Hava Durumu

#Abd

TOURISMJOURNAL - Abd haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Abd haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Visa Akdeniz Turizm Analizi: Türkiye’nin 2024 Turizm Başarısı Haber

Visa Akdeniz Turizm Analizi: Türkiye’nin 2024 Turizm Başarısı

Visa Akdeniz Turizm Analizi, 2024 yılında Türkiye’nin Akdeniz havzası ülkeleri arasında ziyaretçi sayısını en çok artıran ikinci ülke olduğunu ortaya koydu. Diğer yandan Türkiye son 5 yılda yabancı kartlı turizm gelirlerini en çok artıran ikinci ülke oldu. 2024 yılında ülkemizi ziyaret eden turistlerin %18’inin 2023’te de Türkiye’yi tercih ettiği ve geri dönen bu ziyaretçilerin, ortalama bir turistten %74 daha fazla kart kullandığı görüldü. İstanbul, Türkiye’nin turizm gelirlerinin yarısından fazlasına katkı sağlarken bu trendin dört mevsim boyunca etkili olduğu görüldü. Yeme-içme, ulaşım, market ve sağlık sektörleri yüksek çift haneli büyüme kaydederek Türkiye’nin 2024 turizm başarısında öncü oldu. ABD ve Körfez Ülkeleri ziyaretçilerinin harcamalarının Türkiye’nin toplam turizm gelirlerinin üçte birini oluşturduğu görüldü. Visa, Akdeniz’e kıyısı olan Türkiye, İspanya, İtalya, Fransa, Portekiz, Yunanistan, Hırvatistan ve Malta’ya seyahat eden yabancı turistlerin kart kullanımı trendlerine dair içgörüler sağlayan Visa Akdeniz Turizm Analizi’nin 2024 yılı sonuçlarını açıkladı. Türkiye, son 5 yılda kartlı turizm gelir artışında ikinci sırada Visa Akdeniz Turizm Analizi, Türkiye’nin turizmdeki rekabet gücünü ortaya koyuyor. Araştırma sonuçları Türkiye’de kart kullanımının 2024 yılında Euro bazında %5 artış kaydettiğini gösteriyor. Kartlı ziyaretçi sayısındaki büyüme ise %16. Bununla birlikte rakamlar son 5 yıl içinde Akdeniz’de turizm gelirlerini en çok artıran ikinci ülkenin Türkiye olduğuna işaret ediyor. Analiz sonuçlarına göre, son 5 yılda toplam yabancı kart harcamaları Akdeniz havzası genelinde yaklaşık 2 katına çıkarken aynı dönemde Türkiye’nin ortalamanın üzerinde büyüdüğü gözlemleniyor. Bu gelişme, Türkiye’nin 2019 yılından bu yana turizm alanında güçlü bir ivme yakaladığını gösteriyor. Türkiye, sağlık turizminde öne çıkıyor Visa Akdeniz Turizm Analizi’nin ortaya koyduğu rakamlara göre, 2024’te sağlık turizmi Akdeniz havzasında turizm harcamalarının ortalama %2’sini oluştururken, bu rakam ülkemizde turist harcamalarının %7’sine denk geliyor. Rakamlar, Türkiye’nin önceki yıllarda olduğu gibi bu alanda stratejik bir rekabet avantajına sahip olduğunu ortaya koyuyor. Visa Türkiye Genel Müdürü Samile Mümin, “Visa Akdeniz Turizm Analizi, Türkiye’nin turizm stratejisi açısından değerli içgörüler sunuyor. Analizin en dikkat çekici bulgularından biri, 2024 yılında ülkemizi ziyaret eden her beş turistten birinin 2023’te de Türkiye’yi tercih etmesi ve geri dönen bu turistlerin, genel ortalamaya kıyasla yaklaşık %74 daha yüksek kart kullanımı gerçekleştirmesi olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca, analiz sonuçları yabancı turistlerin kart harcamalarında artışa işaret ederken, kartlı ödemelerin turizm gelirlerine olumlu etkisini ve ülke ekonomimize katkısını da gözler önüne seriyor. Visa olarak, yabancı turistlerin Türkiye’de güvenli ve kesintisiz harcama yapmalarını desteklemeye, aynı zamanda turizm sektöründeki küçük ve orta ölçekli işletmelerin dijital ödeme yöntemlerini kullanabilmesini sağlamaya devam edeceğiz” dedi. Visa Güney Avrupa Danışmanlık ve Analitik Başkanı Sertan Şener, “Visa Akdeniz Turizm Analizi, Türkiye’nin Akdeniz havzasındaki güçlü konumunu bir kez daha ortaya koyuyor. Son beş yılda, bölgedeki ülkeler arasında kartlı harcamalarını en fazla artıran ikinci ülkenin Türkiye olduğunu görüyoruz. Türkiye’nin 2024 yılında turizmdeki başarısını yeme-içme, ulaşım, market ve sağlık sektörlerindeki kart harcamalarında kaydedilen