Hava Durumu

#Antalya

TOURISMJOURNAL - Antalya haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Antalya haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

ULUSLARARASI ANTALYA TURİZM FUARI 2025 MANİFESTOSUNU YAYINLADI Haber

ULUSLARARASI ANTALYA TURİZM FUARI 2025 MANİFESTOSUNU YAYINLADI

Misafirperverlik Artık Bir Sorumluluk ATF25 Türkiye’nin manifestosunda, turizmin en büyük sorumluluğu olan sürdürülebilirlik anlayışıyla birlikte misafirperverlik kavramının da yeniden yorumlanması gerektiği ifade ediliyor. Bu bağlamda, çevreye saygılı, kültüre duyarlı, ekonomik olarak dengeli ve uzun vadeli etkiler yaratan bir hizmet anlayışıyla "sürdürülebilir misafirperverlik" kavramının altı çiziliyor. “Misafirperverlik artık sadece bir deneyim değil, bir sorumluluktur.” mesajıyla yola çıkan ATF25 Türkiye, tüm paydaşları bu dönüşümün parçası olmaya davet ediyor. Sürdürülebilir Misafirperverlik Neyi Kapsıyor? ATF25 Türkiye’nin ana teması olan "sürdürülebilir misafirperverlik", çevresel, sosyal ve ekonomik etkileri gözeten bir yaklaşımı ifade ediyor. Bu anlayış, dört temel başlıkta ele alınıyor: Kültürel ve toplumsal sürdürülebilirlik, yerel halkın ve kültürün turizme entegre edilmesini; geleneklerin otantik deneyimlerle yaşatılmasını hedefliyor. Ekonomik sürdürülebilirlik, yerel tedarik, eko-turizm ve sezonsuz etkinliklerle ekonomik döngünün desteklenmesini amaçlıyor. Çevresel sürdürülebilirlik, enerji tasarrufu, organik ürün kullanımı ve atık yönetimi gibi çevre dostu uygulamaları kapsıyor. Sosyal dayanışma ise, yardımlaşma kültürünün korunması ve kriz zamanlarında dahi misafirperverliğin sürdürülmesini vurguluyor. Türk Misafirperverliği Lale Motifiyle Simgeleniyor ATF25 Türkiye’nin temasının tanıtıldığı manifestoda, Türk misafirperverliğini simgeleyen Türk Lalesi motifi de tanıtıldı. Türkistan coğrafyasından dünyaya yayıldığı bilinen ve Osmanlı'da bir devre adını veren Türk Lalesi, Türk kültürünün ayrılmaz bir parçası olarak kabul ediliyor. Bu bağlamda Türk Lalesi, ATF25 Türkiye’de Türk misafirperverliğinden ilhamla sürdürülebilir misafirperverlik temasını simgeleyen bir motif olarak kullanılıyor. Sektörün Geleceği ATF25 Türkiye Sahnesinde Konuşulacak Üç gün sürecek ATF25 Türkiye’de; ekonomi, sanat ve sporun misafirperverlik üzerindeki etkileri, farklı pazarların beklentileri, gastronomi ve kültürel mirasın yeni nesil deneyimlerdeki rolü, teknolojinin ve emeğin sürdürülebilir turizme katkısı gibi konular, ulusal ve uluslararası panelistler eşliğinde değerlendirilecek. Antalya’dan Dünyaya: Sürdürülebilir Misafirperverlik ATF25 yönetimi yayınladığı manifestoda; “Sadece bugünü değil, yarını da ağırlamayı bilen turizm sektöründe Türkiye’den dünyaya uzanıp, bu çağrımızla, rol modeli olarak sürdürülebilir misafirperverlik; Türk misafirperverliğinin dönüşümünün bir parçası olarak izini sürüyoruz. Antalya’dan yükselen bu çağrı, yalnızca bugünü değil, geleceği ağırlayan bir anlayışın başlangıcıdır. Sizi bu dönüşümün parçası olmaya davet ediyoruz” ifadelerine yer verdi. Bu anlamlı manifesto, turizm dünyasında yalnızca ticari değil; insani, çevresel ve kültürel değerleri öne çıkaran bir dönüşümün işaret fişeği olarak görülüyor. Uluslararası Antalya Turizm Fuarı, “Türk Turizm Hazinesi: Sürdürülebilir Misafirperverlik” temasıyla, turizmde sürdürülebilirliğin ilk koşulu olan misafirperverlik kavramını hatırlatmayı ve turizme katkı sağlamayı hedefliyor.

Antalya’da turizm sezonu umutlu başladı: “Rekorları yeniden kıracağız” Haber

Antalya’da turizm sezonu umutlu başladı: “Rekorları yeniden kıracağız”

