamında Ben-Gvir ve Smotrich'in ülkeye girişini yasakladı. VON DER LEYEN DUYURDU AB Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen tarafından Avrupa Parlamentosu'nda duyurulan teklif, İsrail'in Gazze'deki savaşına yönelik eleştirilerin ve AB'nin harekete geçmesine yönelik baskının arttığının bir göstergesi. Tekliflerin, AB üye ülklerinin çoğunluğunun desteğini alması gerekiyor. Ancak ülkeler, İsrail'le ilişkiler konusunda bir bölünme yaşıyor.Von der Leyen, teklifin aynı zamanda siyasi bir mesaj olacağını söyledi. İSRAİL'DEN YANIT GELDİ Von der Leyen, "Gazze'de olanlar dünyanın vicdanını sarstı" dedi ve şunları ekledi: "Aşırılıkçı bakanlar ve şiddet yanlısı yerleşimciler için yaptırımlar önereceğiz. Ayrıca ticaretle ilgili konularda Ortaklık Anlaşması'nın kısmi olarak askıya alınmasını önereceğiz." İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Von der Leyen'in açıklamalarına yanıt verdi. Saar, açıklamaları "talihsiz" olarak nitelendirdi ve Von der Leyen'in İsrail'in insani yardım çabalarının farkında olduğunu ve Gazze'deki acıların nedeninin Hamas olduğunu iddia etti. Saar, sosyal medya hesabından şunları yazdı: “Komisyon Başkanı, İsrail-Avrupa ilişkilerini zayıflatmaya çalışan unsurların baskılarına boyun eğerek hata yapıyor” diye yazdı. AVRUPA BİRLİĞİ, EN BÜYÜK TİCARET ORTAĞI Avrupa Birliği, İsrail'in en büyük ticaret ortağı ve AB'ye göre, geçen yıl iki taraf arasındaki mal ticareti 42,6 milyar euro olarak gerçekleşti. İsrail ile ilişkileri düzenleyen Ortaklık Anlaşması'nın ticaret bölümünün tamamının askıya alınması, AB'ye giren İsrail ürünlerine tanınan ticaret tercihlerinin geri çekilmesine yol açacak.