büyüme önemli ölçüde destekliyor. Analiz bulguları, yabancı kartlarla gerçekleştirilen sağlık harcamalarının ülkemizin toplam turizm gelirine katkısının, Akdeniz havzası ortalamasının üç katından fazla olduğunu gösteriyor. Visa olarak, kartlı ve yenilikçi ödeme çözümlerinin turizm sektörünün en önemli itici güçlerinden biri olduğunu gözlemliyor, Türkiye’de turizmin sürdürülebilir büyümesini desteklemeye kararlılıkla devam ediyoruz”Formun ÜstüFormun Altı dedi. Türkiye’ye geri dönen turistler, %74 daha fazla kart kullanımı gerçekleştirdi 2024 yılında ülkemizi ziyaret eden her 5 turistten birinin, 2023’te de Türkiye’yi tercih ettiği ve geri dönen bu ziyaretçilerin, ortalama bir turistten %74 daha fazla kart kullandığı görüldü. Türkiye’ye geri dönen ziyaretçilerin kart kullanım artışları incelendiğinde 96% ile ABD, 85% ile Fransa ve 80% ile Hollanda koridorları dikkat çekti. En fazla kartlı turizm harcaması 4 ana coğrafi koridordan geldi Türkiye’de 2024 yılında en fazla kartlı harcama Körfez Ülkeleri, Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere ve Türki Cumhuriyetler’den geldi. Körfez Ülkeleri’nden gelen ziyaretçilerin kart kullanımının dörtte üçü İstanbul’da gerçekleşirken, Trabzon ve Bursa’da da yoğunluk görüldü. ABD koridoru ise İstanbul’un ardından sahil bölgeleri ve Kapadokya’yı tercih etti. İngiltere’den gelen turistler, Antalya, Muğla ve İstanbul arasında dengeli bir profil çizdi. 2024’te Türkiye’nin turizm büyümesine en büyük nominal katkıyı ise İngiltere, Almanya ve ABD koridorları verdi. Türkiye’de turistlerin önceliği: Seyahat harcamaları Öte yandan turistlerin Türkiye’de yaptıkları harcamalarda konaklama, yeme-içme ve market sektörlerini içeren seyahat kategorisi %36’lık payla ilk sırada geliyor. Turistlerin Türkiye’de en çok harcama yaptıkları ikinci önemli kategori ise %33’lük pay ile perakende alışverişler olarak öne çıkıyor. Toplam Türkiye turizminin yaklaşık %10’unu Körfez Ülkeleri’nden gelen ziyaretçilerin perakende alışverişleri oluşturuyor. Araştırma tek başına Körfez Ülkeleri’nin giyim harcamalarının, diğer ana koridorların giyim harcamalarının toplamıyla neredeyse eşit olduğuna işaret ediyor. ABD’den gelen ziyaretçiler, kuyum/aksesuar harcamalarıyla öne çıkarken, sağlık harcamalarında İngiltere ve Türki Cumhuriyetler’in ön planda olduğu gözlemleniyor. Kartlı harcamalarda İstanbul zirvede 2024 yılında Türkiye’deki yabancı kart harcamalarının %88’i sırasıyla İstanbul, Antalya, Muğla, İzmir, Aydın, Trabzon ve Nevşehir olmak üzere 7 ana ilde gerçekleşti. Körfez Ülkeleri’nden gelen turistler, İstanbul’da en fazla kartlı harcama yapan grup olurken, Muğla’da İngiltere ve Almanya’dan gelen turistler öne çıktı. Antalya’da İngiltere, Almanya ve Türki Cumhuriyetler’den gelen ziyaretçiler harcamalarda en büyük payı aldı. Antalya’da kart kullanımında Norveç, Danimarka ve Polonya’dan gelen ziyaretçilerin de önemli bir yer tuttuğu görüldü. İzmir ve Aydın’da ise ABD’den gelen turistlerin harcamaları dikkat çekti. Trabzon turizminin tamamına yakını Körfez Ülkeleri’nden gelen ziyaretçiler tarafından yapıldı. Nevşehir’de ise diğer şehirlere kıyasla Japonya ve Çin gibi Asya ülkelerinden ve Latin Amerika’dan gelen ziyaretçilerin yoğunluğu dikkat çekti. Bu veriler, Türkiye’nin turizm gelirlerinde çeşitlenmenin arttığını ve farklı coğrafyalardan gelen turistlerin belirli bölgelerde yoğunlaştığını ortaya koydu. İstanbul dört mevsimde de turizm lideri Araştırma sonuçlarına göre İstanbul dört mevsim boyunca Türkiye’nin toplam turizm gelirlerine en büyük katkıyı sunan il oldu. İstanbul’da en yoğun kart kullanımı ise 2024’ün üçüncü çeyreğinde gerçekleşti. İstanbul’un kış aylarında turizme yaptığı katkının yaz turizmi ile öne çıkan illerin turizme toplam katkısından daha fazla olması ise dikkat çekici bir veri olarak öne çıktı.