Antalya Valisi Hulusi Şahin, Turizm Haftası kapsamında sektör temsilcileriyle yaptığı değerlendirmede, "Geçen yıl rekorlar yılıydı. Bu yıl da geçen yılın rekorlarını aşacağımıza inanıyorum" dedi. Antalya’nın turizm altyapısının her zamankinden güçlü olduğunu vurgulayan Şahin, tüm paydaşlarla birlikte 2025 sezonuna hazır olduklarını söyledi. Antalya'da Turizm Haftası kapsamında Hadrian Kapısı önünde düzenlenen etkinlikte konuşan Antalya Valisi Hulusi Şahin, Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve turizm sektörü temsilcileri, yeni sezona dair hedefleri ve kentte yürütülen hazırlıkları kamuoyuyla paylaştı. Şahin, yangın güvenliği denetimlerinden ulaşım projelerine, Kaleiçi’nin UNESCO adaylığı çalışamalarına kadar birçok başlıkta değerlendirmelerde bulundu. Antalya Valisi Hulusi Şahin, Antalya’nın 12 ay boyunca turizm hareketliliği yaşadığını vurgulayarak, "Antalya için 2025 turizm sezonu iyi başladı. Göstergeleri de son derece iyi. Geçen yıl rekorlar yılıydı. Bu yıl da yine geçen yıl kırdığımız rekorları kırarak bir rekorlar yılı daha yaşayacağımıza inanıyorum. Bunun için tüm hazırlıklarımız var. Geçmişte olduğundan daha sağlam bir turizm altyapısına sahip olduğumuzu ifade edebilirim. Bu hususta titizlikle çalışıyoruz, tüm paydaşlarımız çalışıyor ve çok önemli bir turizm gelirini riske atmadan çok sağlam bir altyapıyla turizm faaliyetlerini yürütmenin arayışı içerisindeyiz" dedi. Turizmdeki başarıyı sadece ekonomik kazanımlarla sınırlı görmediklerini belirten Şahin, "Bu sadece Antalya'nın turizmi değil, Türkiye'nin tanıtımı ve itibarı. O yüzden mesele sadece para değil, çok daha büyük anlamlar içeriyor. Hiçbir boşluk bırakmadan çalışıyoruz" diye konuştu. Yeni ulaşım aksı geliyor Antalya Havalimanı'nın kapasitesinin artmasıyla birlikte ulaşımda yaşanabilecek yoğunluğa da hazırlık yapıldığını belirten Şahin, Lara-Kundu hattını rahatlatmak için yeni bir güney aksı planlandığını açıkladı. "Havaalanının batısında, Lara’ya bağlanacak yeni bir yol planlanıyor. Bu yeni aks sayesinde trafiğin daha düzenli akması sağlanacak" diyen Şahin, Büyükşehir Belediyesi'nin projelerine destek verdiklerini kaydetti. Yangın güvenliği denetimleri sıkılaşıyor Bolu’daki yangın faciasının ardından tüm Türkiye’de olduğu gibi Antalya’da da denetimlerin sıklaştırıldığını belirten Şahin, "2 bin 500 turizm işletmesi ve 650 bin yatak kapasitesine sahip kentimizde özellikle basit usulde belge almış tesisler öncelikli olarak denetleniyor" dedi. Tam ruhsatsız işletmelerin kapatıldığını ifade eden Şahin, denetimlerin yalnızca konaklama tesisleriyle sınırlı olmadığını; lokanta, fırın ve yemek fabrikalarının da sürece dahil edildiğini söyledi. "Kaleiçi bizim amiral gemimiz" Antalya’ya gelen turistlerin şehir merkezini ziyaretinin önemine dikkat çeken Vali Şahin, Kaleiçi’nin turizmin kalbi olduğunu vurguladı. "Kaleiçi, Antalya turizminin odağı, merkezi, kalbi. Hepimizin odağı Kaleiçi. Kaleiçi bizim amiral gemimiz" ifadelerini kullanan Şahin, bölgedeki turistik işletmelerin niteliğinin artırılması gerektiğini söyledi. "Kaleiçi’ne gelen turistin burada kaliteli butik oteller, restoranlar ve eğlence mekânları bulması gerekiyor" diyen Şahin, bu doğrultuda hem kamu hem özel sektörün yatırımlarını artırması gerektiğini kaydetti. Büyükşehir Belediyesi’nin iskeledeki projesine ve Valiliğin Mermerli Plajı’ndaki çalışmalarına değinen Şahin, "Hıdırlık Kulesi restorasyonu bitmek üzere, seyir terası olarak da değerlendirilecek" dedi. Vali Şahin ayrıca, Kaleiçi’nin UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi'ne alınması için hazırlıkların sürdüğünü ifade ederek, Antalya'nın bu listeye dâhil olamamasının kendisini üzdüğünü söyledi. "Sezona hazırız" Turizm tesislerinde renovasyon ve bakım çalışmalarının tamamlandığını belirten Şahin, denetimlerin de sezon öncesi hazırlıkların bir parçası olduğunu vurgulayarak "Hazırız diyebiliriz" dedi. Başkan Böcek: Deniz temizliği, altyapı ve ulaşım öncelikli gündemimiz Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ise Antalya’nın 640 kilometrelik sahil şeridinde elektronik gemi denetimleri ve termal kameralarla deniz kirliliğiyle mücadele ettiklerini söyledi. Kent genelinde 36 arıtma tesisinin çalıştığını ve 5,5 milyar liralık ASAT yatırımı yapıldığını belirten Böcek, "Kundu bölgesinde kapasite artırımı yüzde 100’e çıkarılıyor. Ulaşım projeleri, kuzey çevre yolları ve Lara’ya geçiş güzergahındaki çalışmalar da hızla sürüyor" dedi. Hıdırlık Kulesi restorasyonunun kısa sürede tamamlanacağını belirten Böcek, projeye 2019’dan bu yana özel önem verdiklerini kaydetti. Kavaloğlu: Hedefimiz yeni bir rekor Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kavaloğlu ise turizm sezonunun Ramazan Bayramı ile başladığını ve Nisan sonunda geçen yılki rakamların yakalanacağını belirtti. "Geçen sene 17 milyon turistle büyük bir rekor kırdık. Bu sene de bu rekoru aşmak istiyoruz. Almanya ve İngiltere gibi ana pazarlarımızda ciddi artış bekliyoruz" diyen Kavaloğlu, sektörün enflasyonist baskıya rağmen rekabet gücünü korumaya çalıştığını ve özellikle Avrupa ülkeleriyle fiyat rekabetine odaklandıklarını dile getirdi.