AB 12 Ekim 2025’te Dijital Giriş Çıkış Sistemi EES’i Başlatıyor Haber

AB 12 Ekim 2025’te Dijital Giriş Çıkış Sistemi EES’i Başlatıyor

Özellikle havaalanları, limanlar ve kara sınırlarında kurulacak yeni tarama teknolojileri ilk etapta alışma süreci gerektirebilir. Avrupa Birliği’nin uzun süredir ertelenen giriş/çıkış sistemi (Entry/Exit System – EES) için nihayet bir başlangıç tarihi açıklandı. AB Komisyonu’ndan yapılan açıklamaya göre, yeni dijital sınır kontrol sistemi 12 Ekim 2025’te devreye girecek. Bu sistem, AB üyesi olmayan ülke vatandaşlarının giriş-çıkışlarını dijital olarak kaydedecek ve Schengen Bölgesi’nde izin verilen 90 günlük sürenin aşımını tespit etmek için kullanılacak. AB’nin Teknolojik Egemenlik, Güvenlik ve Demokrasi’den Sorumlu Başkan Yardımcısı Henna Virkkunen, “Bu adım, AB’yi dünyanın en gelişmiş seyahat destinasyonu yapma hedefimize bir adım daha yaklaştırıyor,” dedi. “Üye ülkeler ve ulaşım sektörüyle birlikte çalışarak hem güvenli hem verimli hem de yolcu dostu bir sistem oluşturuyoruz.” EES ne zaman tamamen uygulanacak? EES, 12 Ekim itibarıyla kademeli olarak devreye alınacak ve bu süreç altı ay sürecek. Üye ülkeler, sınır kapılarına sistem için gerekli altyapıyı kurarak üçüncü ülke vatandaşlarının biyometrik ve seyahat verilerini toplamaya başlayacak. Sistem tam olarak devreye girdikten sonra, AB dışından gelen yolcular, her geçişlerinde pasaportlarını ya da seyahat belgelerini self-servis kiosklar aracılığıyla taratmak zorunda olacaklar. AB vatandaşları, yasal ikamet sahipleri ve uzun süreli vizesi olanlar bu sistemin dışında kalacak. İlk kayıt sırasında yolcunun yüz taraması, parmak izi, giriş-çıkış tarih ve yer bilgileri alınacak. Bu veriler üç yıl boyunca sistemde tutulacak. Bu süre zarfında tekrar giriş-çıkış yapıldığında sistem, önceki biyometrik verilerle eşleştirme yapacak. Sınır kapılarında yoğunluk olur mu? Yolcuların en çok merak ettiği konulardan biri, yeni sistemin sınır kapılarında uzun kuyruklara ve gecikmelere neden olup olmayacağı. Özellikle havaalanları, limanlar ve kara sınırlarında kurulacak yeni tarama teknolojileri ilk etapta alışma süreci gerektirebilir. AB Komisyonu, sistemin “sorunsuz ve etkili” biçimde uygulanması için üye ülkelerle yakın çalışmaya devam edileceğini belirtiyor. Yolculara yönelik bilgilendirme kampanyaları ve farkındalık çalışmaları da sınır geçiş noktalarında yapılacak. EES’in ardından ETIAS geliyor EES’in ardından 2026 sonlarında, Avrupa Seyahat Bilgi ve Yetkilendirme Sistemi (ETIAS) devreye alınacak. Ancak sistemin zorunlu hale gelmesi 2027’yi bulacak. ETIAS, vizeye tabi olmayan AB dışı ülkelerden gelen yolcuların Schengen Bölgesi’ne giriş yapmadan önce çevrimiçi bir form doldurarak izin almasını zorunlu kılacak. Yolculardan kişisel bilgileri, güvenlik sorularını doldurmaları ve 20 euro ücret ödemeleri istenecek. Alınan izin, pasaporta dijital olarak bağlanacak ve 3 yıl ya da pasaportun süresi dolana kadar geçerli olacak. 18 yaş altı ve 70 yaş üstü yolculardan ücret alınmayacak ama yine de başvuru yapmaları gerekecek. Eurostar sınır gecikmelerine karşı önlem alıyor Manş Tüneli üzerinden Fransa-İngiltere arasında tren seferleri yapan Eurostar, EES sistemi nedeniyle yaşanabilecek gecikmelere karşı şimdiden önlemler alıyor. Özellikle Londra St Pancras istasyonunun sınırlı kapasitesi nedeniyle yolcuların trenlere yarım saat erken binmelerine izin verilecek. Bu uygulamanın, güvenlik ve pasaport kontrollerini hızlandırması bekleniyor. Eurostar, sınır kontrolünde çalışan personel sayısını da iki katına çıkarıyor. Mevcut 24 kiosk yerine 49 yeni kiosk kurulacak ancak bunların hepsi mevcut alana sığmadığı için, istasyonun farklı bölümlerine yerleştirilecek. Şirket, yeni kioskların başında her zaman özel eğitimli personel bulunacağını da duyurdu.