Kamp, karavan, outdoor, tiny house sektör liderleri Antalya’da Haber

Kamp, karavan, outdoor, tiny house sektör liderleri Antalya’da

Antalya'da bu yıl ikincisi düzenlenen Karavan, Karavan Ekipmanları, Kamp, Doğa, Su Sporları, Tiny House, Modüler Evler, Doğa Sporları, Avcılık, Balıkçılık ve Otomotiv Fuarı Antalya ANFAŞ Fuar Merkezi'nde kapılarını açtı. Fuarın açılış töreninde konuşan Antalya Valisi Hulusi Şahin, karavanla son yıllara farklı bir turizm konseptinin hızla geliştiğini, özellikle Kovid-19 salgını ve depremden sonra karavana ilginin arttığını söyledi. Avrupa ve ABD'de karavanın uzun yıllardır var olan bir turizm şekli olduğuna işaret eden Şahin, "Türkiye karavan turizmiyle yeni yeni tanışıyor, hızla da gelişiyor. Ciddi bir potansiyeli de bünyesinde barındırıyor. Antalya karavan rotalarında da bir numara" dedi. Karavanlarla doğa dostu turizm anlayışını benimsemenin önemine işaret eden Vali Şahin, doğayı korumak için doğru altyapının önemli olduğunu, bunun için herkese önemli görev düştüğünü anlattı. Depremlerde karavanın öneminin arttığına değinen Şahin, Kahramanmaraş merkezli depremlerde Malatya Valisi olarak görev yaptığını, o süreçte ilk 48 saatte İstanbul'dan gönderilen 150 civarında karavanın can simidi olduğunu ifade etti. Özellikle son dönemde nüfus yoğunluğu giderek artan şehirlerin ve alternatif tatil anlayışlarının ön plana çıkmasıyla karavan, kamp, doğa ve su sporlarına olan ilginin arttığına dikkat çeken JOJO Fuarcılık Genel Müdürü Hakan Görkem Işım ise, "Antalya'nın bugüne kadar dünya genelinde yapılan tanıtımlarına farklı bir sektörden yeni bir kol oluşturacak bu fuar pandemi sonrası tüm dünyada popülerliği artan ve tanınan kamp, karavan, tiny house ve outdoor sektörünü ve Antalya turizmini ileri bir boyuta taşıyacaktır. Bu fuarla, firmaların iş hacmini arttırmak, yeni bağlantılar kurmak, sektördeki gelişime ayak uydurmak ve kamp karavan sektörünü bir üst seviyeye taşımak için sektör devlerini tek çatı altında buluşturmayı hedefliyoruz" dedi. Fuar 4 Mayıs'a kadar gezilebilecek.