Girit'in Efsanevi Lezzetleri ve Müzikleri Side'de Buluşuyor Haber

Girit'in Efsanevi Lezzetleri ve Müzikleri Side'de Buluşuyor

Doğal güzellikleri, altın kumsalları, tarihi zenginlikleri, heyecan dolu turistik aktiviteleri ve gelişmiş konaklama imkânları ile Türkiye’nin en değerli tatil cennetlerinden olan Manavgat, Girit kültürü ve lezzetleri ile uluslararası vitrine çıkacak. Manavgat Belediyesi’nin ev sahipliğinde 24-26 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek “Uluslararası Manavgat Girit’ten Side’ye Kültür ve Lezzet Festivali” ilçenin tarihsel geçmişinin önemli bir parçasını oluşturan Giritlilerin büyük buluşmasına sahne olacak. Denizin mavisiyle tarihin altın çağlarını buluşturan, Apollon Tapınağı’nın görkemli sütunları arasında zamanın durduğu büyüleyici bir açık hava müzesi olan Side Antik Kenti’nde düzenlenecek festivalde, Girit’e özgü yemekler, müzikler ve halk danslarıyla eşsiz bir atmosfer yaşanacak. İstanbul’daki Melas Hotel’de gerçekleştirilen festival tanıtım toplantısında Türkiye, Yunanistan ve Avrupa medyasının temsilcileriyle bir araya gelen Manavgat Belediye Başkanı Dr. Niyazi Nefi Kara, 3 bin yıllık tarihe sahip Side’nin Girit kültürüyle harmanlanarak sanat, müzik, gastronomi ve etnografik mirasın bir arada yaşatıldığı eşsiz bir yerleşim olduğunu vurguladı. Başkan Kara, bu büyülü atmosferde Uluslararası Manavgat Girit’ten Side’ye Kültür ve Lezzet Festivali’ni organize ederek bir ilke imza atmaktan büyük heyecan ve mutluluk duyduklarını söyledi. “Manavgat, 12 ay boyunca turizmin cazibe merkezi olacak” Manavgat’ın doğal, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle Akdeniz’in en çok tercih edilen tatil beldeleri arasında ilk sıralarda yer aldığını vurgulayan Başkan Kara, “Manavgat’ın sadece yaz aylarında değil yılın her mevsiminde cazibe merkezi olmasını amaçlıyoruz. Manavgat’ta 12 ay boyunca hayatın hiç durmadığı, sürdürülebilir ve çeşitlendirilmiş bir turizm modeli vizyonuyla çalışıyoruz. Sadece yaz aylarına sıkışmayan, doğasıyla, kültürel zenginlikleriyle, sağlık ve spor turizmi olanaklarıyla her mevsim canlı kalan bir destinasyon oluşturmayı hedefliyoruz. Bu vizyon doğrultusunda en küçük esnaftan büyük işletmelere uzanan değer zincirinde herkese fayda sağlayabilmek için bütüncül ve kapsayıcı bir yaklaşım benimsiyoruz. Çevreye duyarlı, gastronomiden ekoturizme kadar geniş bir yelpazede deneyim sunan projeler geliştiriyoruz. Amacımız, Manavgat’ı sadece yaz tatilcilerinin değil, yılın her döneminde ziyaret edilen, keşfedilen ve hafızalarda yer eden bir yaşam ve turizm merkezi haline getirmektir. Uluslararası Manavgat Girit’ten Side’ye Kültür ve Lezzet Festivali de bu eylem planımızın önemli bir etabını oluşturuyor. Her adımımızda turizmimizi çeşitlendirmek, sürdürülebilir kılmak ve Manavgat’ı yılın 12 ayında keşfedilecek bir kent olarak konumlandırmak için projelerimizi bir bir uygulamaya başladık.” dedi. “Manavgat geçen yıl 5,7 milyon turist çekti, 6,65 milyar dolar değer üretti” Manavgat’ın Türkiye turizmindeki öncü konumunu rakamlarla ortaya koyan Başkan Kara, konaklama kapasitesi ve hizmet çeşitliliğine dikkat çekerek şöyle konuştu: “İlçemizde 423 konaklama tesisi bulunuyor ve bu tesislerde 193 bin yatak kapasitesi mevcut. Bu rakamlar, Manavgat’ın turizm altyapısında ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Özellikle beş yıldızlı otellerin sayıca fazlalığı ve hizmet kalitesi, yabancı turistlerin tercihlerini doğrudan etkilemektedir. Bu güçlü altyapı, 2024 yılında başta Rusya, Almanya, İngiltere ve Polonya olmak üzere dünyanın birçok ülkesinden 5,7 milyon turistin ilçemizi ziyaret etmesine olanak sağlamıştır. Manavgat, Türkiye'nin toplam 61 milyar dolara ulaşan turizm gelirine 6,65 milyar dolarlık katkısıyla büyük bir ekonomik değer üretmiştir. Bu veriler Manavgat’ın ülkemizin toplam turizm gelirinin yüzde 10’undan fazlasını tek başına kazandırdığını gösteriyor. Konaklama kapasitesinin genişliği, sürdürülebilir turizm açısından da önemli bir avantaj sağlayarak Manavgat’ı hem yerli hem yabancı ziyaretçiler için cazip ve rekabetçi bir destinasyon haline getirdi.” “Girit kültürüyle harmanlanan Side’de eşsiz bir kültürel şölen yaşatacağız” Üç gün sürecek festivalde Side’nin derin tarihine ve Girit kültürünün bu topraklardaki izlerine doğru unutulmaz bir yolculuk yaşanacağını belirten Başkan Kara, “Uluslararası Manavgat Girit’ten Side’ye Kültür ve Lezzet Festivali, geçmişin izlerini geleceğe taşırken, dostluk köprüleri kuran, tarihin ve lezzetin buluştuğu bir kültürel şölen olarak Side’mizin ruhunu yansıtacak.” diye konuştu. Side’de yaşayan Giritlilerin daha çok Hanya’dan geldiğini ve bundan dolayı festival hazırlıklarında Girit’in Hanya Belediyesi ile iş birliği içinde çalışmalar yürüttüklerini de kaydeden Başkan Kara, Manavgat Belediyesi ve Hanya Belediyesi’nin kültürel bağları daha da güçlendirmek amacıyla “kardeş belediye” olacağını duyurdu. Başkan Kara, kültür ve gastronomi mirasının evrenselleşmesine katkılarından dolayı festival ana sponsorları Barut Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Haydar Barut’a, Seher Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güneş’e ve organizasyonda emeği geçen ekip arkadaşlarına teşekkür etti. Antik limanda festival çarşısı, ünlü şeflerle tadım etkinlikleri; Apollon’da Girit ve Türk ezgileri, halk dansları Tanıtım toplantısında festival programının önemli etkinlikleri de detaylandırıldı. 