Avrupa Birliği’nden Türk Vatandaşlarına Schengen Kolaylığı Haber

Avrupa Birliği’nden Türk Vatandaşlarına Schengen Kolaylığı

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, Türk vatandaşları için çok girişli Schengen vizelerinin kolaylaştırılmasına yönelik yeni kuralları kabul etti. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, 15 Temmuz 2025 tarihinde kabul ettiği kararla, seyahat geçmişi olan ve düşük risk profiline sahip Türk vatandaşları için kademeli şekilde çok girişli Schengen vizesi uygulaması başlattı. AB Komisyonu tarafından yayınlanan kararda, daha önce Schengen bölgesine giriş çıkışlarını kurallara uygun bir şekilde gerçekleştirmiş olan Türk vatandaşlarını kapsayan yeni uygulamanın, AB üyesi ülkelerin risk oluşturabilecek başvurulara odaklanmalarını sağlayacağı, başvuru sayısının konsolosluklarda yol açtığı kapasite zorluklarını hafifletmeye yardımcı olacağı ve Türk vatandaşları için kolaylık sağlayacak kısmi bir değişiklik öngördüğü ifade edildi. Sistem çerçevesinde 6 aydan 5 yıla kadar geçerlilik süresi olan vizeler verilebileceği ifade edildi. Kademeli şekilde daha kolay vize alınabilecek Önceden sahip olduğu vize süresinin bitişinden itibaren 1 yıl içinde başvuru yapanlara 6 aylık, önceden sahip olduğu 6 aylık vizenin süresinin bitişinden itibaren 2 yıl içinde başvuru yapanlara 1 yıllık, önceden sahip olduğu 1 yıllık vizenin süresinin bitişinden itibaren 2 yıl içinde başvuru yapanlara 3 yıllık, önceden sahip olduğu 3 yıllık vizenin süresinin bitişinden itibaren 2 yıl içinde başvuru yapanlara 5 yıllık olacak şekilde vize verileceği ve uygulamanın ilk kez başvuranları değil, daha önce Schengen bölgesine giriş-çıkışlarını kurallara uygun bir şekilde gerçekleştirmiş Türk vatandaşlarını kapsayacağı vurgulandı. Tır şoförlerini kapsamıyor Türkiye'de ikamet eden Türk vatandaşları tarafından AB üyesi ülkelerin Türkiye'deki konsolosluklarına yapılan kısa süreli vize başvurularına uygulanacak bu kararın mesleki amaçla vize başvurusunda bulunan tır şoförlerini kapsamadığı da belirtildi. Karar belgesinde ayrıca, "Vize süresinin başvuru sahibinin seyahat belgesinin geçerlilik süresini aşması durumunda vize süresi, seyahat belgesinin geçerlilik süresinin sona ermesinden en az 3 ay önce bitecek şekilde düzenlenir" denildi. 15 Temmuz tarihli belgede ayrıca kararın, Belçika, Bulgaristan, Çekya, Almanya, Estonya, Yunanistan, İspanya, Fransa, Hırvatistan, İtalya, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Macaristan, Malta, Hollanda, Avusturya, Polonya, Portekiz, Romanya, Slovenya, Slovakya, Finlandiya ve İsveç'te geçerli olduğu kaydedildi. Belgede, Schengen bölgesinde olmayan ülkelerden İrlanda'nın resmi olarak bu karardan muaf tutulduğu, Schengen üyesi olan, ancak özel bir protokole sahip olan Danimarka'nın ise kararı uygulamak zorunda olmadığı ve uygulamayı seçerse bunu ulusal düzeyde yapabileceği ifade edildi.

İzmir Ve Çeşme Mavi Bayraklı Plaj Sayısını Artırdı Haber

İzmir Ve Çeşme Mavi Bayraklı Plaj Sayısını Artırdı

Uluslararası Mavi Bayrak Jürisi, 2025 yılı Mavi Bayrak ödüllerini açıkladı. İzmir genelinde 64 plaj ve 5 marina, uluslararası kriterleri karşılayarak Mavi Bayrak almaya hak kazandı. Çeşme ise bu yıl 3’ü belediyeye ait halk plajı olmak üzere toplam 14 plaj ve 2 marina, çevreye duyarlılık ve yüksek standartlarıyla Mavi Bayrak aldı. 2025 yılı Mavi Bayrak ödüllerini Türkiye genelinde bu yıl 577 plaj, 29 marina, 18 turizm teknesi ve 8 bireysel yat almaya hak kazandı. İzmir genelinde 64 plaj ve 5 marina, uluslararası kriterleri karşılayarak Mavi Bayrak almaya hak kazandı. Çeşme ise bu başarıya önemli bir katkı sundu. İlçede bu yıl 3’ü belediyeye ait halk plajı olmak üzere toplam 14 plaj ve 2 marina, çevreye duyarlılık ve yüksek standartlarıyla Mavi Bayrak aldı. Çeşme Belediyesi tarafından işletilen ve ücretsiz olarak hizmet veren Ilıca Plajı, Tekke Plajı ve Dalyan Kocakarı Plajı, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da Mavi Bayrak ile taçlandırıldı. Ayrıca ilçedeki 11 turistik otel plajı da uluslararası çevre standartlarını karşılayarak Mavi Bayrak ödülünü almaya hak kazandı. Denizcilik alanında da önemli bir başarıya imza atılan Çeşme’de, IC Çeşme Marina ve Marin Alaçatı, bu yıl da Mavi Bayrak’ı dalgalandıracak. Mavi Bayrak nedir, neyi temsil eder? Mavi Bayrak Programı, Avrupa Birliği’nin 1987 yılını "Çevre Yılı" ilan etmesiyle başlatılmış bir çevre ödüllendirme sistemidir. Türkiye’de ise 1993 yılından bu yana, Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) koordinasyonunda yürütülüyor. Program, dünyada 50’den fazla ülkede, Uluslararası Çevre Eğitim Vakfı (FEE) tarafından uygulanmaktadır. Mavi Bayrak almak isteyen plajlar 33, marinalar 38, turizm tekneleri 51, bireysel yatlar ise 4 kriter ve 16 davranış kuralı ile değerlendiriliyor. Bu kriterler arasında: yüzme suyu kalitesinin sürekli analiz edilmesi, atıksu arıtma altyapısının uygunluğu, doğal alanların korunması, cankurtaran ve ilk yardım imkanları, engelli erişimi, atık ayrıştırma sistemleri, evcil hayvanlara yönelik düzenlemeler, çevre eğitimi ve bilgilendirme faaliyetleri gibi hem çevresel hem de toplumsal sorumluluklar yer alıyor. Marinalar ve turizm tekneleri için ayrıca kurumsal sosyal sorumluluk ve halkın katılımı gibi önemli kriterler de değerlendiriliyor. Çevre dostu turizmde Çeşme öncü olmaya devam ediyor Doğal güzellikleri, temiz sahilleri ve çevreci politikalarıyla dikkat çeken Çeşme, Mavi Bayraklı plaj ve marinalarıyla çevre dostu turizmde örnek kentler arasında yer alıyor. Çeşme Belediyesi’nin halk plajlarında sürdürdüğü sürdürülebilirlik çalışmaları ve özel sektörün çevreye duyarlı işletmecilik anlayışı, bu başarıda önemli rol oynuyor.