Trump Yönetimi, Yeni Seyahat Yasağı Üzerinde Çalışıyor Haber

Trump Yönetimi, Yeni Seyahat Yasağı Üzerinde Çalışıyor

ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, yeni bir seyahat yasağı düzenlemesi kapsamında birçok ülkenin vatandaşlarına geniş çaplı kısıtlamalar getirmeyi değerlendiriyor. İncelenen kurum içi belgelere göre, yasak kapsamına alınması düşünülen ülkeler üç ayrı kategoriye ayrıldı. Konuyla ilgili bilgi sahibi bir ABD yetkilisi, listenin henüz nihai karar aşamasında olmadığını ve Dışişleri Bakanı Marco Rubio da dahil olmak üzere yönetim onayının beklendiğini belirtti. Listeye eklenebilecek veya çıkarılabilecek ülkeler olduğu için kesin kararın önümüzdeki günlerde duyurulacağı ifade ediliyor. TAMAMEN SEYAHAT YASAĞI UYGULANACAK ÜLKELER Bu ülkelerin vatandaşları için seyahat vizeleri tamamen askıya alınacak. Afganistan Küba İran Libya Kuzey Kore Somali Sudan Suriye Venezuela Yemen KISMİ VİZE KISITLAMASINA TABİ ÜLKELER Bu ülkelerdeki turist, öğrenci ve bazı özel vizeler kısıtlanabilir. Eritre Haiti Laos Myanmar Güney Sudan GELECEKTE KISMİ YASAK UYGULANABİLECEK ÜLKELER Bu ülkeler, belirli eksiklikleri gidermediği sürece seyahat vizelerinde kısıtlamalara tabi olabilir. Angola Antigua ve Barbuda Beyaz Rusya Butan Burkina Faso Yeşil Burun Adaları Kamboçya Kamerun Çad Kongo Demokratik Cumhuriyeti Dominik Cumhuriyeti Ekvator Ginesi Gambiya Liberya Malawi Moritanya Pakistan Kongo Cumhuriyeti Saint Kitts ve Nevis Saint Lucia Sao Tome ve Principe Sierra Leone Doğu Timor Türkmenistan Vanuatu Yeni düzenleme, ABD’nin güvenlik politikaları doğrultusunda şekillendirilirken, seyahat yasaklarının diplomatik ilişkiler üzerindeki etkileri konusunda tartışmalar sürüyor.

