#Antalya Kent Konseyi

TOURISMJOURNAL - Antalya Kent Konseyi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Antalya Kent Konseyi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

21. Yüzyılda Antalya Çalıştayları: Turizmin Geleceği ve Sürdürülebilirlik Konuşuldu Haber

21. Yüzyılda Antalya Çalıştayları: Turizmin Geleceği ve Sürdürülebilirlik Konuşuldu

Turizm profesyonelleri, akademisyenler ve kamu temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen panelde, turizmin çevre ile ilişkisi, sürdürülebilir turizm hedefleri, sektörün dönüşüm ihtiyacı, turizmin geleceği, rakip analizleri ve overtourism tehlikesi gibi önemli konular ele alındı.  “Kararların Takipçisi Olacağız” Panelin açılışında konuşan Antalya Kent Konseyi Başkanı Sema Kurt, “50 yıl sonra Antalya turizmi nasıl var olur, nasıl sürdürülebilir ve gelecek nesillere aktarılır, bu çalıştayda ortaya konulacak konularla buna yanıt arıyoruz. Burada alacağımız kararlara sadık kalacağımızın sözünü veriyoruz” dedi. “Gündemimiz Antalya’nın Geleceğidir” Açılışın ardından, şehrin turizmcilerinin toplantıya ilgisine teşekkür ederek ilk oturumu başlatan Antalya Kent Konseyi Turizm Grubu Başkanı Recep Yavuz, "Ana gündemimiz Antalya'nın geleceğidir" ifadesini kullandı. Recep Yavuz‘un moderatörlüğünde düzenlenen “Çevre ve Aşırı Turizm (Over Tourism)” konulu ilk oturuma Tuncay Neyişçi, Lokman Atasoy, Hüseyin Çağlar İnce ve Antalya Büyükşehir Belediyesi Turizm Danışmanı Osman Ayık konuşmacı olarak katıldı. Yavuz, 'Dünyada turizm sektörü nereye evriliyor? Antalya’yı kısa ve orta vadede nerede tasavvur ediyoruz? Antalya’nın turistik başarısının altında ne yatıyor?' gibi merak edilen soruları gündeme getirdi. “Kontrollü Büyüme Olmazsa Tehlike Kaçınılmaz” Antalya Büyükşehir Belediyesi Turizm Danışmanı Osman Ayık, sürdürülebilir turizm planlamasının önemine dikkat çekti. Antalya’nın Türkiye’nin toplam yatak kapasitesinin yaklaşık yarısını barındırdığını hatırlatarak, yatırımların da bu ölçekte planlanması gerektiğini söyledi. Ayık, “Antalya dünyada en çok misafir alan 6'ncı şehirdir, Türkiye'nin 100 milyar dolara yakın turizm geliri bulunuyor. Türkiye'nin yatak kapasitesinin yarısına yakını Antalya'da, dolayısıyla sürdürülebilir turizm için yatırımın yaklaşık yüzde 50'si Antalya'ya olmalıdır. Antalya'nın büyümesi çok kıymetli ama kontrollü büyümek önemlidir. Bundan sonrasını iyi planlamaz, kontrolsüz büyümeye devam edersek bu kanser gibi yayılacak ve elimizdeki değerleri kullanamayacağız. Bu konuda sürdürülebilirlik önemli. Bakanlık sürdürülebilirlik sertifikası başlattı, sürdürülebilir destinasyon sertifikası da verileceği söyleniyor. Su arıtma faaliyetlerimiz ve mavi bayraklı plajlarımız bunu var olan değerleri aktarmaya yöneliktir. Büyükşehir olarak master plan yaptık. Overturizme karşı altyapı yatırımları ve planlamaları