Vizesiz Avrupa İçin Kritik Dönemeç Haber

Vizesiz Avrupa İçin Kritik Dönemeç

Vizesiz Avrupa için geri sayım Avrupa Birliği ve Türkiye arasında yıllardır süren vize muafiyeti görüşmelerinde dikkat çekici bir gelişme yaşandı. Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Thomas Hans Ossowski, Türkiye'nin belirli kriterleri karşılaması durumunda vizesiz seyahatin mümkün hale geleceğini duyurdu. Bu açıklama, yıllardır vize sorunlarıyla karşılaşan milyonlarca Türk vatandaşı için umut ışığı oldu. Vize başvurularında ret oranı rekor kırıyor Özellikle son dönemlerde Avrupa ülkelerine yapılan vize başvurularında yaşanan büyük artışa rağmen, onay oranlarındaki düşüş dikkat çekiyor. Eğitim, iş ve turistik amaçlarla seyahat etmeyi planlayan vatandaşlar sık sık ret yanıtı alırken, AB'den gelen bu açıklama önemli bir kırılma noktası olabilir. Vize muafiyeti için 6 temel koşul belirlendi Büyükelçi Ossowski, Türkiye’nin vizesiz Avrupa için yerine getirmesi gereken altı temel şartı kamuoyuyla paylaştı. En öne çıkan koşullar arasında; Türkiye’nin terörle mücadele yasasının Avrupa standartlarıyla uyumlu hale getirilmesi ve kişisel verilerin korunmasına ilişkin düzenlemelerin AB seviyesine yükseltilmesi yer alıyor. Terör yasası ve KVKK düzenlemeleri gündemde AB yetkilileri, Türkiye’den özellikle ifade özgürlüğünü kısıtlamayan, demokratik ilkeleri gözeten bir terörle mücadele yasası beklentisi içinde. Ayrıca Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun (KVKK), Avrupa’nın Genel Veri Koruma Tüzüğü (GDPR) ile örtüşecek şekilde revize edilmesi gerekiyor. Europol ve adli iş birliği şartı AB, Türkiye’nin Europol ile aktif ve operasyonel düzeyde iş birliği yapmasını talep ediyor. Bununla birlikte, AB ülkeleriyle karşılıklı adli yardımlaşma anlaşmalarının imzalanması da vize serbestisi için hayati öneme sahip. Yolsuzlukla mücadelede AB standartları bekleniyor Vize muafiyetinin önündeki bir diğer engel ise yolsuzlukla mücadeleye yönelik uygulamalar. AB, Türkiye'nin Avrupa Konseyi’nin yolsuzlukla mücadele ilkelerine tam uyum göstermesini ve uygulamaya geçmesini şart koşuyor. Şeffaflık ve hesap verilebilirlik, bu süreçte anahtar kavramlar. Reformlar tamamlanırsa vizesiz Avrupa mümkün Dışişleri Bakanlığı ve ilgili kurumlar, bu altı şartı yerine getirmek için çalışmalarını sürdürüyor. Eğer Türkiye gereken düzenlemeleri hayata geçirebilirse, Türk vatandaşları için Schengen bölgesine vizesiz seyahat bir hayal olmaktan çıkabilir.