24 Nisan’da kortej yürüyüşü ile başlayacak festivalde Side Antik Liman’da sürdürülebilir turizm ilkelerine uygun şekilde oluşturulacak festival çarşısında dünyaca ünlü şefler Manavgat’ı Girit lezzetleriyle dünya gastronomi sahnesine taşıyacak. Tadım etkinliklerinde lezzet sihirbazları Maria Ekmekçioğlu, Esat Özata, Dilek Yetkiner, Pasquale Lembo, Apostolos Altanis, Ioannis Koufos ve Argyrios Kontakis, Girit mutfağını bir sanat eserine dönüştürmek için kolları sıvayacak. Ünlü şefler, Sideli kadınlarla Girit yemeklerini de yorumlayacak. Apollon Tapınağı’nda ise “Girit’ten Side’ye Lezzet Yolculuğu” isimli söyleşi etkinliği gerçekleştirilecek. Side Antik Kenti’ndeki Apollon Tapınağı’nın yakınında kurulacak dev sahnede üç gün boyunca ücretsiz halk konserleri verilecek. Yunanistan'ı Eurovision Şarkı Yarışması'nda temsil eden, “Platin Plak” ödüllü Sofia Vossou, duygusal derinliği ve güçlü vokaliyle bilinen sanatçı Chrysoula Stefanaki sahne alacak. Yine Apollon Tapınağı’ndaki sahnede Anadolu rock ezgilerini modern soundlarla harmanlayan Necati ve Saykolar grubu konser verecek. Antik Liman Side Kültür Evi’nde gerçekleştirilecek kültürel etkinlikte ise Yunan edebiyatının en büyük isimlerinden Nikos Kazantzakis’in dünyaca ünlü romanından uyarlanan 3 Oscar ödüllü kült film Zorba’nın özel gösterimi yapılacak. ///////////////////////// ULUSLARARASI MANAVGAT GİRİT'TEN SİDE'YE KÜLTÜR VE LEZZET FESTİVALİ PROGRAMI 24 Nisan 2025 Perşembe 16.00-16.30 | Kortej Başlangıç: 9 Çeşme / Bitiş: Side Apollon Tapınağı 16.30 | Dans Gösterisi Yer: Side Apollon Tapınağı "Girit Halk Dansları Topluluğu"&“Manavgat Belediyesi Folklor Ekibi” 16.45 | Müzik Yer: Side Apollon Tapınağı "Girit Müzikleri Grubu" & Türk Müziği Yöresel Ezgiler” Mini Konseri 17.00 | Açılış Yer: Side Apollon Tapınağı 17.30-18.00 | Söyleşi "Side’den Girit’e Kültür Sohbeti" Moderatör: Veysel Diker (Oyuncu) Konuşmacılar; Ali Güneş (Seher Hotels Yönetim Kurulu Başkanı) Cengiz Haydar Barut (Barut Turizm ve Eğitim A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı) Eleni Zervoudaki (Girit Hanya Belediyesi B.Y.), Ioannis Giannakakis (Girit Hanya Belediye Kültür B.Y.) Dr. Niyazi Nefi Kara (Manavgat Belediye Başkanı) 21.00 | Konser Sofia Vossou Yer: Side Apollon Tapınağı ///////////// 25 Nisan 2025 Cuma 10.00-14.00 | Sempozyum III. Uluslararası Girit Araştırmaları Sempozyumu (ISCreS) "Giritliler ve Diasporik Miras" Yer: Side Elegance Otel 15.00-17.00 | Tadım Yer: Antik Liman Şef: Maria Emekçioğlu ve Dünyaca Ünlü Şeflerle Girit Yemekleri sunumu Konuk Şefler: Esat Özata, Dilek Yetkiner, Pasquale Lembo, Apostolos Altanis, Ioannis Koufos, Argyrios Kontakis 16.00-16.30 | Dans ve Müzik Yer: Antik Liman Girit Halk Dansları Topluluğu, Girit Müzik Grubu ve Manavgat Belediyesi Halk Oyunları Topluluğu 17.00-17.450 | Söyleşi Yer: Side Apollon Tapınağı “Girit’ten Side’ye Lezzet Yolculuğu” Moderatör: Çağrı Başkurt (Saray ve Kültür Tarihçisi) Konuşmacılar: Dilek Yetkiner (Şef -Ege ve Mübadil Mutfağı) Seda Özel (Uluslararası Tarım Derneği Başkanı) Maria Ekmekçioğlu (Şef-Yazar-Türkiye ve Girit Gastronomi İlişkileri) 21.00 | Konser Chrysoula Stefanaki Yer: Side Apollon Tapınağı ///////////// 26 Nisan 2025 Cumartesi 10.00-14.00 | Sempozyum III. Uluslararası Girit Araştırmaları Sempozyumu (ISCreS) "Giritliler ve Diasporik Miras" Yer: Side Elegance Otel 15.00-17.00 | Tadım Yer: Antik Liman “Sideli Kadınlarla Girit Yemekleri Yorumu” Moderatör: Maria Ekmekçioğlu, Ioannis Koufos ve Rasim Sakarya 16.00-16.30 | Dans ve Müzik Yer: Antik Liman Girit Halk Dansları Topluluğu, Girit Müzik Grubu ve Manavgat Belediyesi Halk Oyunları Topluluğu 16.00-18.00 | Söyleşi Yer: Antik Liman Side Kültür Evi “Zorba” Film Gösterimi ve Söyleşi Moderatör: Sayım Çınar (Hürriyet Gazetesi Yazarı) Konuşmacılar: Kerem Akça (Sinema Yazarı) Mustafa İri (Kültür Sanat Yazarı) 17.00-17.45 | Söyleşi Yer: Apollon Tapınağı “Manavgat ve Girit” Moderatör: Cem Çon (Gazeteci- Antalya Giritliler Derneği Başkanı) Konuşmacılar: Yunus Çengel (Giritliler Federasyonu Başkanı) Öznur Tanal (Yazar-Halk Kültürü Araştırmacısı) Mehmet Çoban (Emekli-Giritli) 21.00 | Konser Necati ve Saykolar Yer: Side Apollon Tapınağı

