Hava Durumu

#Ab

TOURISMJOURNAL - Ab haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ab haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

AB'yi Keşfet: 35 bin gence trenle 30 günlük bedava Avrupa turu imkanı Haber

AB'yi Keşfet: 35 bin gence trenle 30 günlük bedava Avrupa turu imkanı

Türkiye için ayrılan 1.467 kişilik kotadan yararlanmak için başvurular 30 Nisan'da sona eriyor. Vize masrafları program tarafından karşılanıyor. Avrupa Komisyonu Avrupa'yı Keşfet (DiscoverEU) programı kapsamında gençlere trenle Avrupa ülkelerinde bedava seyahat imkanı sunmaya devam ediyor.  Türkiye'den başvurulara da açık olan programdan 18 yaş ve üzeri gençler yararlanabiliyor. Komisyon bu yıl progamdan yararlanacak kişi sayısını 35 bin olarak açıkladı. Avrupa'nın çeşitliliğini keşfetme, kültürel mirasını ve tarihini öğrenme ve kıtanın her yerinden insanlarla ilişki kurma fırsatı sunan Erasmus+ programının bir faaliyeti olarak 2018 yılında başlatılan programa katılım ülkeler için belirlenen kotalar çerçevesinde kabul ediliyor. Bu yıl en yüksek kota verilen ülkeler Almanya (6 bin 104), Fransa (4 bin 946), İtalya (4 bin 364) ve İspanya (3 bin 476) olurken; Kuzey Makedonya, Lihtenştayn ve Sırbistan'a sırasıyla 16, 17 ve 18 kişilik kota ayrıldı. Türkiye'ye ayrılan kota sayısı ise 1.476 olarak belirlendi. Avrupa'yı Keşfet nasıl işliyor? Program kapsamında başvurusu kabul edilen katılımcılara 283,26 euro değerinde birer seyahat kartı veriliyor.  Kart 1 Temmuz 2024 ile 30 Eylül 2025 tarihleri arasında en az 1 gün ve 30 güne kadar seyahat imkanı sunuyor. İkinci sınıf ya da ekonomi sınıfı biletler için geçerli olan kart ile ağırlıklı olarak demir yollarında seyahat edilebiliyor. Seyahat edecek olan gençlerin yasal olarak ikamet ettiği ülkenin en yakın sınırını geçmek için kara veya deniz yoluyla 18 saatten fazla yolculuk yapması gereken durumlarda uçakla seyahat seçeneği de değerlendiriliebiliyor. Bu kart yalnızca ulaşım masrafını karşıladığından konaklama, yiyecek, sigorta, seyahat ek harcamaları veya seyahatle ilgili diğer giderler, seçilen başvuru sahipleri tarafından karşılanması gerekiyor. Ancak seyahat kartının yanı sıra katılımcılara verilen Avrupa Gençlik Kartı (European Youth Card - EYC)  sayesinde anlaşmalı işletmelerde sunulan indirimlerden yararlanmak mümkün. Kimler yararlanabiliyor? Bu yılki başvurular 1 Temmuz 2005 (dahil) ve 30 Haziran 2006 (dahil) tarihleri arasında doğan AB veya Erasmus+ programına katılan üçüncü ülke vatandaşı gençlere açık. AB üyeleri dışında Erasmus+ programından yararlanan ülkeler arasında İzlanda, Lihtenştayn, Kuzey Makedonya, Norveç, Sırbistan ve Türkiye bulunuyor. Bazı şartların yerine getirilmesi halinde bu ülkelerde ikamet eden gençler de programdan yararlanma hakkına sahip olabiliyor. Programdan yalnız ya da en fazla beş kişilik arkadaş grubu oluşturarak yararlanmak mümkün. Grup oluşturmak isteyenlerin ana katılımcının başvuru kodunu kullanması gerekiyor.  Vize masrafını program karşılıyor Başvuran kişinin vatandaşlığına ve planlanan seyahat programına bağlı olarak, katılımcıların bir veya daha fazla vizeye ihtiyacı olabiliyor.  Vize konusu devletlerin bir yetki alanına girdiğinde program bu konuda herhangi bir etkileyici konumda bulunmuyor, ancak vize hazırlama maliyeti ve vize için zorunlu sağlık sigorta masrafı Avrupa'yı Keşfet programı tarafından karşılanıyor. Vizenin verilmesi birkaç hafta sürebileceğinden vize taleplerinin planlanan seyahat tarihinden en az bir ay önce yapılması tavsiye ediliyor. Seyahat başlangıç tarihinden dört hafta önce veya seyahat süresinin bitiminden en az sekiz hafta önce yapılması durumunda, vizenin gecikmesi nedeniyle tekrar rezervasyon yapılamıyor.   Başvuru takvimi nasıl işliyor? 2024 yılı için 16 Nisan'da başlayan kayıtlar 30 Nisan'da Brüksel saati ile öğlen 12.00'de sona eriyor.  Mayıs ayında toplanacak olan seçim komitesi haziran ayında sonuçları açıklayacak.  Seyahat için ilk tarih 1 Temmuz'da başlayacak, son dönüş tarihi ise 30 Eylül'ü geçemeyecek. Daha ayrıntılı bilgiye Avrupa Gençlik Portalı üzerinden ulaşabilirsiniz.