Türkler, Rusya'nın Haber

Türkler, Rusya'nın "Altın Vize" Programında Lider

Rusya İçişleri Bakanlığı, yatırım yoluyla doğrudan oturum izni (VNH) alan yabancı yatırımcılara ilişkin verileri açıkladı. Bakanlık verilerine göre, 17 Mart itibarıyla Türkiye’den üç yatırımcı bu fırsattan yararlandı. Türkiye’yi, Almanya’dan iki, ABD, Gürcistan, Azerbaycan, Çin ve Güney Kore’den birer yatırımcı takip etti. Yetkililer, toplamda 10 yabancı yatırımcının Rusya’dan oturum izni aldığını belirtti. Ocak 2023’te yürürlüğe giren mevzuatla hayata geçirilen bu sistem kapsamında, belirli yatırım kriterlerini karşılayan kişilere kalıcı oturum hakkı sağlıyor. Yatırımcılar, geçici oturum sürecini atlayarak doğrudan uzun süreli oturum izni başvurusu yapabiliyor. RUSYA’NIN "ALTIN VİZE" ŞARTLARI Altın vize programı, Rusya’ya sermaye getiren yatırımcılara hızlı ve kolay oturum hakkı sunmayı amaçlıyor. Program kapsamında yatırımcıların en az 15 milyon ruble (yaklaşık 4,5 milyon TL) değerinde bir Rus şirketine yatırım yapması ya da en az 50 milyon ruble (yaklaşık 15 milyon TL) değerinde yabancı şirket yatırımı gerçekleştirmesi gerekiyor. Ayrıca, yatırım yapılan şirketin en az üç yıldır faaliyet göstermesi, 6 milyon ruble vergi ödemesi ve en az 25 kişiyi istihdam etmesi gibi şartları karşılaması bekleniyor. Bunlara ek olarak, yatırımcılar başlangıç sermayesi 10 milyon ruble olan ve en az 10 Rus vatandaşını istihdam eden bir şirket kurarak da oturum izni alabiliyor. Alternatif olarak, üç yıl boyunca 30 milyon ruble değerinde Rus devlet tahvili veya gayrimenkul yatırımı yapılması gerekiyor. Petrol, gaz, tarım, enerji, tıp, IT ve araştırma gibi sektörlere meşru kaynaklardan yatırım yapılması da şartlar arasında yer alıyor. PROGRAMIN GELECEĞİ BELİRSİZ Rusya’nın altın vize programına 2023 yılında toplam 20 kişi başvururken, bu başvurular ABD, Almanya, Çin, Sırbistan, Gürcistan, Türkiye ve Cezayir vatandaşlarından geldi. Program kapsamında toplamda 1,2 milyar ruble (yaklaşık 13 milyon dolar) yatırım yapıldığı açıklandı. Ancak şu ana kadar verilen oturum izinlerinin sınırlı kalması, programın yatırımcılar açısından yeterince cazip olup olmadığı konusunda soru işaretleri yaratıyor. Uzmanlara göre, ilerleyen dönemde yatırım kriterlerinin esnetilip esnetilmeyeceği, programın ne kadar ilgi göreceğini belirleyecek.