21. Yüzyılda Antalya Çalıştayları: Turizmin Geleceği ve Sürdürülebilirlik Konuşuldu Haber

21. Yüzyılda Antalya Çalıştayları: Turizmin Geleceği ve Sürdürülebilirlik Konuşuldu

Turizm profesyonelleri, akademisyenler ve kamu temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen panelde, turizmin çevre ile ilişkisi, sürdürülebilir turizm hedefleri, sektörün dönüşüm ihtiyacı, turizmin geleceği, rakip analizleri ve overtourism tehlikesi gibi önemli konular ele alındı.  “Kararların Takipçisi Olacağız” Panelin açılışında konuşan Antalya Kent Konseyi Başkanı Sema Kurt, “50 yıl sonra Antalya turizmi nasıl var olur, nasıl sürdürülebilir ve gelecek nesillere aktarılır, bu çalıştayda ortaya konulacak konularla buna yanıt arıyoruz. Burada alacağımız kararlara sadık kalacağımızın sözünü veriyoruz” dedi. “Gündemimiz Antalya’nın Geleceğidir” Açılışın ardından, şehrin turizmcilerinin toplantıya ilgisine teşekkür ederek ilk oturumu başlatan Antalya Kent Konseyi Turizm Grubu Başkanı Recep Yavuz, "Ana gündemimiz Antalya'nın geleceğidir" ifadesini kullandı. Recep Yavuz‘un moderatörlüğünde düzenlenen “Çevre ve Aşırı Turizm (Over Tourism)” konulu ilk oturuma Tuncay Neyişçi, Lokman Atasoy, Hüseyin Çağlar İnce ve Antalya Büyükşehir Belediyesi Turizm Danışmanı Osman Ayık konuşmacı olarak katıldı. Yavuz, 'Dünyada turizm sektörü nereye evriliyor? Antalya’yı kısa ve orta vadede nerede tasavvur ediyoruz? Antalya’nın turistik başarısının altında ne yatıyor?' gibi merak edilen soruları gündeme getirdi. “Kontrollü Büyüme Olmazsa Tehlike Kaçınılmaz” Antalya Büyükşehir Belediyesi Turizm Danışmanı Osman Ayık, sürdürülebilir turizm planlamasının önemine dikkat çekti. Antalya’nın Türkiye’nin toplam yatak kapasitesinin yaklaşık yarısını barındırdığını hatırlatarak, yatırımların da bu ölçekte planlanması gerektiğini söyledi. Ayık, “Antalya dünyada en çok misafir alan 6'ncı şehirdir, Türkiye'nin 100 milyar dolara yakın turizm geliri bulunuyor. Türkiye'nin yatak kapasitesinin yarısına yakını Antalya'da, dolayısıyla sürdürülebilir turizm için yatırımın yaklaşık yüzde 50'si Antalya'ya olmalıdır. Antalya'nın büyümesi çok kıymetli ama kontrollü büyümek önemlidir. Bundan sonrasını iyi planlamaz, kontrolsüz büyümeye devam edersek bu kanser gibi yayılacak ve elimizdeki değerleri kullanamayacağız. Bu konuda sürdürülebilirlik önemli. Bakanlık sürdürülebilirlik sertifikası başlattı, sürdürülebilir destinasyon sertifikası da verileceği söyleniyor. Su arıtma faaliyetlerimiz ve mavi bayraklı plajlarımız bunu var olan değerleri aktarmaya yöneliktir. Büyükşehir olarak master plan yaptık. Overturizme karşı altyapı yatırımları ve planlamaları doğru olmalıdır.” ifadelerini kullandı. “Otel Merkezli Değil, Kültür Merkezli Turizm” Panelin ilk oturumunda konuşan Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, turizmin özüne dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Neyişçi, “Turizmcilik ile otelcilik farklıdır. Bu ayrımı netleştirmek lazım. Türkiye turizme 100 milyar dolar yatırım yapmıştır, bu müzedeki kültürel değerler dahi 100 milyar dolardan fazlası eder. Turizm bakımından en karizmatik coğrafyada yaşıyoruz. Bizim otel yatırımlarımız için değil kültürel ve doğal miraslarımız için turizm var. İnsanlar oteller için gelmiyor. Otel sadece bir araçtır. Eğer maddi bakacaksak bir sikke değeri dahi 650 bin dolar. Oteli merkeze koyarak turizm yapılmaz, insanlar kültürel değerlere bakarak burayı tercih ediyorlar. Bunu tanımalı ve korumalıyız. Yerel halk, yemek kültürü dahi turizmin bir ürünüdür. Türk kahvesi, Türk hamamı gibi dünya çapında markalarımıza sahip çıkarak, kendi turizm unsurlarımıza sahip çıkarak sürdürülebilir turizmi sağlarız” dedi. Neyişçi, kültürel değerlerin korunmasının sürdürülebilir turizmin temel koşulu olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Neyişçi, "Biz farklılıklarımızı ortaya çıkaracak şekilde turizm yaparsak ön plana çıkabiliriz. Bunlara sahip çıktıkça turizmi sürdürülebilir kılacağız" sözlerini vurguladı. “Biyoçeşitlilik Otel Peyzajlarına Yansımıyor” Biyomühendis Hüseyin Çağlar İnce, panelde yaptığı konuşmada Antalya’nın doğal zenginliklerine dikkat çekti. Antalya’nın yalnızca turistik altyapısıyla değil, özgün doğası ve biyolojik çeşitliliğiyle de öne çıktığını belirten İnce, “Dünyada sadece Antalya’da görülebilecek yaklaşık 250 bitki türü bulunuyor. Kelebek çeşitliliğimiz Avrupa ülkelerinin üzerinde. Fakat bu zenginliği otel peyzajlarında göremiyoruz. Bunun yerine, ithal ve alerjen riski yüksek peyzaj öğeleri tercih ediliyor” dedi. İnce, sürdürülebilir turizmin temel bileşenlerinden biri olarak suya ve biyoçeşitliliğe sahip çıkılması gerektiğini vurguladı. “Tüm medeniyetler suya yakın kurulmuştur. Su varsa yaşam vardır. Otel dışındaki sahipsiz alanlarda, peyzaj müdahalesi olmadan gelişen doğanın sürdürülebilirliği bu anlamda yol gösterici olmalıdır” ifadelerini kullandı. “Antalya Taşıma Kapasitesinin Üzerinde” Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Danışmanı Lokman Atasoy ise konuşmasında turizmin altyapı ve kaynak kullanımı üzerindeki baskılarına dikkat çekti. Antalya’nın mevcut turist sayısıyla taşıma kapasitesinin üzerine çıktığını belirten Atasoy, “Buna rağmen hedefler hâlâ turist sayısının artırılması üzerine kurulu. Bizi bekleyen en büyük tehdit, doğal kaynaklarımızın tükenmesidir” dedi. Kentte her yıl artan su ihtiyacına ve atık yönetimine ilişkin verileri paylaşan Atasoy, “770 bin metreküp su arıyoruz, 600 ton çamur çıkıyor. 4 bine yakın içme suyu altyapısı ve 850 kilometre kanalizasyon hattı oluşturduk. Kentte 1,5 milyondan fazla 07 plakalı araç var. Bu araçların kişi başına ortalaması 1,7. Trafik ciddi bir sorun. Yerel yönetimlerin bu yükü karşılayabilmesi için konaklama vergilerinden daha fazla pay alması şart. Bu destek olmadan sürdürülebilir turizm planlaması eksik kalacaktır” şeklinde konuştu. Oturumun sonunda Moderatör Recep Yavuz konuşmacılara, "Sürdürülebilir turizm için önerileriniz nedir?" diye sordu. Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, öncelikle tasarruf ve farkındalık gerektiğini dile getirdi. Neyişçi, "Turist kalitesinin artırılması, overturizm yerine nitelikli turistin Türkiye'ye gelmesi gerekiyor" diyerek benzersiz ürünlerin önemli olduğunu ve bunun korunması gerektiğini söyledi. Overtourism Gölgesinde Geleceği Planlamak Katılımcılar, Amsterdam, Venedik, Barselona, Santorini gibi şehirlerin yaşadığı overtourism krizlerinden örnekler vererek Antalya için benzer tehditlerin altını çizdi. Kentin taşıma kapasitesinin belirlenmesi, ziyaretçi profiline göre planlama yapılması ve alternatif destinasyonların geliştirilmesi gerektiği vurgulandı. Turizmde Rekabet Gücümüz: Sektörün Güçlü Yönleri ve Geleceği Tartışıldı “Turizmde Rekabet Gücümüz” başlığı altında gerçekleşen ikinci oturumun moderatörlüğünü GM Center Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Meral üstlendi. Oturumda konuşmacı olarak Hamit Kuk ve Hüseyin Baraner yer aldı. Katılımcılar, Türkiye’nin ve Antalya’nın küresel turizm pazarındaki konumunu, rekabet avantajlarını ve gelecekte karşılaşılması muhtemel dönüşüm dinamiklerini ele aldı. Selçuk Meral, “Bugün burada sadece bir sektörü değil hepimizin hayalini, emeğini ve geleceğe dair beklentilerini konuşacağız. Hepimiz büyük bir ekosistemin parçasıyız. Ülkemizdeki her dağın, her yaylanın, antik kentteki her bir taşın hikayesi ve büyük bir değeri var. Bu hikayeleri ürünleştirebiliyor muyuz, tanıtabiliyor muyuz ve sürdürülebilirlikle bütünleştirebiliyor muyuz? Bugün burada bu soruların konuşulmasını arzu ediyoruz” dedi. “Antalya turizmi hiç bu kadar yorgun olmamıştı” Selçuk Meral'in "Dünyada turizm nereye gidiyor?" sorusunu Hüseyin Beraner yanıtladı. Baraner, “Antalya turizminin ilk gününden bu yana meslekteyim, buradayım, bölge turizminin kara kutusuyum. Antalya turizmi hiç bu kadar yorgun olmamıştı. 