Avdagiç: Gelir vergisi dilimleri gözden geçirilmeli Haber

Avdagiç: Gelir vergisi dilimleri gözden geçirilmeli

İTO Başkanı Avdagiç, ekonomik gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Döviz kurunun piyasalardaki yansımaları ve iş dünyasına tesirine yönelik açıklama yapan Avdagiç, "Kurun düşük, yüksek ya da sabit olması bizim asıl önceliğimiz değil. Enflasyon ile kurun paralel ya da yakın seyretmesi önemli husustur." dedi. "Enflasyon- kur paralelliği ya da yakınlığı bozulunca sert düzeltmeler yaşadık" "Ülkemizde enflasyonla kurun paralel ya da yakın seyri ne zaman bozulduysa Türk ekonomisi sert düzeltme hareketleri yaşamak durumunda kaldı. Ekonomimizin son birkaç yılında, bunu gördük." ifadelerini kullanan Avdagiç şunları kaydetti: "Kur aslında 2021 yılının ikinci yarısında yönetilir konumda iken 2022'nin ikinci yarısından itibaren enflasyon- kur artışındaki ilişki koptu. Kur yatay seyre döndü enflasyon yükselmeye devam etti. 2022'nin iki, üç ve dört çeyreği ile 2023'ün ilk çeyreğinde enflasyon hızlı yükselirken, kurun çok az yükselmesi ihracatı zorlaştıran, ithalatı kolaylaştıran bir yapı ortaya çıkarmıştı. 'Kur istenen seviyede olmaz ise ihracatçı zorlanıyor' diyoruz, aslında iki taraflı bakmak lazım. Türkiye'nin dış ticaret rakamları da bunu doğruluyor. Siz ne zaman kuru baskılarsanız ihracatı baskı altına alıyorsunuz, ihracatta daralma yaşanıyor ama aynı zamanda hızlı şekilde ithalatta artış oluyor. Çünkü ithal ürünler cazip hale geliyor. Bu anlamda iki taraflı kayıp oluyor. Şu anda düzeltme hareketi dövizde hayata geçti. Bundan sonra en azından dövizin bu süreden sonra enflasyonla uyumlu süreç yürütmesi lazım, sene sonuna kadar ikinci altı ayda enflasyon artacaksa kurun da artması lazım, 1-2 puan farklılık olsa da mantıklı hareket etmesi önemli." "Vergi dilimlerinin revize edilmesi önem arz ediyor" 2022 temmuzuna göre 2023 temmuzunda asgari ücretin 12 ayda yüzde 107 arttığını ve ilgili dönemde devletin açıkladığı TÜFE artışının da yüzde 40 olduğunu hatırlatan Avdagiç, "Yani bizim asgari ücret reel anlamda yüzde 67 arttı. Bütün düzenlemeleri makro etki analizi yaparak değerlendirmek gerek. Biz son yapılan asgari ücret rakamının netini makul karşılıyoruz. Ancak bu noktada da beklentimiz dahilinde üç önemli konu var." dedi. Avdagiç sözlerine şöyle devam etti: "Bizim hızla vergi gelirlerinin dilimlerinde düzeltme yapmamız gerek. Şu anda vergi gelirindeki artış hızı hem enflasyonun hem de asgari ücret artışının çok gerisinde kaldı. 2000 yılında gelir vergisinin ilk dilimi asgari ücretin 22 katı idi. Şimdi temmuz ayında bu, asgari ücretin 6.1 katına düştü. İnsanlar asgari ücreti aldığı zaman bunu sadece asgari ücret olarak görmemek lazım. Tüm ücretlilerin gelirleri ile işveren maliyetini görmek lazım. 