Hava Durumu

#Amasya

TOURISMJOURNAL - Amasya haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Amasya haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Harşena Dağı’ndaki Mağaraların Kral Mezarı Olduğu Şaşırtıyor Haber

Harşena Dağı’ndaki Mağaraların Kral Mezarı Olduğu Şaşırtıyor

Amasya'da Türkiye'nin en görkemli kaleleri arasında gösterilen Harşena Kalesi'nin sarp yamaçlarında bulunan 2 bin yıldan daha eski beş mağaranın kral mezarı olduğunu öğrenen şaşırıyor. Harşena Dağı ve Pontus Kral Kaya Mezarları UNESCO dünya miras geçici listesinde bulunuyor. Dağın yüzeyinde beş kral mezarı Kıyısından Yeşilırmak Nehri'nin geçtiği kayalıklara oyulmuş mimarı yapısıyla dikkati çeken mağaralar Pontus Krallığı'nın kurucusu I. Mithridates Ktistes'den I. Pharnakes'e kadarki beş krala ait kaya mezarları olarak biliniyor. Milattan önce 333'ten milattan sonra 26'ya kadar Amasya'yı başkent olarak kullanan Pontus kralları için Harşena Dağı'nın güney eteklerine, kalker kayalara oyularak yapılan mezarların benzerlerinden Yeşilırmak Vadisi boyunca irili ufaklı 21 tane bulunuyor. Kaya mezarları içinde en çok dikkati 15 metre yükseklik, 8 metre genişlik ve 6 metre derinlikteki Büyük Kral Mezarı ile Kızlar Sarayı üzerinde yer alan birbirine çok yakın oyulmuş üçlü kral mezarı çekiyor. Bazı dönemlerde hapishane olarak kullanıldığı bilinen kaya mezarlara, kayalara oyulan taş merdivenlerle çıkılıyor. Mezarları görmek için dünyanın birçok yerinden ziyaretçilerin geldiğini belirten Amasya Turizm Derneği Başkanı Hicabi Bağçuvan, "Bu mağaralar 2 bin yıl öncesinde inşa edilmiş. İnsan eliyle yapılarak krallara mezar olmuş. Herkes gördüğünde, mezar olduğunu duyduğunda çok şaşırıyor" dedi. Harşena Dağı ve Pontus Kral Kaya Mezarları'nın 2015 yılında UNESCO dünya miras geçici listesine alındığını hatırlatan Hicabi Bağçuvan, daimi listeye eklenmesine yönelik çalışmaların sürdüğünü söyledi. Amasya'nın turizmde başarılı bir yaz dönemini geride bıraktığını anlatan Bağçuvan, tarihi şehrin sonbahar ve kış döneminde de görülmesi gereken kartpostallık güzelliğe bir büründüğünü vurguladı. Mağaraların mezar olduğunu duyan şaşırıyor Konya'dan Amasya'ya ziyaret için gelen Ömer Çelik de "Mağaraların kral mezarı olduğunu öğrenince çok şaşırdım. Sakin bir şehir olan Amasya'ya ise hayran kaldım. Yaşanılacak bir yer. Buranın tarihi, doğası çok güzel" diye konuştu.