doğru olmalıdır.” ifadelerini kullandı. “Otel Merkezli Değil, Kültür Merkezli Turizm” Panelin ilk oturumunda konuşan Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, turizmin özüne dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Neyişçi, “Turizmcilik ile otelcilik farklıdır. Bu ayrımı netleştirmek lazım. Türkiye turizme 100 milyar dolar yatırım yapmıştır, bu müzedeki kültürel değerler dahi 100 milyar dolardan fazlası eder. Turizm bakımından en karizmatik coğrafyada yaşıyoruz. Bizim otel yatırımlarımız için değil kültürel ve doğal miraslarımız için turizm var. İnsanlar oteller için gelmiyor. Otel sadece bir araçtır. Eğer maddi bakacaksak bir sikke değeri dahi 650 bin dolar. Oteli merkeze koyarak turizm yapılmaz, insanlar kültürel değerlere bakarak burayı tercih ediyorlar. Bunu tanımalı ve korumalıyız. Yerel halk, yemek kültürü dahi turizmin bir ürünüdür. Türk kahvesi, Türk hamamı gibi dünya çapında markalarımıza sahip çıkarak, kendi turizm unsurlarımıza sahip çıkarak sürdürülebilir turizmi sağlarız” dedi. Neyişçi, kültürel değerlerin korunmasının sürdürülebilir turizmin temel koşulu olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Neyişçi, "Biz farklılıklarımızı ortaya çıkaracak şekilde turizm yaparsak ön plana çıkabiliriz. Bunlara sahip çıktıkça turizmi sürdürülebilir kılacağız" sözlerini vurguladı. “Biyoçeşitlilik Otel Peyzajlarına Yansımıyor” Biyomühendis Hüseyin Çağlar İnce, panelde yaptığı konuşmada Antalya’nın doğal zenginliklerine dikkat çekti. Antalya’nın yalnızca turistik altyapısıyla değil, özgün doğası ve biyolojik çeşitliliğiyle de öne çıktığını belirten İnce, “Dünyada sadece Antalya’da görülebilecek yaklaşık 250 bitki türü bulunuyor. Kelebek çeşitliliğimiz Avrupa ülkelerinin üzerinde. Fakat bu zenginliği otel peyzajlarında göremiyoruz. Bunun yerine, ithal ve alerjen riski yüksek peyzaj öğeleri tercih ediliyor” dedi. İnce, sürdürülebilir turizmin temel bileşenlerinden biri olarak suya ve biyoçeşitliliğe sahip çıkılması gerektiğini vurguladı. “Tüm medeniyetler suya yakın kurulmuştur. Su varsa yaşam vardır. Otel dışındaki sahipsiz alanlarda, peyzaj müdahalesi olmadan gelişen doğanın sürdürülebilirliği bu anlamda yol gösterici olmalıdır” ifadelerini kullandı. “Antalya Taşıma Kapasitesinin Üzerinde” Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Danışmanı Lokman Atasoy ise konuşmasında turizmin altyapı ve kaynak kullanımı üzerindeki baskılarına dikkat çekti. Antalya’nın mevcut turist sayısıyla taşıma kapasitesinin üzerine çıktığını belirten Atasoy, “Buna rağmen hedefler hâlâ turist sayısının artırılması üzerine kurulu. Bizi bekleyen en büyük tehdit, doğal kaynaklarımızın tükenmesidir” dedi. Kentte her yıl artan su ihtiyacına ve atık yönetimine ilişkin verileri paylaşan Atasoy, “770 bin metreküp su arıyoruz, 600 ton çamur çıkıyor. 