1 Ocak'ta 60 bin lira brüt ücret alan bir çalışan, vergi dilimleri itibarıyla geldiği noktaya baktığımızda 1 Temmuz'da asgari ücret kadar, yüzde 35 zam alıyor. Fakat yılın ikinci yarısındaki net ücreti ancak yılın ilk yarısındaki ile eşit hale geliyor. Vergi dilimleri o kadar hızlı devreye giriyor ki, çalışanın ücreti brüt yüzde 35 artmasına rağmen neti sabit kalıyor. Dolayısıyla bizim burada vergi dilimlerindeki son 10-15 yıllık kayıpları telafi edecek şekilde, sadece asgari ücreti göz önüne alacak şekilde değil, özellikle bunun dışındaki dilimlerin revize edilmesi önem arz ediyor" Bir diğer konunun SGK üst limiti olduğunu belirten Avdagiç, "SGK üst limiti asgari ücretin 5 katı idi sonrasında 6,5 katına çıktı ve devamında 7,5 kata ulaştı. SGK primi şu anda 100 bin lirayı geçti. Yaklaşık 100 bin lira maaş alan bir çalışan kendi maaşından yüzde 14, işveren indirim kapsamında ise yüzde 15,5 işveren payı, işsizlik sigortası ile toplam yüzde 32,5 eriyor, 100 bin lira alan çalışan 32 bin 500 lira SGK parası ödüyor bu abartılı bir rakam." yorumunu yaptı. Avdagiç, "SGK üst limitinin de gözden geçirilmesi lazım. Asgari ücrette belirlenen net rakam ile ilgili bir sıkıntımız yok. Şu andaki yaşam şartları içinde eleştirimiz bulunmuyor. Öte yandan gelir vergisi dilimlerinin gözden geçirilmesi ve kıdem tazminatı ile ilgili düzenlemelerin gözden geçirilmesi gibi üç konuya önem vermekteyiz" dedi. “AB’nin vize için istediği evraklar aynı zamanda insan haklarına da aykırı” İTO Başkanı Avdagiç, vize ile ilgili süreçte son birkaç yıldır daha da sıkıntılı bir süreç olduğunu hatırlatarak Schengen vizesi ile ilgili sürecin 2016'dan bu yana kademeli olarak zor bir hal aldığını, bu sorunu hem iş dünyasının hem de Cumhurbaşkanının 30 Mayıs'taki TOBB genel kurulunda öncelikli konu olarak dile getirdiğini hatırlattı. "AB ile vizelerin Gümrük Birliği anlaşması uyarınca kaldırılması gerekiyordu. Ancak bu gerçekleşmedi." diyen Avdagiç şunlara vurgu yaptı: "Vize olayı Türkiye üzerinde politik argüman olarak kullanılıyor. Birkaç sıkıntı var süreci zorlaştıran. Vizeye müracaat süresi ülkelere göre değişirken 6-9 hafta randevu almak için bekleniyor. Neredeyse bir klasör evrak paketi sunulmak durumunda kalınıyor. Bu evraklar aynı zamanda insan haklarına da aykırı. Tüm mali durumu, menkul-gayrimenkul ve sosyal sigorta süreçleri gibi paylaşılmayan hususları istemenin etik olmadığını düşünüyoruz. Bir ton evrak isteniyor ve devamında 2-3 haftalık değerlendirme süreci de eklenince 9-12 haftayı buluyor. Süre sonu anlamında verilen vize öncekilere nazaran kısaldı. 4-5 yıllık vize alanlar 3-6 aylık vize almaya başladılar. Vize iade oranı yüzde 20'lere ulaştı. Bazı başkonsoloslar 'çok yoğun vize talebi var' gibi aşırı teknik nedenler ileri sürerken şunu görüyoruz; İstanbul'daki A ülkesinin başkonsolosluğu T.C. vatandaşı gittiği zaman ayrı, Türkiye’de yaşayan bir Balkan ya da Doğu Avrupa ülkesine mensup kişinin pasaportuyla müracaat ettiğinde farklı sürede işlem yaptığını görmekteyiz. Aynı durum ABD ve Kanada vize sürecinde de yaşanıyor. Vizenizin süresini geçirdiyseniz, vizeniz bitmeden müracaat etmediyseniz sıfırdan değerlendirilerek 12-18 ay sonrasına randevu veriliyor." Avdagiç sözlerini şöyle tamamladı: “Burada anlamlı olmayan bir yaklaşım sergileniyor. Bu durum devletimizin de gündeminde. Türkiye vatandaşları vize paketi için yılda neredeyse 120-130 milyon avro para ödüyor. Tabiri caiz ise biz Türkiye'deki bütün başkonsoloslukların ve büyükelçiliklerin bütçesini vize paralarımızla finanse ediyoruz. İstanbul Ticaret Odası'nın da vize sürecini yürütmek için 7 ayrı ülke ile anlaşması var. 2022'den itibaren tek taraflı olarak karşı ülkelerin çekilmesinin de sistematik olduğunu düşünüyoruz.”