Uzmandan KKKA Uyarısı: Grip Sanmayın, Kene Isırığı Olabilir Haber

Uzmandan KKKA Uyarısı: Grip Sanmayın, Kene Isırığı Olabilir

Yaz aylarında artan kene tutunmalarına karşı uyaran Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Meltem Öner Karaçay, "İlk belirtiler arasında baş ağrısı, yüksek ateş, halsizlik ve eklem ağrıları yer alır. Bu semptomlar grip ile karıştırılabilir" dedi. Tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar başta olmak üzere doğada, piknik alanlarında ya da kırsal bölgelerde zaman geçiren herkesin en çok dikkat etmesi gerekenlerin başında Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına sebep olan kene ısırığı geldiğini ifade eden Doruk Sağlık Grubu Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Meltem Öner Karaçay, yaz aylarında artan kene tutunmalarına karşı vatandaşları uyardı. Karacay, "İlk belirtiler arasında baş ağrısı, yüksek ateş, halsizlik ve eklem ağrıları yer alır. Bu semptomlar grip ile karıştırılabilir" dedi. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına neden olan virüsü taşıyan kenelerin Türkiye'de en çok Tokat, Samsun, Amasya, Çorum ve Sivas çevresinde görüldüğünü belirten Uzm. Dr. Meltem Öner Karaçay, bu bölgelerde yaşayan ya da bu bölgelere seyahat eden vatandaşların daha dikkatli olması gerektiğini ifade etti. Karaçay, "Son yıllarda Ege Bölgesi ve İstanbul'da bu virüsü taşıyan keneye rastlanmamıştır" şeklinde konuştu. Kene tutunmalarında hızlı müdahalenin önemine dikkat çeken Karaçay, "Bir cımbız yardımıyla, kenenin gövdesine dokunmadan dikkatlice çıkarılması gerekir. Kişi bunu kendisi yapamıyorsa mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır" dedi. Dr. Karaçay, Kırım Kongo Kanamalı Ateşinin ölümcül olabileceğini vurgulayarak, "Enfeksiyon riski taşıyan bireyler en az 10 gün boyunca takip edilmelidir. İlk belirtiler arasında baş ağrısı, yüksek ateş, halsizlik ve eklem ağrıları yer alır. Bu semptomlar grip ile karıştırılabilir. Bu nedenle uzman değerlendirmesi şarttır" şeklinde konuştu. Son olarak, doğa yürüyüşleri veya kırsal alanlarda vakit geçiren bireylerin açık renkli, uzun kıyafetler giymesi ve kene kontrolünü ihmal etmemesi gerektiğini belirten Karaçay, "Korunmak mümkün. Bilinçli davranmak, erken müdahale ve uzman takibi ile riskler en aza indirilebilir" dedi.

Merzifon Keşkeği: 3 Bin Yıllık Tescilli Tat Haber

Merzifon Keşkeği: 3 Bin Yıllık Tescilli Tat

Amasya’nın Merzifon ilçesinin tescilli lezzeti keşkek, çömlekte tahta kaşıkla dövülerek hazırlanıyor. Et, nohut ve yarma da katılarak çömlekte pişirilen keşkek yöre halkı tarafından dövülme olarak yorumlanan tahta kaşıkla ezilmesi sonrasında servis ediliyor. Besleyici ve doyurucu Merzifon keşkeği genel olarak bayram sabahlarında, düğünlerde ve özel misafirlere ikram edilen besleyici ve doyurucu olması, hazmının kolaylığı ile uzun süre tadının damakta kalması özelliğiyle bilinen lezzetli bir yemek. Büyükbaş hayvan ya da ördek veya kaz eti, nohut, yarma ve tereyağı da katılarak çömleğin içinde taş fırınlarda yaklaşık 12 saat odun ateşinde pişirilen keşkek çömlek içinde ahşap kaşık yardımıyla çarpılarak bütün ürünlerin ezilip lapa haline getiriliyor. Üzerine tereyağlı salça sos ilave edilip sıcak ikram edilmesi bu coğrafi işaret tescilli lezzetin ayırt edici özellikleri arasında gösteriliyor. Gastronomi festivalinde ikram edildi Merzifon Belediyesi ve Türkiye Aşçılar Federasyonu (TAFED) iş birliğiyle ilki gerçekleştirilen Merzifon 1. Uluslararası Gastronomi ve Turizm Festivali’nde ziyaretçilere ikram edilen keşkek, lezzetiyle damaklarda iz bıraktı. ‘Keşkeği dövdün mü?’ Yemeğin hazırlanırken durumunun ‘Keşkeği dövdün mü?’ şeklinde sorulduğunu anlatıp çömlekteki keşkeği tahta kaşıkla dakikalar boyunca hafif dokunuşlarla ezdiklerini anlatan Ülkü Kayaoğlu, "Bu yemek dövülerek yapılıyor. Çömlekteki keşkeğimizi sakız kıvamına gelene kadar dövüyoruz" dedi. Tarihi 3 bin yıllık Keşkeğin tarihinin 3 bin yıl öncesine Hititler dönemine kadar dayandığını belirtip krallara ikram edildiğine değinen gurme Yaman Kesim de Merzifon’un coğrafi işaret tescilli bu yemeğine et olarak büyükbaş hayvan etinin yanı sıra ördek veya kaz eti eklendiğini söyledi. İlçede ilki düzenlenen Merzifon 1. Uluslararası Gastronomi ve Turizm Festivali’ne çok sayıda usta şef katıldı. Kazan kazan yemeklerin ikram edildiği festivalde yarışmalar da düzenlendi.