Çimsa, 5 Yılda Değerini 7 Kat Artırdı Haber

Çimsa, 5 Yılda Değerini 7 Kat Artırdı

İSTANBUL (İHA) - Çimsa, İrlanda ve Birleşik Krallık pazarlarında önemli bir oyuncu olan Mannok’u satın alarak Sabancı Holding’in bugüne kadarki en büyük yurt dışı yatırımını gerçekleştirdi. Son beş yılda piyasa değerini yaklaşık yedi kat artırarak 1,4 milyar dolar seviyesine ulaştı. Yapı malzemeleri sektöründe dünya çapındaki varlığını güçlendirmeye devam eden Çimsa, ABD ve Avrupa’daki etkisini artırmayı hedefliyor. Mannok’un portföyüne katılmasıyla, çimento bazlı ürünlerin yanı sıra yalıtım malzemeleri ve geri dönüştürülmüş plastik ambalaj üretimi gibi alanlarda da faaliyet göstermeye başlayan Çimsa, bu hamleyle hem ürün çeşitliliğini artırdı hem de pazar genişlemesi sağladı. 2024 YILINDA TÜRKİYE’NİN YURT DIŞINDA EN BÜYÜK SATIN ALMASI Sabancı Holding Malzeme Teknolojileri Grup Başkanı Burak Orhun, Mannok’un satın alınmasının sadece Sabancı için değil, Türkiye için de önemli bir adım olduğunu belirterek, KPMG’nin raporuna göre bunun 2024’te bir Türk şirketi tarafından gerçekleştirilen en büyük yurt dışı yatırımı olduğunu vurguladı. Orhun, dünyadaki rekabetin artık malzeme odaklı ilerlediğini ve Sabancı’nın bu alanda öncü olmayı sürdüreceğini ifade etti. "İleri malzemeye ve malzeme teknolojilerine hakim olmak, artık şirketlerin en öncelikli gündemlerinden biri. Bugün beton, sudan sonra dünyada en çok kullanılan ikinci malzeme. Bu malzemeyi bir günde ikame etmek tabii ki mümkün değil. Ama bizim vizyonumuz; teknolojiyi, inovasyonu kullanarak, sürdürülebilirliği pusula kabul ederek, bu yolculuğa ışık tutmak. Geliştirilen teknolojilerin müşterisi değil, geliştiricisi olmak" dedi. Mannok satın almasının küresel etki yaratma yolunda tarihi bir adım olduğunu söyleyen Orhun, Sabancı Holding’in 2029’a kadar Malzeme Teknolojileri Grubu’nun net aktif değer içindeki payını yüzde 20’ye çıkarmayı hedeflediğini belirtti. Bu doğrultuda, Amerika ve Avrupa’da büyük çaplı satın almalar yapmaya devam edeceklerini açıkladı. ÇİMSA, KÜRESEL OYUNCU OLMA YOLUNDA İLERLİYOR Çimsa CEO’su Umut Zenar, şirketin son yıllardaki dönüşümünde yurt dışı yatırımların kritik bir rol oynadığını belirtti. 2021’de İspanya’daki Bunol satın alımıyla beyaz çimento üretiminde önemli bir konuma geldiklerini belirten Zenar, "Avrupa’daki bu büyüme adımımızı Amerika coğrafyasına taşımak adına, ABD’de var olan beyaz çimento tesisimize ek olarak, gri çimento öğütme tesisinin inşaatına devam ediyoruz. Bu tesisimizi bu yıl içerisinde devreye alacağız. Son olarak, Mannok’u bünyemize katarak hem ürün hem de coğrafi çeşitlilik anlamında çok önemli bir adım attık. Bu üç yatırımın toplam büyüklüğü yaklaşık 600 milyon dolar. Ancak burada asıl kritik nokta, bu yatırımlarla birlikte Çimsa’nın artık sadece bir çimento ihracatçısı olmaktan çıkıp, dünyanın farklı coğrafyalarında üretim ağı olan küresel ölçekte rekabet eden güçlü bir yapı malzemeleri şirketine dönüşmesi" dedi. "Küreselleşmeyi yalnızca üretim tesisleri açmakla sınırlı görmüyoruz" diyen Zenar, 2023 yılında, Avrupa’nın sanayi ve inovasyon üssü Münih Teknik Üniversitesi bünyesinde Sabancı Teknoloji Merkezi’ni açtıklarını hatırlattı. Burada, özel ürünler geliştirirken, müşteri ilişkilerini de derinleştirdiklerini ekledi Mannok’un satın alınmasıyla birlikte, Çimsa’nın döviz bazlı satış oranı yüzde 70’in üzerine çıktı. Şirket, İspanya ve ABD yatırımlarına ek olarak İrlanda ve Birleşik Krallık pazarlarında da güçlü bir varlık göstermeye hazırlanıyor. Çimento ve prekast ürünlerinin yanı sıra yalıtım malzemeleri ve geri dönüştürülmüş plastik ambalaj üretimi de Çimsa’nın genişleyen portföyünde yer alıyor. Zenar, 2025 itibarıyla bu satın almanın etkilerinin daha net görüleceğini ve Çimsa’nın küresel bir yapı malzemeleri şirketi olarak daha da güçleneceğini ifade etti.