Türk Yatırımları Karadağ’da Rekor Kırıyor Haber

Türk Yatırımları Karadağ’da Rekor Kırıyor

Türk yatırımcılar, bu yılın ilk çeyreğinde Karadağ'a yatırımda zirveye yerleşti. Rus, Amerikalılar ve Sırpları geriden bırakan Türklerin ülkeye yatırım hacmi ise 212 milyon euroya ulaştı. Karadağ Türk Ticaret Odası (Türkcham) Başkanı Burhan Genç, Türk yatırımlarının Karadağ’daki yükselişini ve gelecek hedeflerini İhlas Haber Ajansı muhabirine anlattı. Genç, Karadağ'a doğrudan yatırımda bu yılın ilk 2 ayında Türk yatırımcıların Sırp, Rus ve Amerikan yatırımcıları geride bırakarak ilk sıraya yükseldiğini belirtti. 2024 yılı ticaret hacminin 212 milyon euro olduğunu kaydeden Genç, "Her ne kadar ülke 650 bin nüfuslu olsa da en az 300 milyon nüfuslu bir coğrafyayla serbest ticaret anlaşmasına sahip. Dolayısıyla buna istinaden 300 milyonluk serbest bir pazara ulaşma imkanınız var. Artı Karadağ NATO ülkesi ve Avrupa Birliği giriş görüşmeleri devam ediyor. Aslında Karadağ Avrupa Birliği’ne girmeye hazır, sadece Avrupa Birliği’nin genişleme kararını almasını bekliyor. Onun için de beklenen tarihi 2028. Cumhurbaşkanının açıklamasına istinaden bunu söylüyorum" diye konuştu. Genç, yatırım için son birkaç sene olduğunu ifade ederek, yatırımcıların hem 300 milyonluk bir pazara ulaşma imkanına sahip olacaklarını hem de 2028 yılından sonra Avrupa Birliği ülkesinde bir şirkete sahip olacaklarının altını çizdi. "Bu ülkeye yapılacak en büyük hizmet tıp fakültesi ve hastanesi olacak" Burhan Genç, Karadağ'ın en önemli ihtiyaçlarından birinin tıp fakültesi olduğunu belirterek, "Ülkede tıp fakültesi yok, doktorlar yurt dışında yetiştiriliyor. Bir Türk tarafından yapılacak tıp fakültesi ve hastane yatırımı, bu ülkeye yapılabilecek en büyük hizmet olacak" ifadelerini kullandı. Yapılması planlanan projeye Karadağ Sağlık Bakanlığı’nın da dahil olmak istediğini vurgulayan Genç, proje görüşmeleri için ilk adımların atıldığını sözlerine ekledi. Karadağ'da şirket kurmanın pasaport hakkı sağlamadığı konusunda uyarıda bulunan Genç, "Şirket kurarak pasaport alamazsınız. Çalışma izni alabilir, ailenizle oturma izni çıkarabilirsiniz ama pasaport vermek diye bir uygulama yok" dedi. OSB projesi için görüşmeler başladı Karadağ’a Türk yatırımcılar tarafından yapılması hedeflenen ve oda olarak en büyük çalışmalardan biri olan OSB kurulması yönünde de görüşmelere başladıklarını ifade eden Genç, "Karadağ ülke ekonomisi tamamen neredeyse turizme dayalı. Biz burada otel inşa ettik, birçok zorlukla karşılaştık. Malzemeleri Türkiye’den getirdik ama en ufak tadilatlar için bile tekrar ürünün Türkiye’ye gitmesi ya da yeniden üretilip gelmesi gerekti. O yüzden burada bir Organize Sanayi Bölgesi kurma yolunda çalışmalarımız var. Podgorica Belediyesi ile görüştük, yer tahsisi yapmak istiyorlar. Ayrıca Çetinje Belediyesi'nin bir yeri var, onlar da vermek istiyorlar" dedi. Genç, "Kanunları şu anda yeterli değil, bunun için Türkiye’den örnek olarak bizim kanunumuz üzerinde çalışıyorlar. Gerekli düzenlemeler yapıldıktan sonra bu projeleri de gerçekleştirmiş olacağız" dedi. Tarım potansiyeli yüksek bir ülke Karadağ’da tarım arazilerinin sadece yüzde 23'ünün kullanıldığını ve özellikle Müslüman nüfusun yoğun yaşadığı kuzey bölgelerde organik tarım yatırımlarına ihtiyaç olduğunu vurgulayan Genç, yakın zamanda bu durumla alakalı da bir tarım konferansı düzenlemeyi planladıklarını ifade etti. Genç, ayrıca Karadağ'da bir Türk koleji açmayı planladıklarını dile getirdi. Genç, Türk firmalarının uyum sürecinde zorlandıklarını belirterek, "Kanunlar bizim bildiklerimizden farklı olabiliyor. Ancak uyum sağladıktan sonra her şey yoluna giriyor. Yatırımcıların önceden bu kanunlara hazırlanmasında fayda var" tavsiyesinde bulundu. Türkcham'ın Büyükelçi Barış Kalkavan'ın katkılarıyla kurulduğunu ve yatırımcıları doğru yönlendirmek için çalıştığını sözlerine ekleyen Genç, Türk yatırımcılar için odanın en kapsamlı şekilde çalıştığını, her yatırımcının bütün detaylı bilgiyi istediği zaman alabileceğini vurguladı.