2025 yılı kadar belirsiz ve tehlikeli bir yıl olmamıştı. Antalya aslında bir turistik destinasyon değil, tatilci destinasyonu. Turistler buraya gezmeye değil, dinlenmeye geliyor. Turizm, sanat ve kültür ile değil para ve rekabet ile kontrol ediliyor, ilerliyor” ifadelerini kullandı.  “Kruvaziyer turizmi çevre kirliliğine yol açıyor” Yüksek gelirli ve farkındalığı yüksek turistin kruvaziyer turizmini reddettiğini söyleyen Baraner, “Gemi ve uçağı tercih etmeyen, bilinçli milyonlarca turist var ve gittikçe çoğalıyor. Avrupa'da yeni bir hareket başlıyor” dedi. Turizmde ilk ilkenin şeffaflık olduğunu belirten Baraner, ikinci kuralın ise güvenilirlik ve sürdürülebilirlik olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Biz de buna uygun olmalıyız.”  Rusların 30 yıldır Antalya'ya geldiğini hatırlatan Baraner, “Artık sunduğumuz ürünlere aşinalar, yeterince ilgi çekici değil. Bakış açısını değiştirmek, dünya turizminde rekabeti güçlendirmek için gereklidir. 2025 yılı Antalya turizmi için tehlikeli, Antalya'nın rakibi artık İspanya değil Mısır. Türkiye'nin en büyük rakiplerinden birisi de Suudi Arabistan, çünkü korkunç paraları var. Antalya'yı kopyalıyorlar ve daha uygun fiyatla turisti alıyorlar. Bunu fark etmeli ürünü isteğe göre vermeliyiz. Aile turizmine yönelmeliyiz. Çocukların en mutlu olduğu destinasyon Antalya. Rezervasyon iptallerine bakıldığında ailelerin iptal etmediğini görüyoruz, bunu korumalıyız” yorumlarını paylaştı. Varlıklı ve zengin insan profilinin radikal bir değişime uğradığını belirten Baraner, “Bu insanların yemek talepleri azaldı. Sağlıklı beslenmek istiyorlar, bu taleplere uygun revizyonlar gerekiyor” diyerek turistlerin değişen beklentilerini vurguladı. “Avrupa formatlanırken Antalya’nın sadece turizmle anılmaması gerekiyor” Hüseyin Baraner, Trump kararlarının Avrupa'ya ve dolayısıyla turizme etkilerini değerlendirirken, "Avrupa şu ana kadar ABD gölgesinde durağan ve stabil bir yapıdaydı. Trump'ın kararları Avrupa'da uyanışa neden oldu. Yeniden formatlanacak olan Avrupa toplumunda Türk insanının rolü ve geleceği büyük olacak. Avrupa, Türkiye'ye ciddi ekonomik katkı sağlayacak. Antalya'nın bu noktada sadece turizmle anılmaması gerekiyor" dedi. Antalya'nın Rekabet Gücü ve Sürdürülebilirlik İhtiyacı Hamit Kuk Antalya'nın rekabet gücünü artırmak için doğru adımlar atılması gerektiğini vurgulayarak, "Dünyada dördüncü turizm ülkesiyiz ama en gelişmiş ülkeler sıralamasında 29. sıradayız. Bu makasın daralması lazım. Turizmde rekor kırıyoruz ama buna odaklanarak sorunların çözümünü kaçırıyoruz. Rekabet gücümüz için güçlü yönlerimizi artırmalıyız. Çok büyük turizm potansiyelimiz var. Los Angeles ile Antalya kıyaslanır ama burada 163 antik kent var. Bu taklit edilemez bir avantaj. Ancak Antalya'nın su sorunu var, bunun çözülmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.  Yapay Zeka ile Turizmde Verimlilik Panelin son oturumunda ise “Turizmde Yapay Zeka ve Dijitalleşme” konusu ele alındı. Alternatif Turizm Etkinlikleri ve İşletmeleri Birliği (ATİB) Başkanı Cem Karaca‘nın yönetiği son oturumda, Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürü Candemir Zoroğlu ile Alper Özcan, Kemal Oral, Ümit H. Çolak ve Ümit Deniz Ulaşer konuşmacı olarak yer aldı.  Yeni Tanıtım Stratejileri ve Yapay Zekanın Rolü Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürü Candemir Zoroğlu, Bakanlığın TGA (Türkiye Turizm Geliştirme Ajansı) sayesinde yeni tanıtım sistemleri ve stratejileri geliştirdiklerini belirtti. "Bakanlığımızın yeni sistemi ile dinamik bir şekilde tanıtım yapabileceğiz" dedi. Yapay zekanın tanıtımda etkin kullanımına yönelik gelişmelere de değinen Zoroğlu, "Örneğin, Antakya depreminin Antalya'da olduğu söylentisini yapay zeka ile tespit ederek doğru bilginin yayılımını sağladık ve durumun turizmi olumsuz etkilemesini önledik" ifadelerini kullandı.  Zoroğlu, özellikle sağlık ve spor turizminde yapay zeka alanına Ticaret Bakanlığı'nın önemli destekler verdiğini iletti. Zoroğlu, GoTürkiye ve Turkish Riviera markalarıyla Türkiye'nin etkili bir şekilde tanıtıldığını da sözlerine ekledi. Yapay Zeka ile Sürdürülebilir Otel Yönetimi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümit H. Çolak ise, yapay zekanın otellerin sürdürülebilirlik önlemlerini tespit edip çözüm sunduğu bir sistemden bahsederek sorunların bu yolla çözüme kavuşabileceğini dile getirdi. Çolak, çalışmalarının bir ürün haline geldiğini ve ülke turizmi için önemli bir ürün olduğunu ifade etti. Veri analisti olarak karşılaştığı veri analizi sorunlarını bu sistemle çözebileceklerini belirten Çolak, otellerden enerji, su, tüketim verilerini alarak sistemi eğittiklerini ve bu ürünün bir çok soruna karşı çözüm sunabileceğini söyledi. Ümit Deniz Ulaşer, yapay zekanın karbon emisyonunu azaltma, verimliliği artırma ve acentelerin turist transferini yönetmesini sağladığını ifade etti. Akdeniz Üniversitesi'nden 5 akademisyenin bu ürün için çalıştığını ve ürünün ihraç edilebilir bir potansiyele sahip olduğunu belirtti. Alper Özcan ise yapay zeka ile itibar yönetimi üzerine uzmanlaştıklarını söyledi. Twitter'daki Grok benzeri bir çalışma yaparak oteller hakkındaki şikayet ve memnuniyet yorumlarını toplayan bir sistem geliştirdiklerini açıkladı. Özcan, sistemin otomatik cevap verme ve sorunu ilgili departmana aktarma gibi işlevleri olduğunu belirtti. Turizm Teknolojilerinde Türkiye'nin İlerleyişi ve Yapay Zekanın Rolü Kemal Oral, 6000'e yakın otele hizmet verdiklerini belirterek Türkiye'nin turizm teknolojilerinde oldukça ileride olduğunu ifade etti. 60 milyon turist ağırlayan Türkiye için en az tüketimi sağlamak ve tasarruf etmek amacıyla yapay zekanın elzem olduğunu vurguladı. Yeni projelerinden bahseden Kemal Oral, yapay zeka kullanarak otel içi teşviklerle turistlere tasarruf yaptırdıkları bir sistem oluşturduklarını açıkladı. Oral, tasarruf sağlayan turistleri ödüllendirerek karbon ayak izini ve tüketimi azaltmayı hedeflediklerini belirtti. Turizmde yapay zeka ve dijitalleşmenin kaçınılmaz önemine dikkat çekilen oturumda, turistik tesis ve işletmelerin dijitalleşmeye gerekli önemi göstermesinin zorunluluğu vurgulandı.