Sağlık Turizmi 2035'te 3,2 Trilyon Dolara Ulaşacak Haber

Sağlık Turizmi 2035'te 3,2 Trilyon Dolara Ulaşacak

Sağlık turizmi pazarı, 2025-2035 yılları arasında güçlü bir büyüme gösterecek. 2025 yılında 1,2 trilyon dolar seviyesine ulaşması beklenen pazarın, 2035 yılına kadar 3,2 trilyon dolara çıkması öngörülüyor. Bu büyüme, yıllık bileşik yüzde 10,4 oranında bir artışa işaret ediyor. Sağlık turizmi, bireylerin fiziksel, zihinsel ve ruhsal iyilik halleri için seyahat etmelerini kapsayan bir sektör olarak; spa merkezleri, yoga kampları, meditasyon inzivaları ve sağlıklı beslenme programları gibi hizmetleri içeriyor. Tüketicilerin artan sağlık bilinci ve rahatlama arayışı, sektörün büyümesini destekleyen başlıca etkenler arasında yer alıyor. SAĞLIK TURİZMİ BÜYÜMESİNİ TETİKLEYEN FAKTÖRLER Stresli yaşam tarzı, hareketsiz hayat ve sağlıksız beslenme alışkanlıkları, bireyleri sağlık odaklı seyahatlere yönlendiriyor. Özellikle gelişmekte olan ekonomilerde artan gelir düzeyi, daha fazla kişinin bu tür seyahatlere yatırım yapmasını sağlarken, kronik hastalıkların yaygınlaşması da alternatif ve önleyici sağlık çözümlerine olan ilgiyi artırıyor. Bunun yanı sıra, Instagram ve YouTube gibi dijital platformlar, sağlıklı yaşam ve wellness temalı destinasyonları tanıtarak bu alana olan ilgiyi daha da güçlendiriyor. BÖLGESEL PAZAR VERİLERİ ABD: 2025-2035 yılları arasında %10,1 yıllık büyüme bekleniyor. Birleşik Krallık: %9,8’lik büyüme ile sağlık odaklı destinasyonlara olan talep artıyor. Avrupa Birliği: Çeşitli sağlık ve wellness hizmetleri sayesinde %10,7 büyüme öngörülüyor. Japonya: Geleneksel iyileştirme yöntemleriyle küresel ziyaretçileri çeken Japonya’nın, %9,6’lık büyüme oranına ulaşması bekleniyor. Güney Kore: Modern wellness uygulamalarıyla sektörün %10,3 büyüme göstermesi tahmin ediliyor. SAĞLIK TURİZMİNDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK TRENDİ Çevreye duyarlı seyahatler, sağlık turizmi sektöründe giderek daha fazla önem kazanıyor. Birçok wellness tesisi, organik beslenme, enerji tasarruflu yapılar ve sürdürülebilir turizm uygulamalarını benimseyerek doğaya duyarlı hizmetler sunuyor. Yeşil turizm anlayışı, gezginlerin hem sağlıklarını hem de doğayı koruma bilincini destekleyen bir trend olarak öne çıkıyor. Future Market Insights Yönetici Ortağı Sudip Saha, "Bireylerin sağlık ve kişisel bakıma verdiği önem arttıkça, küresel seyahat trendleri de değişiyor. Daha fazla insan, kendini yenileyebileceği ve sağlık odaklı deneyimler yaşayabileceği destinasyonları tercih ediyor" diyor. LÜKS SAĞLIK TURİZMİ: KONFOR VE SAĞLIK BİR ARADA Özellikle üst gelir grubundaki gezginler, lüks wellness tatilleri ve özel sağlık merkezleri ile benzersiz deneyimler arıyor. Özel spor antrenmanları, gelişmiş spa terapileri ve huzurlu doğa ortamları ile lüks sağlık turizmi, üst düzey konfor ve sağlık hizmetlerini birleştiriyor. SAĞLIK TURİZMİNİN GELECEĞİ: DİJİTAL DENEYİMLER Teknolojinin sağlık turizmine