Avrupalı yolcuların İngiltere’ye et ve süt ürünleri getirmesi yasaklandı Haber

Avrupalı yolcuların İngiltere’ye et ve süt ürünleri getirmesi yasaklandı

Yanlarında et ve süt ürünleri bulundurduğu tespit edilen yolcular, en ciddi durumlarda 5.845 euroya (251.495 TL) kadar para cezasına çarptırılabilir. İngiltere, Avrupa'dan gelen yolcuların (geri dönen İngiliz vatandaşları da dahil olmak üzere) ülkeye et ve süt ürünleri sokmasına geçici bir yasak getirdi. Kısıtlamalar, kıtadaki şap hastalığı vakalarındaki artışa yanıt olarak 12 Nisan'da yürürlüğe girdi. Yasaklı maddeleri bulunduran ziyaretçilerin bunları sınırda teslim etmesi ya da el konularak imha edilmesi gerekecek. Bir Avrupa Birliği ülkesi veya İsviçre, Norveç, İzlanda, Lihtenştayn'dan gelen yolcular şu anda kişisel tüketim için İngiltere'ye sığır, koyun, domuz veya keçi eti ya da süt ürünleri getiremiyor. İngiliz hükümetinin yeni kararına göre bu yasak sandviçleri, peynirleri, kurutulmuş etleri ve çiğ etleri de kapsıyor. Paketlenmiş ya da ambalajlanmış veya gümrüksüz olarak satın alınmış ürünler dahi yasak kapsamında. Bu ürünleri bulundurduğu tespit edilen yolcular, en ciddi durumlarda 5.845 euroya (251.495 TL) kadar para cezasına çarptırılabilir. Kısıtlamalar sadece İngiltere'ye gelen ziyaretçiler için geçerli olup Kuzey İrlanda, Jersey, Guernsey ya da Man Adası için geçerli değil. Bazı ürünler yasaktan muaf tutuldu. Yolcular sınırlı miktarda bebek maması sütü, tıbbi gıdalar ve çikolata, şekerleme, ekmek, kek, bisküvi ve makarna gibi bazı ürünleri getirebilirler. İngiltere neden ziyaretçilerin et getirmesini yasakladı? İngiltere'de şu anda şap hastalığı bulunmadığından, bu önlemin Avrupa ülkelerinden gelen bulaşmaları önlemesi umuluyor. İngiliz hükümeti ayrıca Almanya, Macaristan, Slovakya ve Avusturya'dan sığır, koyun, diğer geviş getiren hayvanlar, domuz eti ve süt ürünleri ithalatını da yasakladı. Şap hastalığı son derece bulaşıcı. Hastalık sığır, koyun ve domuz gibi çift tırnaklı hayvanlar için ölümcül olabilir. Hastalık insanlar için bir sağlık riski teşkil etmemekte ve enfekte hayvanlardan elde edilen et ve sütün tüketilmesi güvenli kabul edilmektedir. İngiltere Tarım Bakanı Daniel Zeichner, "Bu hükümet İngiliz çiftçileri şap hastalığından korumak için ne gerekiyorsa yapacaktır," dedi. "Bu nedenle, hastalığın yayılmasını önlemek ve İngiltere'nin gıda güvenliğini korumak için kişisel et ve süt ürünleri ithalatına kısıtlamalar getirerek korumaları daha da güçlendiriyoruz."