4 bine yakın içme suyu altyapısı ve 850 kilometre kanalizasyon hattı oluşturduk. Kentte 1,5 milyondan fazla 07 plakalı araç var. Bu araçların kişi başına ortalaması 1,7. Trafik ciddi bir sorun. Yerel yönetimlerin bu yükü karşılayabilmesi için konaklama vergilerinden daha fazla pay alması şart. Bu destek olmadan sürdürülebilir turizm planlaması eksik kalacaktır” şeklinde konuştu. Oturumun sonunda Moderatör Recep Yavuz konuşmacılara, "Sürdürülebilir turizm için önerileriniz nedir?" diye sordu. Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, öncelikle tasarruf ve farkındalık gerektiğini dile getirdi. Neyişçi, "Turist kalitesinin artırılması, overturizm yerine nitelikli turistin Türkiye'ye gelmesi gerekiyor" diyerek benzersiz ürünlerin önemli olduğunu ve bunun korunması gerektiğini söyledi. Overtourism Gölgesinde Geleceği Planlamak Katılımcılar, Amsterdam, Venedik, Barselona, Santorini gibi şehirlerin yaşadığı overtourism krizlerinden örnekler vererek Antalya için benzer tehditlerin altını çizdi. Kentin taşıma kapasitesinin belirlenmesi, ziyaretçi profiline göre planlama yapılması ve alternatif destinasyonların geliştirilmesi gerektiği vurgulandı. Turizmde Rekabet Gücümüz: Sektörün Güçlü Yönleri ve Geleceği Tartışıldı “Turizmde Rekabet Gücümüz” başlığı altında gerçekleşen ikinci oturumun moderatörlüğünü GM Center Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Meral üstlendi. Oturumda konuşmacı olarak Hamit Kuk ve Hüseyin Baraner yer aldı. Katılımcılar, Türkiye’nin ve Antalya’nın küresel turizm pazarındaki konumunu, rekabet avantajlarını ve gelecekte karşılaşılması muhtemel dönüşüm dinamiklerini ele aldı. Selçuk Meral, “Bugün burada sadece bir sektörü değil hepimizin hayalini, emeğini ve geleceğe dair beklentilerini konuşacağız. Hepimiz büyük bir ekosistemin parçasıyız. Ülkemizdeki her dağın, her yaylanın, antik kentteki her bir taşın hikayesi ve büyük bir değeri var. Bu hikayeleri ürünleştirebiliyor muyuz, tanıtabiliyor muyuz ve sürdürülebilirlikle bütünleştirebiliyor muyuz? Bugün burada bu soruların konuşulmasını arzu ediyoruz” dedi. “Antalya turizmi hiç bu kadar yorgun olmamıştı” Selçuk Meral'in "Dünyada turizm nereye gidiyor?" sorusunu Hüseyin Beraner yanıtladı. Baraner, “Antalya turizminin ilk gününden bu yana meslekteyim, buradayım, bölge turizminin kara kutusuyum. Antalya turizmi hiç bu kadar yorgun olmamıştı. 2025 yılı kadar belirsiz ve tehlikeli bir yıl olmamıştı. Antalya aslında bir turistik destinasyon değil, tatilci destinasyonu. Turistler buraya gezmeye değil, dinlenmeye geliyor. Turizm, sanat ve kültür ile değil para ve rekabet ile kontrol ediliyor, ilerliyor” ifadelerini kullandı.  “Kruvaziyer turizmi çevre kirliliğine yol açıyor” Yüksek gelirli ve farkındalığı yüksek turistin kruvaziyer turizmini reddettiğini söyleyen Baraner, “Gemi ve uçağı tercih etmeyen, bilinçli milyonlarca turist var ve gittikçe çoğalıyor. Avrupa'da yeni bir hareket başlıyor” dedi. Turizmde ilk ilkenin şeffaflık olduğunu belirten Baraner, ikinci kuralın ise güvenilirlik ve sürdürülebilirlik olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Biz de buna uygun olmalıyız.”  Rusların 30 yıldır Antalya'ya geldiğini hatırlatan Baraner, “Artık sunduğumuz ürünlere aşinalar, yeterince ilgi çekici değil. Bakış açısını değiştirmek, dünya turizminde rekabeti güçlendirmek için gereklidir. 2025 yılı Antalya turizmi için tehlikeli, Antalya'nın rakibi artık İspanya değil Mısır. Türkiye'nin en büyük rakiplerinden birisi de Suudi Arabistan, çünkü korkunç paraları var. Antalya'yı kopyalıyorlar ve daha uygun fiyatla turisti alıyorlar. Bunu fark etmeli ürünü isteğe göre vermeliyiz. Aile turizmine yönelmeliyiz. Çocukların en mutlu olduğu destinasyon Antalya. Rezervasyon iptallerine bakıldığında ailelerin iptal etmediğini görüyoruz, bunu korumalıyız” yorumlarını paylaştı. Varlıklı ve zengin insan profilinin radikal bir değişime uğradığını belirten Baraner, “Bu insanların yemek talepleri azaldı. Sağlıklı beslenmek istiyorlar, bu taleplere uygun revizyonlar gerekiyor” diyerek turistlerin değişen beklentilerini vurguladı. “Avrupa formatlanırken Antalya’nın sadece turizmle anılmaması gerekiyor” Hüseyin Baraner, Trump kararlarının Avrupa'ya ve dolayısıyla turizme etkilerini değerlendirirken, "Avrupa şu ana kadar ABD gölgesinde durağan ve stabil bir yapıdaydı. Trump'ın kararları Avrupa'da uyanışa neden oldu. Yeniden formatlanacak olan Avrupa toplumunda Türk insanının rolü ve geleceği büyük olacak. Avrupa, Türkiye'ye ciddi ekonomik katkı sağlayacak. Antalya'nın bu noktada sadece turizmle anılmaması gerekiyor" dedi. Antalya'nın Rekabet Gücü ve Sürdürülebilirlik İhtiyacı Hamit Kuk Antalya'nın rekabet gücünü artırmak için doğru adımlar atılması gerektiğini vurgulayarak, "Dünyada dördüncü turizm ülkesiyiz ama en gelişmiş ülkeler sıralamasında 29. sıradayız. Bu makasın daralması lazım. Turizmde rekor kırıyoruz ama buna odaklanarak sorunların çözümünü kaçırıyoruz. Rekabet gücümüz için güçlü yönlerimizi artırmalıyız. Çok büyük turizm potansiyelimiz var. Los Angeles ile Antalya kıyaslanır ama burada 163 antik kent var. Bu taklit edilemez bir avantaj. Ancak Antalya'nın su sorunu var, bunun çözülmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.  Yapay Zeka ile Turizmde Verimlilik Panelin son oturumunda ise “Turizmde Yapay Zeka ve Dijitalleşme” konusu ele alındı. Alternatif Turizm Etkinlikleri ve İşletmeleri Birliği (ATİB) Başkanı Cem Karaca‘nın yönetiği son oturumda, Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürü Candemir Zoroğlu ile Alper Özcan, Kemal Oral, Ümit H. Çolak ve Ümit Deniz Ulaşer konuşmacı olarak yer aldı.  