AB, Gemlik zeytininin uluslararası marka değerini artıracak Haber

AB, Gemlik zeytininin uluslararası marka değerini artıracak

İnce kabuklu, küçük çekirdekli ve etli olan, uzun raf ömrüyle bilinen, birçok ülkeye satılan Gemlik zeytini, Tarım ve Orman Bakanlığınca yürütülen çalışmalar sonucu AB tarafından tescillendi. Bursa'nın Gemlik ilçesi kırsal Katırlı Mahallesi'nde faaliyet gösteren Katırlı Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin Başkanı ve zeytin üreticisi Hüseyin Hulusi Bayrak, AA muhabirine, coğrafi işaret tescilinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Gemlik zeytininin diğer çeşitlere göre çok farklı özellikleri bulunduğuna dikkati çekerek, "İnce kabuklu, küçük çekirdekli, sofralık, salamuraya uygun yumuşak dokulu bir zeytin. Yılda ortalama 1500 ton zeytin üretiyoruz fakat bunun tamamı sofralık nitelikli değil. Yıllara göre bunun düşük kalibrasyonlu yağlık kısmı var. Yıllara göre bu farklılık değiştirir." ifadesini kullandı. Bayrak, kooperatife ait yaklaşık 600 ton kapasiteli depolarının bulunduğunu aktardı. Gemlik zeytininin 2003 yılında Türk Marka ve Patent Kurumunca coğrafi işaret tescilinin yapıldığını hatırlatan Bayrak, şöyle konuştu: "Zeytinimiz İsviçre gibi pek çok Avrupa ülkesine ihraç ediliyor. Kendi köyümüzün zeytini yetmediği zaman komşu köylerden alabiliyoruz. Gemlik zeytinini tüketici kolay kolay ayırt edemez. Coğrafi işaret zaten öncelikli, coğrafi işaret varsa Gemlik zeytini tamam. Gemlik'te üretilen sofralık zeytinler işleniş bakımından da farklıdır. Bunu işlemek de çok önemli ki 40 yıllık kooperatifçiyim ve artık kalitemizin de zirvesine geldik." AB tescilinin Gemlik zeytininin uluslararası marka değerini artıracağını vurgulayan Bayrak, "AB coğrafi işaret tesciliyle Gemlik zeytini Avrupalı tüketiciye güven verecek ve tercih sebebi olacak. Tescil hologramı bulunan zeytine mevcut talep de dünyada güven tazeleyerek artacak." dedi.