Karadağ’dan Türk iş insanlarına enerji ve turizm sektörlerinde yatırım daveti Haber

Karadağ’dan Türk iş insanlarına enerji ve turizm sektörlerinde yatırım daveti

Karadağ Meclis Başkan Yardımcısı Mirsad Nurkovic, ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran’ı makamında ziyaret etti. Baran, ziyarette yaptığı konuşmada, Karadağ’ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkelerden birinin Türkiye olduğunu ve o günden bu yana da ilişkilerin gelişerek devam ettiğini, son yıllarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Karadağ Cumhurbaşkanı Jakov Milatoviç’in gerçekleştirdiği karşılıklı temas ve ziyaretlerin ilişkilerin gelişmesine katkı sağladığını anlattı. Baran, “Son birkaç yılda Karadağ ile Türkiye arasındaki ekonomik ve ticari ilişkiler önemli ilerleme kaydetti ve bu durum Karadağ’ı Balkanlar’daki Türk yatırımları için kilit bir destinasyon haline getirdi” diye konuştu. Baran: “Karadağ, Balkanlar’daki Türk yatırımları için kilit bir destinasyon” Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Karadağ Cumhurbaşkanı Jakov Milatoviç’in karşılıklı temas ve ziyaretlerinin Karadağ ve Türkiye arasındaki ilişkilerin gelişmesine katkı sağladığını belirterek, “Son birkaç yılda Karadağ ile Türkiye arasındaki ekonomik ve ticari ilişkiler önemli ilerleme kaydetti ve bu durum Karadağ’ı Balkanlar’daki Türk yatırımları için kilit bir destinasyon haline getirdi” dedi. Karadağ’ı coğrafi konumu, gelişen altyapı kapasitesi ve Avrupa Birliği pazarlarına erişimi nedeniyle stratejik bir ülke olarak gördüklerini kaydeden Baran, Türkiye’nin Karadağ’a en fazla yatırım yapan ülkelerin başında yer aldığını ve inşaat başta olmak üzere, tekstil, gıda, hayvancılık, tarım, turizm, bankacılık, enerji gibi birçok alanda Türk yatırımlarının bulunduğunu söyledi. Ankara Ticaret Odası faaliyetleri ve Ankara ekonomisi hakkında da bilgi veren Baran, “Karadağ’da teknik müşavirlik ve müteahhitlik alanlarında faaliyet gösterecek tecrübeli firmalara ihtiyaç olduğunu görüyoruz. Bu alanlarda ülkemiz çok başarılı. Müteahhitlik sektöründe dünyada ikinci sıradayız. Her iki alanda da şehrimizde tecrübeli işletmeler var” dedi. Baran, karşılıklı yatırımların ve ticari işbirliğinin artması için ülke tanıtım toplantıları ve birebir görüşmeler şeklinde organizasyonlar yapılabileceğini kaydetti. Karadağ, en geç 2028 yılında AB üyesi Karadağ Meclis Başkan Yardımcısı Mirsad Nurkovic ise konuşmasında, 2006 yılında kurulan genç bir devlet olarak, ekonomilerini geliştirmeye önem verdiklerini ve bu nedenle Türkiye’ye gerçekleştirdikleri ziyaret programını Ankara Ticaret Odası’yla taçlandırmak istediklerini söyledi. Karadağ ekonomisi hakkında bilgi veren Nurkovic, Avrupa Birliği üyelik sürecinin devam ettiğini ve en geç 2028 yılında bu sürecin tamamlanarak, üye olmayı beklediklerini söyledi. Karadağ’ın kuzey bölgesinin kış turizmine uygun olduğunu anlatan Nurkovic, ülkenin enerji ve turizm sektörlerinde yatırıma ihtiyacı olduğunu kaydetti. Nurkovic, “Enerji ve turizm sektörlerinde yatırıma ihtiyacımız var. Türk iş insanlarını ülkemize yatırım için davet ediyoruz. Ülkemiz gerek AB üyeliği yolunda ilerlemesi, gerek işgücü niteliği, gerekse KDV ve istihdam destekleriyle yatırım için çok uygun” dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.