Yeni Tanıtım Stratejileri ve Yapay Zekanın Rolü Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürü Candemir Zoroğlu, Bakanlığın TGA (Türkiye Turizm Geliştirme Ajansı) sayesinde yeni tanıtım sistemleri ve stratejileri geliştirdiklerini belirtti. "Bakanlığımızın yeni sistemi ile dinamik bir şekilde tanıtım yapabileceğiz" dedi. Yapay zekanın tanıtımda etkin kullanımına yönelik gelişmelere de değinen Zoroğlu, "Örneğin, Antakya depreminin Antalya'da olduğu söylentisini yapay zeka ile tespit ederek doğru bilginin yayılımını sağladık ve durumun turizmi olumsuz etkilemesini önledik" ifadelerini kullandı.  Zoroğlu, özellikle sağlık ve spor turizminde yapay zeka alanına Ticaret Bakanlığı'nın önemli destekler verdiğini iletti. Zoroğlu, GoTürkiye ve Turkish Riviera markalarıyla Türkiye'nin etkili bir şekilde tanıtıldığını da sözlerine ekledi. Yapay Zeka ile Sürdürülebilir Otel Yönetimi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümit H. Çolak ise, yapay zekanın otellerin sürdürülebilirlik önlemlerini tespit edip çözüm sunduğu bir sistemden bahsederek sorunların bu yolla çözüme kavuşabileceğini dile getirdi. Çolak, çalışmalarının bir ürün haline geldiğini ve ülke turizmi için önemli bir ürün olduğunu ifade etti. Veri analisti olarak karşılaştığı veri analizi sorunlarını bu sistemle çözebileceklerini belirten Çolak, otellerden enerji, su, tüketim verilerini alarak sistemi eğittiklerini ve bu ürünün bir çok soruna karşı çözüm sunabileceğini söyledi. Ümit Deniz Ulaşer, yapay zekanın karbon emisyonunu azaltma, verimliliği artırma ve acentelerin turist transferini yönetmesini sağladığını ifade etti. Akdeniz Üniversitesi'nden 5 akademisyenin bu ürün için çalıştığını ve ürünün ihraç edilebilir bir potansiyele sahip olduğunu belirtti. Alper Özcan ise yapay zeka ile itibar yönetimi üzerine uzmanlaştıklarını söyledi. Twitter'daki Grok benzeri bir çalışma yaparak oteller hakkındaki şikayet ve memnuniyet yorumlarını toplayan bir sistem geliştirdiklerini açıkladı. Özcan, sistemin otomatik cevap verme ve sorunu ilgili departmana aktarma gibi işlevleri olduğunu belirtti. Turizm Teknolojilerinde Türkiye'nin İlerleyişi ve Yapay Zekanın Rolü Kemal Oral, 6000'e yakın otele hizmet verdiklerini belirterek Türkiye'nin turizm teknolojilerinde oldukça ileride olduğunu ifade etti. 60 milyon turist ağırlayan Türkiye için en az tüketimi sağlamak ve tasarruf etmek amacıyla yapay zekanın elzem olduğunu vurguladı. Yeni projelerinden bahseden Kemal Oral, yapay zeka kullanarak otel içi teşviklerle turistlere tasarruf yaptırdıkları bir sistem oluşturduklarını açıkladı. Oral, tasarruf sağlayan turistleri ödüllendirerek karbon ayak izini ve tüketimi azaltmayı hedeflediklerini belirtti. Turizmde yapay zeka ve dijitalleşmenin kaçınılmaz önemine dikkat çekilen oturumda, turistik tesis ve işletmelerin dijitalleşmeye gerekli önemi göstermesinin zorunluluğu vurgulandı.