Körfez Ülkeleri Samsun’da Turizm Görüşmeleri Yaptı Haber

Körfez Ülkeleri Samsun’da Turizm Görüşmeleri Yaptı

Körfez ülkelerinden gelen acente temsilcileri Samsun'da işletme temsilcileri ile ikili iş görüşmelerinde bulundu. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Yerel Kalkınma Hamlesi kapsamında Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı (OKA), Samsun Büyükşehir Belediyesi, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, TGA ve THY işbirliğinde Canik ilçesindeki bir otelde Körfez Ülkelerine Yönelik Seyahat Acenteleri Tanıtım Turu ve B2B etkinliği düzenlendi. Acente temsilcileri, 3 günlük tanıtım turunun ardından Samsun'da iş yeri temsilcileri ile yüz yüze iş görüşmesi fırsatı buldu. Dicle: "Umarım, yapılacak ikili iş görüşmeleri yeni başlangıçlara vesile olur" Görüşmelerin yeni başlangıçlara vesile olmasını dileyen OKA Genel Sekreteri Mehlika Dicle, "OKA olarak bizler bölgemizin ekonomik ve sosyal kalkınması açısından çeşitli proje ve faaliyetler yürütüyoruz. Çalıştığımız odak alanlarından en önemlilerinden biri de turizm. Bugüne kadar yürüttüğümüz mali destek programlarıyla turizm altyapısının gelişmesine önemli destekler verdik. Bunun yanında ikinci hedefimiz de bölgemizin hem ulusal hem de uluslararası düzeyde tanıtımıydı. Bu kapsamda yürütülen tanıtım faaliyetlerinden 3.'sünü ilk 2 yıl Suudi Arabistan acentalarına düzenledikten sonra bu yıl Körfez ülkelerine genişleterek düzenliyoruz. Samsun, Amasya, Çorum ve Tokat'ta faaliyet gösteriyoruz. Bu 4 il doğa turizmi temelinde Körfez ülkelerinin dikkatini çekecek özelliklere sahip olduğunu biliyoruz. Körfez ülkelerinden gelen misafirlerimizle 3 gün önce başladığımız program, bugün ikili iş görüşmeleri ile tamamlanıyor. Geride bıraktığımız seyahat programı çerçevesinde hem Samsun hem Amasya'nın doğal güzelliklerini görme fırsatı yakaladılar. 3 günlük saha tanımasının ardından bölgedeki işletme temsilcileri ile yapılacak görüşmeler bizler için çok daha kıymetli. Umarım, yapılacak ikili iş görüşmeleri yeni başlangıçlara vesile olur" dedi. Demirtaş: "Samsun'da turizm için gerekli olan birçok unsur paket olarak mevcut" Turizm için gerekli birçok unsurun Samsun'da var olduğuna değinen İl Kültür ve Turizm Müdürü Süleyman Demirtaş, "Sözün bittiği yerdeyiz. İcraat noktasına gelmiş bulunuyoruz. Hem gezi hem de şu anda görülen yerlerdeki hayranlıkları gözlerden görebiliyoruz. Samsun doğal güzelliklerinin yanı sıra köklü tarihi olan bir şehir. Turizm için gerekli birçok unsurun paket olarak Samsun'da bulunduğunu düşünüyorum. Samsun'da doğa, deniz, kanyon, ova, delta, dağ ve turizmcilerin aradığı her şey var. Samsun, bölgenin merkezi ve turizm açısından da bu böyle. Önemli turizm destinasyonları olan noktaları Samsun 1-1,5 saat uzaklıkta. Amasya, Ordu, Çorum, Tokat'a çok yakın ve turizmde de bölgenin merkezi durumundayız. Hiçbir şey için geç olmadığını düşünüyorum. Bugünün çok iyi bir başlangıç olacağını düşünüyorum. Bu güzel çalışmada emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum" diye konuştu. Programda söz alan acente temsilcileri de Körfez ülkelerinden Samsun'a bir ilginin olduğunu, Samsun'a direkt uçuş konusunda gerekli adımların atılması gerektiğini belirterek, direkt uçuşlar başlarsa turizmin daha da gelişebileceğine dikkat çektiler. Etkinlik, konuşmaların ardından plaket takdim töreni ve yüz yüze görüşmelerin yapılması ile sona erdi. Etkinlikte geçen 2 toplantıdaki Suudi Arabistan temsilcilerinin yanı sıra Bahreyn, Katar, Irak, Kuveyt, BAE ve Umman gibi ülkelerden gelen acente temsilcileri ile temaslar kuruldu.