AB, Gemlik zeytininin uluslararası marka değerini artıracak Haber

AB, Gemlik zeytininin uluslararası marka değerini artıracak

İnce kabuklu, küçük çekirdekli ve etli olan, uzun raf ömrüyle bilinen, birçok ülkeye satılan Gemlik zeytini, Tarım ve Orman Bakanlığınca yürütülen çalışmalar sonucu AB tarafından tescillendi. Bursa'nın Gemlik ilçesi kırsal Katırlı Mahallesi'nde faaliyet gösteren Katırlı Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin Başkanı ve zeytin üreticisi Hüseyin Hulusi Bayrak, AA muhabirine, coğrafi işaret tescilinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Gemlik zeytininin diğer çeşitlere göre çok farklı özellikleri bulunduğuna dikkati çekerek, "İnce kabuklu, küçük çekirdekli, sofralık, salamuraya uygun yumuşak dokulu bir zeytin. Yılda ortalama 1500 ton zeytin üretiyoruz fakat bunun tamamı sofralık nitelikli değil. Yıllara göre bunun düşük kalibrasyonlu yağlık kısmı var. Yıllara göre bu farklılık değiştirir." ifadesini kullandı. Bayrak, kooperatife ait yaklaşık 600 ton kapasiteli depolarının bulunduğunu aktardı. Gemlik zeytininin 2003 yılında Türk Marka ve Patent Kurumunca coğrafi işaret tescilinin yapıldığını hatırlatan Bayrak, şöyle konuştu: "Zeytinimiz İsviçre gibi pek çok Avrupa ülkesine ihraç ediliyor. Kendi köyümüzün zeytini yetmediği zaman komşu köylerden alabiliyoruz. Gemlik zeytinini tüketici kolay kolay ayırt edemez. Coğrafi işaret zaten öncelikli, coğrafi işaret varsa Gemlik zeytini tamam. Gemlik'te üretilen sofralık zeytinler işleniş bakımından da farklıdır. Bunu işlemek de çok önemli ki 40 yıllık kooperatifçiyim ve artık kalitemizin de zirvesine geldik." AB tescilinin Gemlik zeytininin uluslararası marka değerini artıracağını vurgulayan Bayrak, "AB coğrafi işaret tesciliyle Gemlik zeytini Avrupalı tüketiciye güven verecek ve tercih sebebi olacak. Tescil hologramı bulunan zeytine mevcut talep de dünyada güven tazeleyerek artacak." dedi.

AB'den Schengen Vizesi Retleriyle İlgili Açıklama Haber

AB'den Schengen Vizesi Retleriyle İlgili Açıklama

Avrupa Birliği’nin Türk vatandaşlarına vize verilmesini engellemek gibi bir politikası olmadığını belirten Avrupa Birliği (AB) Büyükelçisi ve Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, Türkiye'nin reddedilme oranının dünya ortalamasının altında olduğunu ileri sürdü. Avrupa’ya seyahat etmek isteyen kişilerin başvurduğu Schengen vizesinde yaşanan randevu krizi ve vize almakta yaşanan sıkıntılara dair konuşan Avrupa Birliği (AB) Büyükelçisi ve Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, Türkiye'nin reddedilme oranının dünya ortalamasının altında olduğunu söyledi. Hürriyet'ten Hande Fırat'a konuşan Nikolaus Meyer-Landrut, AB tarafından Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarına vize verilmemesi üzerine bir alınmış bir karar olmadığını savunarak, "Bakın problemi çözmek için elimizden geleni yapıyoruz ancak öncelikle şu çok iyi bilinmeli: Avrupa Birliği’nin Türk vatandaşlarına vize verilmesini engellemek gibi bir politikası yok" ifadelerini kullandı. 2022 yılı için istatistikleri paylaşan Landrut, "2022 yılı boyunca en fazla Schengen vizesi başvurusu yapan ülke Türkiye. Hatta 2021 yılından daha fazla. Reddedilme oranlarına baktığımızda Türkiye’nin reddedilme oranı dünya standartları ortalamasının altında. Önceki yıllara göre Türkiye’nin reddedilme oranlarının düştüğünü görüyoruz. 2021 yılına göre reddedilme oranı 2022’de yüzde 15 oranında düşmüş. Uzun süreli ve çok girişli vizeler konusunda ise Türk vatandaşlarına verilen bu tür vizeler de dünya ortalamasının üzerinde." şeklinde konuştu. Landrut, vize başvurusunun uzamasının ya da reddedilmesinin sebepleri hakkında ise şu ifadeleri kullandı: "Vize başvurusuyla, vizenin verilmesi arasındaki süre bazen uzayabiliyor. Bu süreyi azaltmak için tüm ülke konsoloslukları ellerinden geleni yapıyorlar. Sorunu çözmeye çalışıyorlar. Herkesin kişisel başvurusuna göre eksikliklerden kaynaklanan birtakım reddedilmeler olabiliyor.” Kaynak: Airporthaber