Kent Konseyi: Konaklama Vergisinde Antalya'nın Payı Artmalı Haber

Kent Konseyi: Konaklama Vergisinde Antalya'nın Payı Artmalı

Antalya Kent Konseyi, Ekonomi ve Turizm Çalışma Grupları'nın başkanlığında, turizmci iş insanı Recep Yavuz’un moderatörlüğünde gerçekleştirilen toplantıda, konaklama vergisiyle ilgili çeşitli önerilerde bulundu. Konaklama vergisinin yerel yönetimlere aktarılması ve bu gelirlerin altyapı yatırımlarında kullanılmasına yönelik yapılan değerlendirmelerde, Antalya’nın önemli bir turizm merkezi olduğuna dikkat çekildi. Kent Konseyi tarafından yapılan açıklamaya göre, 2023 yılında Türkiye genelinde belediyeler, 56,6 milyon yabancı ve 52,8 milyon yerli turiste hizmet sundu. Antalya’ya ise aynı yıl toplam 29,3 milyon turist geldi ve 107,6 milyon geceleme yapıldı. Açıklamada, Antalya'nın yerel yönetimlerinin, şehir nüfusunun dışında turist nüfusunu da göz önünde bulundurarak daha fazla mali kaynağa ihtiyaç duyduğu vurgulandı. Antalya’daki belediyelerin, turistlerin yoğun olarak kullandığı hizmetlerin finansmanı için daha fazla kaynağa ihtiyaç duyduğu ifade edildi.   KONAKLAMA VERGİSİNİN YÜZDE 42’Sİ ANTALYA’YA VERİLMELİ Konaklama vergisi toplamının yüzde 42’sinin Antalya’ya aktarılmasının gerektiğini belirten Kent Konseyi, bu modelle Antalya’daki belediyelere 2023 yılında 2,87 milyar TL ilave gelir sağlanabileceğini belirtti. Konaklama vergisinin, büyükşehir ve ilçe belediyeleri arasında daha adil bir şekilde paylaşılması gerektiği de ifade edildi. Kent Konseyi'nin önerisine göre, konaklama vergisinin yüzde 30’u büyükşehir belediyesine, yüzde 70’i ise ilçe belediyelerine verilmesi öneriliyor. Bununla birlikte, elde edilen gelirin daha verimli bir şekilde kullanılabilmesi için yerel yönetimlerin ulaşım, su, kanalizasyon gibi altyapı hizmetleri ile çevre düzenlemelerine yatırım yapması gerektiği vurgulandı. Bu yatırımların uzun vadede turizm beldelerinin cazibesini artırarak ülke ekonomisine katkı sağlayacağına inanılıyor. Ayrıca, Antalya Kent Konseyi’nin açıklamasında, dünya genelindeki uygulamalara da değinildi. Örneğin, İspanya’nın Mayorka adasında 2017 yılında geceleme vergisi olarak 65 milyon Euro toplanmış ve bu gelirle 62 turizm ve tarım projesi gerçekleştirilmişti. Fransa, Hollanda, İsviçre ve Polonya gibi ülkelerde de konaklama vergisinin turistlerden alınan bir gelir kaynağı olduğu belirtildi. Antalya Kent Konseyi, konaklama vergisinin ödemesinin, oteller tarafından değil doğrudan konaklayan kişiler tarafından yapılması gerektiğini savundu. Öneriler arasında, "3 yıldız oteller için 1,5 Euro, 4 yıldızlı oteller için 2 Euro, 5 yıldızlı oteller için 3 Euro uygulanabilir. 16 yaşından küçükler vergi ödememeli. Broşür ve katalogların güncellenebilmesi için konaklama vergisi ödemesi yasallaştıktan bir yıl sonra devreye girmeli. Kış turizmini teşvik etmek ve desteklemek adına 1 Kasım- 31 Mart tarihlerinde yüzde 50 indirim uygulanmalı" ifadeleri yer aldı. Son olarak, toplanan vergi gelirinin, otelin bulunduğu şehir veya belde belediyesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı arasında paylaşılması gerektiği belirtildi. Ayrıca, elde edilen gelirin kullanımına yönelik geniş katılımlı bir komisyon kurulması gerektiği ve bu gelirin bir kısmının bölgedeki ekolojik sosyal sorumluluk projelerinde kullanılacağı ifade edildi. Kruvaziyer gemi yolcuları için de kişi başı 2 Euro konaklama vergisi uygulanması önerildi.