Antalya Havalimanı'nın kapasitesi 82 milyon yolcuya çıkıyor Haber

Antalya Havalimanı'nın kapasitesi 82 milyon yolcuya çıkıyor

Muratpaşa'da, yıllık 35 milyon yolcu kapasiteli Antalya Uluslararası Havalimanı yeni revizyon ile 82 milyon yolcu kapasitesine çıkıyor. Antalya Havalimanı yeni terminal binaları 12 Nisan Cumartesi günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından hizmete açılacak. Antalya Havalimanı'nın 35 milyon olan yıllık yolcu kapasitesini 82 milyona çıkaran Antalya Havalimanı genişleme projesinin açılışı 12 Nisan Cumartesi günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılacak. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "Mevcut 90 bin 143 metrekarelik dış hatlar terminalini 224 bin metrekareye, 36 bin 859 metrekare olan iç hatlar terminalini ise 75 bin metrekareye çıkardık. Böylece, havalimanımızın yıllık yolcu kapasitesini 2 katından fazla olarak 82 milyona çıkarıyoruz" dedi. Bakan Uraloğlu ayrıca, Antalya Havalimanı'nda yapılan genişleme çalışmaları hakkında bilgi vererek, "108 olan uçak park pozisyonu, yeni apron sahaları ile 176'ya çıkarıldı. Mevcut VIP Terminali 690 metrekareden 2 bin metrekareye, Genel Havacılık Terminali ise bin 200 metrekareden 2 bin 800 metrekareye genişletildi. Ayrıca yeni yapılan 2 bin metrekarelik Devlet Konuk Evi, 5 bin metrekarelik DHMİ Hizmet Binası ve lojmanları hizmete açıldı" ifadelerini kullandı. Yolcu kapasitesi 35 milyondan 82 milyona çıkıyor Terminal genişletme çalışmalarında sona geldiklerini belirten Bakan Uraloğlu yapılan çalışma ile Antalya Havalimanı'nın yıllık 35 milyon olan yolcu kapasitesinin 82 milyona çıkacağının altını çizerek, "Mevcut 90 bin 143 metrekarelik dış hatlar terminalini 224 bin metrekareye, 36 bin 859 metrekare olan iç hatlar terminalini ise 75 bin metrekareye çıkarıyoruz. Böylelikle havalimanımızın yıllık yolcu kapasitesini 35 milyondan 82 milyona çıkartıyoruz. Havalimanımız, ulusal ve uluslararası mevzuatlarda belirtilen tüm inşai tedbirler alınarak kesintisiz hizmet vermeye devam ediyor. 2024 yılı sonu itibarıyla iç hatlarda 45 bin 351 uçak ve 6 milyon 242 bin 379 yolcuya; dış hatlarda ise 188 bin 748 uçak ve 32 milyon 988 bin 354 yolcuya hizmet verdik. Toplamda 234 bin 99 uçak ve 39 milyon 230 bin 733 yolcuya ulaştık" şeklinde konuştu. Bu arada iki terminal arasındaki yaklaşık 2 kilometrelik mesafe için de havalimanı işletmecisinin sürekli servis koyması bekleniyor. Bakanlığın talimatı ile yolcuların yaşadıkları iki terminal arasındaki ulaşım sıkıntısının, 10 dakikada bir hareket edecek özel servis ile çözülmesi hedefleniyor. Son 2 yılda terminal binaları arasındaki ulaşım meselesi yüzünden Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'na bin üzerinde işletmeci Fıraport TAV hakkında şikayet geldiği kaydedildi.