AB, Türkiye’ye risk uyarısı yaptı, 2024 tahminini yükseltti Haber

AB, Türkiye’ye risk uyarısı yaptı, 2024 tahminini yükseltti

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, dün yayınladığı “2023 İlkbahar Ekonomik Beklentiler” raporunda Türkiye’ye geniş yer ayırdı. Türkiye’den politika belirsizliğinin büyük olmaya devam ettiğini belirten Komisyon, reel faiz oranlarını negatif tutmayı, karmaşık ihtiyati ve düzenleyici tedbirlere bel bağlayacak cari politika karışımının sürdürülmesinin giderek daha zor olmasının beklendiğini bildirdi. Komisyon şu değerlendirmede bulundu: “Türkiye’nin uyguladığı karmaşık tedbirler setini sona erdirmesi zorlu olacaktır. Sıkılaşan küresel finansal şartlar Türkiye’nin dış finansmana bağımlılığı ve düşük harcanabilir döviz rezervleri dikkate alındığında bir başka risk kaynağı.” Yüzde 3'ten 4'e Türkiye’nin 2022 sonunda kendini gösteren zayıf ihracat performansının ancak dış talebin kademeli olarak toparlanacağı 2024’te terse döneceğini öngören AB Komisyonu, net ihracatın büyümeye katkısının 2023 yılında negatife döneceğini tahmin etti. Komisyon, Türkiye için 2023 yılı GSYH büyüme tahminini değiştirmezken, 2024 yılı tahminini yükseltti. Raporda, Türkiye için 2023 yılı büyüme tahminini yüzde 3,5 olarak bıraktı; Türkiye için 2024 yılı GSYH büyüme tahminini yüzde 3’ten 4’e çıkardı. Türkiye’de enflasyonun bu yıl yüzde 45.0 olacağını tahmin eden AB Komisyonu, enflasyonun gelecek yıl yüzde 30.3 seviyesine ineceğini öngördü. İşsizlik oranı beklentisi bu yıl ve gelecek yıl için yüzde 10.1 olarak açıklanırken, cari denge/GSYH beklentisi yüzde -4.2 ve yüzde -2.7 oldu. Cari aşırı gevşek para politikası dikkate alındığında enflasyonun yüksek kalmaya devam edeceğini öngören AB Komisyonu, enflasyonun ancak yavaş şekilde aşağı geleceğini savundu. Euro Bölgesi de büyüyor Komisyon ekonomik tahminler raporunda ayrıca Euro Bölgesi’nin bu yıl önceden beklenenden daha hızlı büyüyeceğini tahmin etti. Enflasyonun ısrarcı şekilde yüksek kalacağını vurguladı. Euro Bölgesi için 2023 büyüme tahminini yüzde 5.6’dan 5.8’e çıkaran AB Komisyonu 2024 yılı için enflasyon beklentisini de yüzde 2.5’ten yüzde 2.8’e yükseltti. İşsizlik oranının bu yıl yüzde 6.8 olacağı ve 2024’te yüzde 6.7’ye gerileyeceği tahmin edildi. Kaynak : Dünya.com

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.