entegrasyonu, sanal wellness deneyimlerini de beraberinde getiriyor. Online yoga dersleri, meditasyon seansları ve fitness programları sayesinde bireyler, seyahat etmeden de sağlıklarını destekleyebiliyor. Ayrıca, giyilebilir sağlık teknolojileri ve mobil wellness uygulamaları, kişiselleştirilmiş sağlık takibi sunarak sağlık turizmi deneyimlerini daha verimli hale getiriyor. SAĞLIK TURİZMİNDE KARŞILAŞILAN ZORLUKLAR Lüks wellness hizmetlerinin yüksek maliyetleri, geniş kitleler için erişilebilirliği zorlaştırırken, wellness sektöründe evrensel bir standardın bulunmaması destinasyonlar arasında kıyas yapmayı güçleştiriyor. Yılın belirli dönemlerinde artan talepler, düşük sezonlarda işletmeler için zorluk yaratırken, bölgelere göre farklılaşan wellness uygulamaları küresel pazarda benimsenme açısından bazı engeller oluşturabiliyor. Ayrıca, COVID-19’un etkileri hala hissedildiğinden, sağlık ve güvenlik kaygıları seyahat edenler için önemli bir faktör olmaya devam ediyor. SAĞLIK TURİZMİ PAZARI VE ÖNE ÇIKAN OYUNCULAR Sağlık turizmi pazarında öne çıkan oyuncular arasında Accor Hotels, Marriott International, Hyatt Hotels Corporation, Six Senses Hotels Resorts Spas ve Canyon Ranch gibi küresel otel zincirleri yer alıyor. Pazar, doğrudan ve dolaylı tedarikçiler açısından da farklı kategorilere ayrılıyor. Doğrudan tedarikçiler arasında havayolları, otel şirketleri ve tur operatörleri bulunurken, dolaylı tedarikçiler online seyahat acenteleri (OTA), geleneksel seyahat acenteleri ve kurumsal alıcılar olarak öne çıkıyor. Yaş gruplarına göre incelendiğinde, sağlık turizmi 15 yaş altı, 16-25, 26-35, 36-45, 46-55 ve 55 yaş üstü kategorilerine ayrılıyor. Turizm türüne göre ise termal su veya kaplıca terapileri, yoga ve pilates kampları, gastronomi ve sağlıklı beslenme kampları, meditasyon kampları, wellness cruise turları ve eko-turizm kampları gibi çeşitli alternatifler mevcut. Cinsiyete göre erkek, kadın ve çocuk olarak sınıflandırılan sağlık turizmi, seyahat türüne göre yurt içi ve uluslararası olarak ikiye ayrılıyor. Rezervasyon kanalları ise telefonla, online ve yüz yüze rezervasyon olmak üzere üç farklı şekilde gerçekleşiyor. Ülkelere göre değerlendirildiğinde, sağlık turizminin en popüler destinasyonları arasında ABD, Kanada, Brezilya, Meksika, Almanya, Birleşik Krallık, Fransa, İspanya, Rusya, Hindistan, Çin, Japonya, Malezya, Singapur, Avustralya, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan, İtalya, Katar ve Umman gibi ülkeler yer alıyor. İLGİLİ SEKTÖR RAPORLARI Medikal Turizm: 2025’te 278,2 milyar dolardan, 2035’te 890,4 milyar dolara ulaşacak (%10,4 CAGR). Türkiye Medikal Turizmi: 2024’te 3,97 milyar dolar, 2034’te 7,18 milyar dolar olacak (%6,1 CAGR). Spa Tesisleri Pazarı: 2023’te 87 milyar dolar, 2033’te 166,4 milyar dolar olacak (%6,7 CAGR). ​​​​​​​

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
TOURISMJOURNAL En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.