Antalya Kent Konseyi'nden Yeşil Ulaşım Çağrısı Haber

Antalya Kent Konseyi'nden Yeşil Ulaşım Çağrısı

Antalya Kent Konseyi Çevre Çalışma Grubu, sürdürülebilir bir gelecek ve sağlıklı bir çevre için önemli bir adım olan yeşil ulaşımın desteklenmesi gerektiğini vurgulayan bir çağrı yaptı. Şehirde trafiğe kayıtlı araç sayısının 1,5 milyonu geçtiği bu dönemde, mevcut ulaşım sistemlerinin çevreye verdiği zararların ve sürdürülemezliğin altı çizildi.  Antalya'nın doğal güzellikleri ve tarihi zenginliklerini korumak adına çevre dostu ulaşım çözümlerine ihtiyaç duyulduğu ifade edilen açıklamada, ulaşım altyapısının doğaya saygılı bir şekilde dönüştürülmesinin, hem çevreyi hem de yaşam kalitesini artıracağına dikkat çekildi. Yeşil ulaşım, hava kirliliğinin azaltılması, karbon salınımının düşürülmesi ve trafik yoğunluğunun azaltılmasıyla daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir şehir yaşamı hedefleniyor. YEŞİL ULAŞIM İÇİN 5 MADDELİK PLAN Kent Konseyi'nin çağrısına göre, Antalya'da yeşil ulaşım sistemlerinin güçlendirilmesi için beş maddelik bir plan önerildi: "İlimiz genelinde bisiklet yolları, tüm ulaşım ağlarına entegre bir şekilde yeniden planlanmalı ve sahil kesimleri de dahil olmak üzere ana arterlere yayılmalıdır." "Kaldırımların engellerden arındırılması, sokak işgallerinin sonlandırılması, yaya geçitlerinin kullanılır hale gelmesi ve kent içinde yürüyüş yolları oluşturulmasıyla, yürümek sağlıklı ve çevre dostu bir ulaşım seçeneği haline getirilebilir." "Şehrin bazı merkezi yollarının sadece toplu taşıma ve acil durumlar için bir şerit bırakılarak trafiğe kapatılması, daha huzurlu ve güvenli bir ortam yaratabilir." "Antalya'da toplu taşıma güzergahlarının yeniden gözden geçirilmesi, tüm paydaşların katkılarıyla daha etkin bir ulaşım ağı oluşturulması gerekmektedir. Tramvay hatlarının güzergahları planlanırken, toplu taşımanın hızlı, güvenilir ve çevre dostu olmasını sağlayacak şekilde düzenlemeler yapılmalıdır." "Kent merkezine yoğun olarak yapılan bireysel araç girişini azaltmak amacıyla, uygun noktalarda 'Park Et-Devam Et' sistemleri kurulmalıdır. Vatandaşlarımız, belirlenmiş otopark alanlarına araçlarını bırakarak, toplu taşıma araçlarıyla şehir merkezine ulaşabilirler."

Ukraynalılar savaşa rağmen tatile geldiler Haber

Ukraynalılar savaşa rağmen tatile geldiler

Savaş tatili engellemedi Özellikle her yıl Antalya'ya en çok Rus ve Ukraynalı turist geliyordu. Her sektörü olduğu gibi turizm sektörünü de etkileyen RusyaUkrayna savaşı sebebiyle, Rus turist sayısı beklenen oranların altında kaldı. Ukraynalılar ise savaş nedeniyle hava sahasının kapalı olduğundan Şubat ayından sonra gelemedi. Ama Ukraynalılar tatil için Almanya ve Polonya gibi ülkeler üzerinden yine gelmeyi başardı. Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkam Recep Yavuz, ülkelere göre havayoluyla kente gelen turist sayılarına yönelik yaptığı incelemede, yaz döneminde tatil amaçlı Antalya'ya gelen UkraynalIların verisini derledi. Yaklaşık 134 bin UkraynalInın geldiği belirlendi.  ALMANYA'YA YERLEŞTİLER Yavuz, başta Polonya olmak üzere, Almanya, Macaristan, Romanya, Moldova ve Slovakya'ya 5 milyondan fazla Ukrayna vatandaşının uzun süreli geçiş yaptığını dile getirdi. Yavuz, "25 Şubat 2022 günü, savaşın ertesi günü turizmci 'Ukrayna'dan hiçbir turist gelmez' öngörüsündeydi. Pek öyle olmadı. Savaşın onuncu ayında ortaya çıkan resim farklı. Ukrayna'nın havayolu kapalı ama Antalya'ya havayoluyla 134 bin Ukrayna vatandaşı geldi. Gelenlerin büyük kısmmı Almanya'ya yerleşip orada çalışan ve yıllık izinleri için Antalya'ya gelen Ukrayna vatandaşları ile Polonya'ya geçen ve orada yaşayan Ukrayna vatandaşları oluşturdu" dedi.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
TOURISMJOURNAL En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.