20. Uluslararası Runtalya maratonu Antalya'da başladı Haber

20. Uluslararası Runtalya maratonu Antalya'da başladı

65 farklı ülkeden, bin 800'ü yabancı olmak üzere yaklaşık 10 bin sporcunun katılım sağladığı 20. Uluslararası Runtalya Maratonu, Antalya'da başladı. Gençlik ve Spor Bakanlığı himayelerinde, Antalya Valiliği koordinesinde düzenlenen 20. Uluslararası Runtalya Maratonu, Antalya'da başladı. 65 farklı ülkeden, bin 800'ü yabancı olmak üzere yaklaşık 10 bin sporcunun katılım sağladığı organizasyonda; Maraton, Yarı Maraton, 5K, 10K, 21K, 42K, 10K TeamRun olmak üzere çeşitli kategorilerde yarışlar düzenlenecek. Maratonun Startını Vali Hulusi Şahin Verdi Atatürk Kültür Merkezi önünde başlayan maratonun startını Antalya Valisi Hulusi Şahin verdi. Maratona, Vali Hulusi Şahin'in yanı sıra Vali Yardımcısı Tahsin Aksu, Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Hasan Akkoyun, Konyaaltı Kaymakamı Rahmi Köse, Gençlik ve Spor İl Müdürü Yavuz Gürhan, İl Kültür ve Turizm Müdürü Candemir Zoroğlu, sporcular ve vatandaşlar da katıldı. Türkiye'nin En Büyük Lifestyle Etkinliği 2006 yılından itibaren kesintisiz olarak düzenlenen Runtalya Maratonu; profesyonel ve amatör sporcuların yanı sıra markaları ve sivil toplum kuruluşlarını da buluşturan önemli bir spor ve yaşam etkinliği olma özelliğini sürdürüyor. Türkiye'nin en büyük "lifestyle" maraton etkinliği olarak düzenlenen yarışların ardından, ödül töreni ve çeşitli etkinlikler gerçekleştirilecek.

Dünya yat sektörü Antalya’da bir araya geldi Haber

Dünya yat sektörü Antalya’da bir araya geldi

Antalya, denizcilik sektörünün yat fuarlarından Yacht Life Boat Show 2025'e ev sahipliği yapıyor. Bu yıl ikincisi ANFAŞ'ta düzenlenen fuarda, sektör profesyonelleri, denizcilik tutkunları ve teknoloji meraklıları denizcilik dünyasındaki en güncel ve önemli gelişmeleri yakından takip etme fırsatı bulacak. "Antalya'nın potansiyelini daha da büyüteceğiz" Programda yaptığı konuşmada Antalya'nın yat sektörü alanında büyük potansiyele sahip olduğunu belirten Vali Hulusi Şahin, "Antalya, gerek yat limanları ve marinalarıyla, gerekse Serbest Bölge'deki üretimleriyle Türk yatçılık sektöründe önemli bir yere sahiptir. Özellikle Serbest Bölge'de bu potansiyeli değerlendiren çok önemli firmalarımız kurulmuş durumda. Bugün bu firmalar yaklaşık bir milyar Euro'nun üzerinde ihracat imkânı sağlamaktadır. Yatçılık sektörü sadece üretim değil, bakım, onarım ve servis ihtiyacını da bünyesinde barındırmaktadır. Bu sebeple Serbest Bölge'de yeni alanlar üretmek için gerekli çalışmaları yapıyoruz. Böylece Antalya'ya çok önemli düzeyde istihdam ve katma değer katkısı sağlamış olacağız" ifadelerine yer verdi. Konuşmaların ardından Vali Şahin ve protokol üyeleri fuar alanını gezerek incelemelerde bulundu. 5-13 Nisan tarihleri arasında devam edecek olan fuarda, yat üreticileri, donanım ve aksesuar sağlayıcıları ve deniz turizmi şirketleri, en son denizcilik teknolojilerini ziyaretçilerle buluşturacak.

Junior World Cup, ikinci kez Antalya’da düzenlenecek Haber

Junior World Cup, ikinci kez Antalya’da düzenlenecek

Çocuk futbolunun en prestijli organizasyonlarından biri olan Junior World Cup Antalya (JWCA) Çocuklar Futbol Dünya Kupası, ikinci kez Antalya’da düzenleniyor. 16-20 Nisan tarihlerinde Belek’te gerçekleşecek dev organizasyona, 5 kıtadan, 28 ülkeden, 300’den fazla takım ve 3 binin üzerinde genç futbolcu katılacak. 2028 yılında dünyanın en büyük çocuk futbol festivali olma hedefiyle hızla büyüyen turnuva, bu yıl da kapasitesini iki katına çıkararak ilerliyor. Antalya Valiliği’nin himayesinde, Antalya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Kültür, Spor ve Turizm Daire Başkanlığı, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı ve Herkes İçin Spor (HİS) Federasyonu katkıları ile hayata geçiriliyor. Futbolun geleceği Antalya’da buluşuyor Turnuva, Avrupa’nın ve dünyanın en önemli kulüplerinin altyapı takımlarını ağırlıyor. Bu yıl Bayern Münih, Manchester City, Fulham, Everton, Köln, Stuttgart, Borussia Dortmund, Rayo Vallecano, Aspir Academy, Mechelen, Kopenhag, Dinamo Moskova, CSKA Moskova, Club Brugge, Sporting Lizbon, Lech Poznan, Hellas Verona, Kızıl Yıldız, Partizan, Sabah, Beşiktaş, Altınordu, Samsunspor, Antalyaspor, Ümraniyespor gibi dev kulüplerin genç yetenekleri sahne alacak. İlki geçen sene düzenlenen JWCA’nın 2024 yılında U8 yaş grubunda Torbalıgücü, U9, U11 ve U12 yaş grubunda Beşiktaş, U10 ve U13 yaş grubunda Porto (Portekiz), U14 yaş grubunda Sabah (Azerbaycan) ve U15 yaş grubunda River Plate (Arjantin) şampiyon olmuştu. Mert Paflak: "Çocuklar oynadıkça gelişir" Futbolun yalnızca bir oyun değil; kültürleri bir araya getiren, dostlukları pekiştiren ve genç yeteneklere ilham veren küresel bir dil olduğunu belirten Selectum JWCA 2025 Turnuva Direktörü Mert Paflak, "Bu vizyonla yola çıkan JWCA Çocuklar Futbol Dünya Kupası, ikinci kez Antalya’da, dünya çapında büyük bir buluşmaya ev sahipliği yapıyor. Küresel ölçekte büyümeye devam eden JWCA, 2028 yılında dünyanın en büyük çocuk futbol festivali hatta karnavalı olma hedefiyle yola devam ediyor. Bu turnuva ile hem futbolun gelişimine katkı sağlıyoruz hem de Antalya’yı uluslararası spor turizminin merkezlerinden biri haline gelmesine katkıda bulunuyoruz. Selectum JWCA 2025, yalnızca bir futbol organizasyonu değil; çocuklar için unutulmaz bir deneyim ve geleceğin yıldızlarının sahne aldığı bir platform. Bu büyük organizasyonun bir parçası olmaktan gurur duyuyor, tüm katılımcılara başarı dolu bir turnuva diliyorum" şeklinde konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.