Oluz Höyük’te 2 Bin 100 Yıllık Kuş Figürlü Düdük Bulundu Haber

Oluz Höyük’te 2 Bin 100 Yıllık Kuş Figürlü Düdük Bulundu

AMASYA (İHA) - Amasya’nın Oluz Höyük kazılarında, 2 bin 100 yıl öncesine ait, pişirilmiş topraktan yapılmış kuş şeklinde bir asker düdüğü bulundu. Kazı Başkanı Prof. Dr. Şevket Dönmez, düdüğün Mithridatlar Hanedanı’nın güçlü lideri 6. Mithradates dönemine ait olduğunu ve askeri haberleşmede kullanıldığını düşündüklerini belirtti. "BASİT BİR SES ÇIKARMA ALETİ DEĞİL" Düdüğün üzerinde bulunan dört delikle melodi oluşturabilme özelliği dikkat çekiyor. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk İslam Arkeolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Dönmez, bu tip düdüklerin genellikle Roma kültürüne ait olarak bilindiğini, ancak bu keşfin Anadolu’nun yerel krallıklarında da bu tür aletlerin kullanıldığını ortaya koyduğunu söyledi. Kazılarda bulunan düdüğün, yabani kaz ya da angut kuşu şeklinde tasarlandığını ifade eden Dönmez, "Yabani bir kaza ya da angut kuşuna benzemesi bizim için çok şaşırtıcı değil. Çünkü Oluz Höyük'ün yanında Hitit Dönemi'nden beri bir göl olduğunu biliyoruz. Bu gölün ekosistemi zengin bir kuş cenneti olduğunu biliyoruz. Buradaki kuşların da Oluz Höyüklüler tarafından doğru biçimde gözlemlendiği, bazen çanak, çömlekler üzerine işlendiğini biliyoruz. Burada da Amasya'ya özgü endemik bir kuşun düdük üzerinde figürleştiğini söyleyebiliriz" yorumunda bulundu. "Geleceğe Miras Projesi" kapsamında yürütülen kazılar sırasında çıkarılan bu eşsiz düdüğün temizlik ve konservasyon işlemlerinin tamamlanmasının ardından Amasya Müzesi’nde sergileneceği bildirildi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.